Paylaş
KÖRFEZ’DEN ZEYBEK’E
Sanatçı, “Körfez Dalgaları”, “Brahms İzmir’de”, “Kordon’da Sessiz Sabah”, “Chopin İzmir’de”, “Urla Şiiri”, “Rahmaninov İzmir’de” ve “Zeybek” başlıklı yedi bölümden oluşan eseri seslendirirken adeta kendinden geçti. “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar” marşını üç müzik adamının farklı tarzıyla çalan, her notayı yaşayan, zaman zaman yerinde duramayan sanatçı, İzmir Belediyesi’nin 150’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle Büyükşehir’in isteği üzerine bestelediği eserini her konserinde çalacağını vurguladı, “Yani yılda 120 kez çalacağım eser oldu” dedi. Konser, Çanakkale Belediyesi’nin ısmarladığı Say’ın son bestelerinden “Troya” ile sonlandı.
HAKKINI VEREMEDİK SANKİ
Buraya kadar tamam... Ama nedense bu önemli müzik olayının hakkını veremediğimiz kanısı oluştu bende. Salon dolmamıştı. Başkan Aziz Kocaoğlu’nun rahatsızlığı yüzünden gelemediği açıklandı. Gözüme bir ilçe belediye başkanı, meslek odası veya sivil toplum kuruluşu yöneticisi ilişmedi açıkça. Birkaç iş insanı, Büyükşehir yetkilisi vardı elbette... Ama protokol sırası bomboştu. Dünyaca ünlü müzik dehası, İzmir’in bestesini ilk kez İzmir’de çalarken yalnız bırakılmıştı sanki. Ve önceki gün Zeynep Oral’ın da Cumhuriyet’teki yazısında benimle aynı kanıda olduğunu okudum, özetliyorum:
BİR SERT ELEŞTİRİ YAZISI
“Ağlıyorum ve öfkeliyim! Çünkü bu konser neredeyse boş salonda gerçekleşti! 1100 koca salonda (dünyada yapıldığı gibi sahneye de dinleyici alınsa 1500 kişilik salonda) 400 kişi ya var ya yoktu! Herhalde çocuk yaşından bu yana Fazıl Say’ın tek ‘boş konseri.’ Efendim belediyenin özel davetlilerineymiş. İnternetle davetiye yollanmış, ama geri dönüş alınamamış... ‘Halkımız davete cevap vermeyi bilmiyormuş!’ Ayıptır beyler! (Fazıl Say’a ayıp, İzmirli sanatseverlere, müzik tutkunlarına ayıp!) Bari susun! Fazıl Say eminim salonun acıklı durumunu önemsememiştir, ama ben kahroldum! En iyisi susayım!”
27 ARALIK’TA YENİDEN
Oral oldukça sert çıkmış ilgisizliğe. Daha doğrusu özel çağrılanların ilgisizliğine. Ve anımsatayım. Ünlü sanatçı, bu özel İzmir bestesini, 27 Aralık’ta Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin 10. yılı nedeniyle yine seslendirecek.
-----
BİR ANIMSATMA
29 Ekim’de gelmeyen Kemal Bey
benzersiz coşkuyu yaşayamadı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İzmir’e geleceği ve de programı açıklanmıştı. İki gün kala, neden gösterilmeden, İzmir programı iptal edildi. Bazı haberlerde, “Yoğun program” gibi gerekçe öne sürüldü. Buna da kimseler inanmaz. Çünkü programlar çok önceden o günün akışına göre yapılır.
HER OLANAK SAĞLANABİLİRDİ
Nitekim aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir’deki törene katıldı, Beştepe’de kutlamaları kabul etti, İstanbul’a girip 3’üncü havalimanının açılışında bulundu, resepsiyona ev sahipliği yaptı. CHP Lideri de İzmir’e gelmek isteseydi, program yoğunluğunu kabul ettik diyelim, her türlü ulaşım olanağı yaratılabilirdi. Program iptaline tek haklı gerekçe olumsuz sağlık koşulları olabilirdi, bu yönde de bir açıklama yapılmadı. (Bu arada CHP Genel Başkanı’na sağlıklı günler diliyorum.)
BENZERSİZ SEVGİYE ORTAK OLAMADI
Peki Kılıçdaroğlu, 29 Ekim’de İzmir’e gelmemekle neler kaçırdı? Her şeyden önce milletvekili seçildiği kentle buluşamadı. İzmir’in benzersiz cumhuriyet sevgisine, saygısına ortak olamadı. O coşkuyu yaşayamadı. İzmir’e, seçmenlerine, partililerine kendisine ev sahibi olma fırsatı veremedi, onlara dokunamadı.
(Son söz: Kesinlikle CHP ve Kılıçdaroğlu karşıtlığı değil amacım. Yalnızca CHP Lideri’nin Cumhuriyet Bayramı’nda milletvekili seçildiği kente gelmekten son anda neden caydığını merak ediyorum. Mantıklı bir açıklama gelene kadar da gerekçeyi sormayı sürdüreceğim. Sahi, CHP’liler merak etmiyor mu?)
-----
SÖZ
SİZİN
BİR ETKİNLİK
Bahar’la güne başlamak
Yarın Academico’da Atatürk Mahallesi İstiklal Caddesi No: 157 Güzelbahçe
-----
BİR ALINTI
İklil Ulueren’den: Her insanın yaşadığı en az iki hayatı vardır... Birisi bildiğimiz vitrinlik... Diğeri bilmediğimiz derinlik! (Oğuz Atay)
Paylaş