Hız delilerine engel olalım

Hürriyet’in dünkü, “Ölüme Tam Gaz” başlıklı manşetini okuyanların içi cız etti. İstanbul Ataşehir Bulvarı’nda iki genç Porsche marka otomobille kaza yapmıştı. Görgü tanıkları, otomobilin çok hızlı olduğunu söylemişti. Aniden denetimden çıkan araç kaldırımda tümseğe çarpmış, iki metrelik duvarı aşarak bir sitenin bahçesine düşmüştü. İki genç oracıkta can vermişti.
Ataşehir’de yaşayanlara göre kaza çoktan geliyorum demişti. Kimine göre yol hatalıydı, kimine göre ise özellikle geceleri aşırı hız ve yarış yapılıyordu...
Yol değil sanki pist
Bu haberi neden mi anımsattım? Özellikle hız ve yarış denildiği için. Çünkü Bornova Yüzbaşı İbrahim Hakkı sakinlerinden şöyle bir yakınma notu almıştım;
“Bornova’yı Bayraklı ve Karşıyaka’ya bağlayan Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi’nin bin 300 metrelik otoban bağlantısı, hız tuttuklarının adeta yarış pistine dönüştü. Bazı otomobil ve motosiklet sürücüleri akşam saatlerinde ve özellikle de geceleri yan yana pozisyon alarak çılgınlar gibi hız yapıp yarışıyor.”

Denetim ve önlem şart
Çevre sakinleri, olası facialara da dikkat çekiyor, ayrıca gürültünün de cabası olduğu belirterek, “Yetkililer buna bir an önce (Dur) desin. Denetimler artırılsın. Yola ya hız kesiciler konulsun, ya da trafik lambaları yerleştirilsin. Yetkililer geceleri buraya gelip bir bakabilirlerse durumun tehlike ve ciddiyetini anlarlar” diyor.
Bostanlı’dan da yakınma
Benzer yakınmalar Bostanlı’dan da geliyor. Özellikle gece geç saatlerde, örneğin; 01.00-02.00, Cemal Gürsel Caddesi’nde de hız delilerinin cirit attığı söyleniyor. Yarışan araçların, motosikletlerin sesinin yürek hoplattığı aktarılıyor. “Bu cayırtıların duyulmaması imkansız” deniliyor.
Tüm etkililere, yetkililere sesleniyorum. Öncelikle yakınmalar gelen bu iki yerde mutlaka önlem alınsın. Hız delilerine göz yumulmasın. Sözünü etmek, akıllara bile getirmek istemiyorum. Ama önlem, denetim için acı haber, facia beklenmesin. Hız delileri frenlensin. Çok meraklıları yarış için özel pistlere yönlendirilsin.

Karşıyaka’da çarşı kazası
Annem Gülay Pekcan, 3 Ağustos’ta Karşıyaka Çarşısı’nda düştü ve ayağı kırıldı. Aynı gün Medical Park’ta ameliyata alındı, dizine çivi çakıldı. Salı gününe kadar hastanede kaldı. İyileşme süreci için, “3-6 ay ve fizik tedavi” diyorlar. Annemin düştüğünü çarşıdaki bir kadın görmüş ve fotoğrafını çekmiş. Ekte gönderiyorum. Fotoğrafı çeken kadın, bu taşların uzun süredir orada olduğunu ve birçok kişinin bu şekilde düştüğünü, belediyeye haber verilmesine rağmen önlem almadığını söyledi. Ben belediyenin sitesine dün şikayet olarak yazdım. Ancak, beni de arayan, bilgi veren olmadı.
Sedef PEKCAN

Çeşme’de bir plaj manzarası
Çeşme’deki büyük plaja (son kapıda) İzmir Kalkınma Ajansı parasal desteği ile, “engelliler için denize girme alanı” yapılması beni çok mutlu etmişti. Bu yıl bir baktık, son kapı “Özel Plaj” haline gelmiş... İZKA’nın parasıyla yapılmış kurtarma kulelerinde tanıtım tabelaları. İlk hafta var olan, “beach” tabelalarının birinin üzerine hasbelkader çıkartma ile (eğri yapıştırılmış) “Engellilere ücretsizdir” yazıldı. Bu ne demek? Engelliler dışındakiler ücretlidir.
Geçen yıl fotoğrafını çekmedim. Ancak aynı yerde, “Bu plaj İZKA desteğiyle engelliler için özel yapılmıştır” yazan iki tabela vardı.
Tabelalar da gitti, ücretsiz halk plajı da... Sorsanız, “Plaj ücretsiz, para almıyoruz” derler. Tabela ortada. Kapıda üç adam. Sizce vatandaş girmeye cesaret eder mi?

Lütfen el atılsın
Özel plajın sol, yani büyük plaj tarafı kıyıya 10 metre kalaya kadar kamıştan duvar. Denize kadar olan bölümde, engellilerin denize girebilmesi için tahta yol. Yürüyerek gelseniz de ‘beach’e giremezsiniz. Diğer taraf otele dayanıyor. Tek girişi, “Engellilere ücretsizdir” kapısı.
Belediye büyük plajdaki 5 ayrı kiralama alanından dünyanın parasını alıyor. Duş, tuvalet, kum-çevre temizliği gibi hiçbir hizmet yapmadığı gibi, İZKA katkısıyla yapılan plajı paralı hale getiriyor. Birileri şikayet edince tabelanın birine eğri çıkartma yapıştırarak, “Engellilere ücretsizdir” yazılıyor. Lütfen buraya bir el atılsın, sadece kiradan gelecek paralar düşünülmesin.
Erol HÜLAGÜ

ORADAN BURADAN

Sokak hayvanını besleme yasağı
Ayvalık Altınova’daki Denizkent Sitesi’nde yaklaşık 20 yıldır yazlığımız var. Yazlık yerlerde terk edilmiş veya birileri tarafından getirilip bırakılmış bir sürü sokak hayvanı oluyor. Yazlıktakiler tatil süresince bu kimsesiz hayvanlara bakmaya çalışıyor. Bizim sitemizde de bu yıla kadar durum böyleydi. Ancak genel kurulda alınan bir kararla site sakinlerinin sokak hayvanlarına yiyecek vermesi yasaklandı. Belediyeler ve bazı bakanlıkların, “Bir Kap Su, Bir Kap Mama” kampanyası açtıkları bir dönemde bu yasak hayvanseverleri çok üzdü. Ayrıca, bu karar Hayvan Hakları Koruma Kanunu’na da aykırı. Hayvan haklarını korumaya çalışan derneklerle bazı hayvanseverler site yönetimiyle iletişime geçti, ama yasakla ilgili bir gelişme olmadı.
Aysu AYDINAY

Yağmur başlamadan yolumuza asfalt
Güzelbahçe’de 3 yıl önce yapılan Mithat Ünal Caddesi maalesef çeşitli nedenlerle kazılıp yamalı bir bohçaya döndürülmüş, kaderine terk edilmiştir. Asfalt çalışmaları yapılan şu günlerde Büyükşehir Belediyesi’nin Güzelbahçe’yi üvey evlat gibi görmeden hizmet getirmesini ve yağmurlar başlamadan asfaltın tamirini bekliyoruz.
Muzafer EK