Kadından kadına mektup köprüsü

MALUM, referandum çalışmaları tüm hızıyla sürüyor, hem de tüm rengiyle. Kimi, ‘evet’, kimi ‘hayır’ diyor.

Haberin Devamı

Bu çalışmalardan birisi dikkatimi çekti. Çünkü, çalışanı da hedefi de kadın. ‘Hayır’ diyen kadınlar, kırsaldaki kadınlara el yazılı mektuplarla ulaşıyormuş. Üstelik mektup yazanların çoğu politika dışındanmış, bazıları mesafeli bile duruyormuş. Bu çalışmanın öncüsü Selin Bakan. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın eşi. Eşinin seçim kampanyasında da çalışan Selin Bakan’dan özetle:

Kadından kadına mektup köprüsü

BİR ŞEYLER YAPMAK İÇİN
“Her şey politikayla doğrudan ilgisi olmayan, hatta kimilerinin mesafeli durduğunu bile söyleyebileceğim pek çok arkadaşımın beni arayıp, ülkemizin içinde bulunduğu durumdan duyduğu kaygı nedeniyle, (bir şeyler yapmak istiyoruz, ne yapabiliriz) sorularıyla başladı. 1 Kasım seçimlerinde eşim CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın da seçildiği, bizim de pilot bölge seçtiğimiz Torbalı’daki 8 bin 300 kadın seçmene mektup yazmış ve pozitif sonuçlarını görmüştük. Bugüne kadar sadece kendi mahallesinde, kendi gibi düşünenlerle konuşmuş, tartışmış, çoğu da eşimiz, dostumuz olan kadınlarımıza (bu ülkede gidişatı değiştirecek sizsiniz, toplumsal olaylara çözüm üretmek için eleştirmek yetmez, bir adım atma cesaret gerekir) dedik.

Haberin Devamı

Kadından kadına mektup köprüsü

GAZETE OKUMAMIŞTIR AMA...
Hayatı boyunca belki askerdeki eşinden mektup almış, belki onu da almamış, sosyal medya kullanmayan, akıllı telefonu olmayan, gazete okumayan kadına, neden (Hayır) dediğimizi yürekten, tepeden bakmayan, karşıtlık ve kutuplaşma yaratmayan bir mektup yazarak, gönülden gönüle bağ kurabileceğimizi anlattık! Bu kadınlar, hayatlarında iki satır kitap okumamış da olsa, bu mektupları okuyacaklarını, hatta saklayacaklarını düşünüyorduk ve haklı çıktık.

Kadından kadına mektup köprüsü

YAKLAŞIK 100 BİN GÖNDERİLDİ
İzmir’in köylerinde yaşayan bu kadınların tamamına mektup göndererek sadece ona değil, kırsaldaki tüm evlere de ulaşmayı hedefledik. Gönüllülerimiz çığ gibi büyüdü ve inanılmazı başardık. Şu anda İzmir ve çevre ilçelerdeki köylerden 100 bine yakın kadına mektup göndermiş bulunuyoruz ve projemizin ikinci aşamasına geçtik. Köylere gidiyor, mektup yazdığımız kadınlardan ulaşabildiklerimizle yüz yüze konuşup, tanışıyor, mektupla anlatmaya çalıştıklarımızı anlatıyoruz.

Haberin Devamı

Kadından kadına mektup köprüsü

YÜZ YÜZE BULUŞMALAR
Bugüne kadar her biri kendi konusuna hakim, üretken, vatansever yaklaşık 200 gönüllü kadın arkadaşımızla, kendi imkanlarımızla organize ettiğimiz 2 minibüsle kahvemiz, lokumumuzla, en duru halimiz ve gülümsememizle, (Kadından kadına buluşmaları) gerçekleştiriyoruz. (Eşim Murat Bakan’ın bu esnada köy kahvelerinde erkeklerle konuşup neden ‘hayır’ demeliyizi anlattığını da belirtmeliyim...)


3 BİN 500 KAPI ÇALDIK
Öyle hikayelerle dönüyoruz ki, sanırım bu iş bittiğinde pek çoğumuz bir şeyler karalamak isteyecektir. En azından ben böyle bir duygu yoğunluğundayım. Bugüne kadar köylere yaptığımız ziyaretlerde tahmini 3 bin 500 kapıyı çalmış bulunuyoruz. İçtenlikle söyleyebilirim ki, hem ben, hem arkadaşlarım yaşadığımız tarifsiz mutluluğu hayatımız boyunca unutmayacağımızı biliyoruz. Politik iklimin kara kış olduğu ülkemizde, iktidarın geri adım attığı, havanın yumuşadığı konuları hatırlarsak, pek çoğunda da kadın gücünü gördük.

Haberin Devamı


GURURLA DÖNDÜK YOLLARDAN
En aşılmaz sandığımız duvarları yıkabilmemiz hiç de zor değil, buna kalpten inanıyorum. Yol arkadaşlarımızla yürüttüğümüz bu hayırlı projede gayret, özveri, başarı, yaşama sevinci, işbirliği ve naifliği gördüm. Bir de bir amaç için bir araya gelmiş kadınların ilham veren güzelliğini... Garip ama onca yorgunluğumuza rağmen istisnasız hepimiz neşe, mutluluk ve gururla döndük yollardan. İşte tam da bu sebepten benim hala umudum var.”

 

Ve bir hazin öykü

“Seçimlerde oy kullanmayan, kullansa da ne için kullandığının farkında olmayan köylü kadınların bilinçlendirilmesi için onlara özel mektuplar yazılması” etkinliği, 78 yaşındaki emekli Yurdagül Teyze’nin de aklına yatmış. Ve hasta yatağında yazmış. Ondan akıl soran tanıdık, sevdik birine anlatır gibi anlatmış. Altını da unutamadığı annesi ‘Gülizar’ diye imzalamış. Ama 10 Mart’ta veda etmiş dünyaya.


FARKINDA OLALIM
Saat Kulesi
yarın masmavi

Haberin Devamı

Kadından kadına mektup köprüsü

YARIN Dünya Otizm Farkındalık Günü. Nisan ayında otizmle ilgili çeşitli etkinlikler düzenlenecek. “Otizm İçin Mavi Işık Yak” kampanyası çerçevesinde yarın İzmir Saat Kulesi de mavi ışıklandırılacak. ODER Otizm Derneği’nin saat 18.00-20.00 arasında düzenleyeceği etkinliğe herkes davetli. Unutmayın otizm çok yakınınızda. Otizmliye yakın olmanız için onun mutlaka yakınınız olması gerekmiyor. Otizmi tanıyalım. Otizmli bireylerin bizimle yaşama katılması için üzerimize düşeni yapalım.

BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan: Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin, ama acıyı paylaştığın kişiler özeldir. (Halk deyişi)

Yazarın Tüm Yazıları