Kabuslara tek çare: Umutlar kırılmasın

DOSTLAR, arada içi daralır insanın, gülümsemeye bile neden bulamaz ya... Bugünlerde çoğumuz o ruh halinin eşiğinde, içinde gibiyiz sanki. Daha geçenlerde memleketin yangın yeri olmasını izliyorduk endişeyle. Ormanlar cayın cayır yandı. Manavgat, Bodrum, Marmaris, Köyceğiz çok zarar gördü. “Tarihin en büyük orman yangını” diye anılacak. Dokuz da can yitirdik. Dilerim son büyük yangın olur.

Haberin Devamı



YANGIN SONRASI SEL FELAKETİ

“Yangın yaraları nasıl sarılacak, kararan ormanlar yeniden yeşerebilecek mi” diye düşünür olduk, herkes yardım yarışına girdi, “Yapılacak çok iş var, yurduma kolay gelsin” dedim ben de. Ve yangın yarası çok tazeyken sel vurdu, Kastamonu ve Sinop civarını, tomruklar vurdu geçti. Bozkurt ilçesinde suyun üçüncü, dördüncü katlara yükseldiği söylendi. Görüntüler korkunçtu, sel suları apartmanları kağıttan yapılmış da deprem vurmuş gibi, yıkmıştı. Bu yazıyı yazarken yitirdiğimiz can 70, kayıp sayısı 77’ydi. Afet bölgesi ilan edildi oralar. Her yer balçıktı. Çaresizce bakıp kalıyoruz görüntülere.

SALGIN İLLETİNİ UNUTMAYALIM

Ve Datça çevresi depremlerle beşik gibiydi. Arada üç otobüs kazasında 25 candan olduk. Kahramanmaraş’ta bir yangın söndürme uçağı düştü, sekiz kişi can verdi. Memlekette art arda yaşananlara kahrolurken aklıma geliverdi. Büyüklerimiz ne derdi? “Beterin beteri var”, “Allah beterinden korusun, bu acıyı unutturmasın...” Evet, neredeyse salgın illetini bir kenara koymuştuk. Oysa Mart 2020’den bu yana 50 bini aşkın can almıştı o illet bizden. Buna karşın aşı olmamakta direnenlerle uğraşılıyor... “Aman” dedim, “Maske- Mesafe- Musluk üçlüsüne dikkat!” Bu sinsi illet can almaya fırsat kolluyor çünkü.

TÜM MEMLEKETE KOLAY GELSİN

Salgın illetine, “Defol git artık” derken, İzmir’de geçen 30 Ekim’de yaşadığımız deprem de aklımda. 118 can aldı, Bayraklı civarında evler yerle bir oldu. Seferihisar’da tsunami yaşandı yahu. Laf aramızda, eskiden filmlerde gördüğümüz hortumlar neredeyse yaşamımızdan bir parça. İçimin katran karası halini fazlasıyla dışa vurdum galiba. “Bu kadar yeter, yaşananların faturası sonradan çıkar, hesaplar görülür” dedim kendime. Ve de ekledim: “Her felakete, acıya karşın ayakta kalmak için kenetlenmeli, hoşgörüyle gülümsemeye çalışmalıyız. Ve elbette umut gerek. Hanİ bol bulunan ve herkese yemesi tavsiye edilen...”
Gerçekten güleceğimiz günler yaşayalım, umutlarımızı kırmadan, yitirmeden. Hepimize kolay gelsin! Geçmiş olsun.
NOT: Tüm felaket kurbanlarına rahmet, yaralılara acil sağlık, yakınlarını, evlerini, barklarını yitirenlere sabır diliyorum.




BİR ACI HABER

İzmir sevdalısına
veda ediyoruz

Haberin Devamı

YAŞADIĞIMIZ olumsuzluklara umut önerirken bir acı haberle sarsıldım. İzmir’in simgelerinden Sancar Maruflu’yu yitirdik. “Baba dostu” derdik birbirimize. Bana göre, “İzmir’in belleği” demek gerek ona. O anımsatırdı yitip gidenleri, ne zaman anılacaklarını ve önemli günleri. Herkes onu tanımaktan onur, mutluluk duyardı. İzmir sevdalısıydı. Sonuç olarak bir yıldız daha kaydı. İzmir’in, hepimizin başı sağolsun. Ailesine, yakınlarına, hepimize, tüm İzmir’e sabır diliyorum. Huzurla uyusun.

Haberin Devamı

Kabuslara tek çare: Umutlar kırılmasın



-------------------

BİR ÖNEMLİ GİRİŞİM

335 teknenin güvende
olacağı yanaşma yeri

AYVALIK’ta 56 özel, 19 gezi ve 15 profesyonel balıkçı teknesinin zarar gördüğü, 50 milyon liralık hasar oluşan afet sonrası korunaklı yanaşma yeri gündeme geldi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut
Ergin’in çağrısı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın desteğiyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, “yapılabilir” onayı verdiği yanaşma yerlerinde, sondaj çalışmaları başlayacak.

HEDEF 2,5 YILDA TAMAMLAMAK

Başkan Mesut Ergin, iki projeyle ilgili bilgi verdi: “Birinde 10 metreye kadar profesyonel ve amatör gezi-spor-balıkçı teknelerinin korunması planlanmış. 250 teknenin bağlanması öngörülmüş. Diğer yer ise Ayvalık’ta ticari faaliyette bulunan gezinti, dalgıç tekneleri, ticari yatlar, yolcu gemileri, ticari balıkçı tekneleri (gırgır-trol tipleri) için tasarlanıyor. Burada da 85 irili ufaklı tekne barınabilecek. Hedefimiz, iki yanaşma yerinin 2,5 yıl içinde de tamamlanması.”

Yazarın Tüm Yazıları