Herkes merak etmiyor mu

Önceki gün bir haber ilişti gözüme. İstanbul’daki barajların ortalama doluluk oranı, yağış olmadığı için, yüzde 37.6’ya düşmüş.

Haberin Devamı


Suyumuz ne kadar idare eder
 Ve de yeterli yağış düşmezse bu su, İstanbul’un yaklaşık üç aylık ihtiyacını karşılayabilirmiş. Hemen İzmir ve Ege geldi aklıma. Malum bizim buralarda da yağmura hasret kaldık.

İşte barajların durumu
Barajların doluluk oranını merak ettim. Bu köşede sorsam, “internetten öğrenilebilir” yanıtı almam mümkün. Ben de İzmir için İZSU’nun internet sitesine girdim. Barajların doluluk oranı şöyle; Tahtalı yüzde 50.4, Balçova yüzde 10.2, Ürkmez yüzde 41.3, Güzelhisar yüzde 71.8, Alaçatı Kutlu Aktaş yüzde 16.2... Baraj ve kuyulardan günlük su üretimi de 617 bin 4 metreküp... Gördes’te bakım sürdüğü için su yok. Denizli, Aydın, Muğla, Uşak, Balıkesir, Manisa’da durum nicedir bilemiyorum.

Bence tasarruf gerek
Tabii meraklanmaya devam ediyorum. İzmir’i örnek alırsak... Yeterli yağış olmadığını varsayalım, barajlardaki su İzmir’in ihtiyacını ne kadar karşılar? Birileri açıklasa da karalar mı bağlayalım, yüreğimize su mu serpelim bilelim. Bu arada su tasarrufu için önlemler, kampanyalar bence şimdiden gündeme gelmeli.



Bir açıklama var ama...
Ben bu satırları yazdığım gün, DSİ Bölge Müdürü Hayati Çelik endişeye gerek olmadığını öne sürdü, “Su mühendisliğinde yılbaşı 1 Ekim’dir. 1 Ekim’de herhangi bir yağış gelmedi. Ancak bu gelmeyeceği anlamına gelmez. Önümüzdeki günlerde yağış bekliyoruz” dedi. Çelik, kuraklık eylem planları olduğunu da söylemiş ve eklemiş: “Herhangi bir ihtiyaç geliştiğinde bu planları devreye sokarız. Bu planlar o andaki duruma göre belirlenir. Doluluk oranlarına göre değişik önlemler uygulanır.”
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da bir önergeyle sorunu TBMM’ye taşıdı, barajların doluluk oranını ve yatırımlarını durumunu sordu. Önceki gün de yağmur Ege’de etkili oldu ama barajlara yararı var mıdır bilemem...
Vallahi ben yine de soruyorum: Yağış olmazsa barajlardaki su bizi ne kadar idare eder?

Haberin Devamı

--------------------------------------

CHP’Lİ BAŞKAN AK PARTİ’Lİ VEKİLİ SAVUNDU
Topuklu Efe tarzı

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu projeleri, uygulamaları ve söylemleriyle hep dikkat çeker. Geçenlerde yine bir örneği yaşandı...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent Tezcan bir restoranda silahlı saldırıya uğradı ve bacağından yaralandı. Olay büyük tepki çekti, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın’a gelip Tezcan’a “geçmiş olsun” dedi. AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem de olayı kınadı. Ancak sosyal medyada Erdem’in bu olayla bağlantı iddialarının yer aldığı ortaya atılınca Çerçioğlu bir açıklama yaptı. Milliyet Ege’de 2 Kasım’da çıkan açıklamada Çerçioğlu, Erdem’i şöyle savundu:
Şiddetle kınıyorum
“Sayın Mehmet Erdem’i hedef alan gerçek dışı ve insafsızca yapılan gerek basın, gerekse sosyal medya paylaşımları şahsımı son derece üzmüştür. Sayın Mehmet Erdem’in Aydın Milletvekili olmasının yanı sıra, kişilik ve karakteri ile asla ve asla böyle iğrenç, tahrik edici olayların arkasında olamayacağına dair inancım tamdır. Sayın Mehmet Erdem hakkında ortaya atılan bu çirkin iddia ve iftiraları şiddetle kınıyorum.”

Haberin Devamı

Pek tanık olunmuyor
Aslında çok doğal olan bu açıklama hem ilgimi çekti, hem de çok güzel ve örnek buldum. Politikada rakip partililerin önemli olaylarda birbirlerini savunduklarına, övgüyle söz etmelerine pek tanık olmuyoruz da ondan herhalde. Bir başkanın aynı kentin rakip partiden bir vekili savunmasını yine de çok beğendim.


SÖZ SİZİN

BASMANE’DEN YÜKSELEN SES

Hastane mutlaka açılsın
Basmane Fevzipaşa Bulvarı’ndaki bir grup esnafın derdi, bir süre önce kapanan Şifa Hastanesi. Esnaf ortak dilekçeyle başta İzmir Valiliği olmak üzere sorunu çeşitli yerlere iletmiş. Dilekçe özetle şöyle:
“Bizler, Basmane Fevzipaşa Bulvarı’nda işyerleri bulunan esnafız. Caddemizde bulunan Şifa Hastaneler Grubu’na bağlı Basmane Şifa Hastanesinin kapanması ile başlayan süreçte, iş hacmimizde büyük düşüşler yaşadık.

Haberin Devamı

8 aydır rahatsız ediyor
Bina boş ve bakımsız olarak 8 (sekiz) aydır beklemektedir. Bu süreçte caddede ve bina çevresinde inanılmaz bir sosyal dejenerasyon yaşanmaktadır. Bölge esnafı olarak akşam 18:00’den sonra dükkanlarımızı açık tutamadığımız gibi, gün içinde bile binanın çevresi rahatsız edici ve tehdit oluşturacak kişilerce mekan tutulmuş durumdadır. Burası İzmir’in en eski, ulaşımı her noktadan kolay ve en işlek caddelerinden biridir. Bu binanın görüntü ve çevresinin durumu burada yıllardır esnaflık yapan bizleri çok üzmektedir.

Çok zor durumdayız
Devletin işleteceği bir hastane olarak açılacağını duymuş olmamız bizleri çok memnun etmiştir. Ancak sürecin uzaması ve halen neden hastanenin hizmete alınmadığı konusu hepimizde umutsuzluğa sebep olmaktadır. Esnaf olarak kiralarımızı, personel maaşlarını, vergi, stopaj ve firmalara olan borçlarımızı ödeyemez duruma düştük. Banka kredileri ile işlerimizi yürütmeye çalışıyorduk, ancak kredi maliyetlerini de karşılamak artık mümkün olmamaktadır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır.

Haberin Devamı

Ekmeğimizin peşindeyiz
Siz yetkililerden talebimiz, İzmir’in en merkezi caddelerinden birinde yer alan bu hastane binasının ivedilikle yeniden devlet ve vatandaş yararına hastane olarak kullanıma açılması hususunda ilgililere emir ve müsaadelerinizdir. Bizler yıllardır bu caddede İzmirli’ye hizmet vermeye çalışan, ekmeğinin peşinde olan esnafız, sesimizin duyulması ve bu duruma hızla çözüm getirilmesini arz etmekteyiz.”
Dilekçede 19 işyeri sahibinin imzası var.
------------------------------------------------------

EVE KAPANIP KALMASIN

Oğlum için akülü
araç arıyoruz

Oğlum Tahir 22 yaşında ve doğuştan bedensel engelli, yürüyemiyor. İki yıl kadar önce İzmir Büyükşehir Belediyesi kanalıyla oğluma akülü araç sağlandı. Her şey iyi gidiyordu, ancak akülü araç bozuldu. Bizim yenisini almaya maddi imkanımız, gücümüz yok, olamaz da. Araç bozulunca oğlum eve kapanmak zorunda kaldı, tabii ki psikolojisi olumsuz etkilendi, giderek hırçınlaşıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum, ancak iki yıl sonra araç verilebileceği bildirildi. Çaresiz kaldık, yardım bekliyoruz.

Selim Doğulu- BAYINDIR


BİR ALINTI
İnsanın içinde ne eksikse diline en çok o vurur.
(TV dizilerinden)

Yazarın Tüm Yazıları