Paylaş
NELER OLUYOR
Bunun adı: Kirli
ellerin saldırısı
GÖRÜNCE inanamadım önce. Haberin başlığı şöyleydi: “Şemsiyeler yakıldı, şezlonglar kırıldı...”
Şaka gibi...
Efendim, Bodrum Belediyesi iki ay önce Koyunbaba Halk Plajı’na şemsiye, şezlong ve soyunma kabini koymuş, vatandaşın hizmetine sunmuş. İyi de yapmış. Çünkü, herkesin gücü “beach club” olanaklarına yetmeyebiliyor. Şemsiye, şezlong kiralayamıyor. Halk plajlarında kendi çapında sahilden ve denizden yararlanmaya çalışıyor.
KAMU MALINA SABOTAJ
Buraya kadar her şey çok güzel. Ancak 5 Ağustos gecesi, 25 şemsiye benzin dökülüp yakılmış, 60 şezlong kırılmış, soyunma kabinleri sökülüp denize atılmış. Dedim ya, inanılır gibi değil. Çevre halkı olaya tepki gösterip eylem yapmış. Gümüşlük Platformu Sözcüsü İbrahim Hakkı Zırh, “Bodrum kıyıları rant uğruna yağmalana yağmalana bu hale geldi. Elde kalan çok az sayıdaki halk plajını savunacağız” demiş. Koyunbaba Muhtarlığı Azası Hüseyin Bilen de olayı, “Kamu malına açık sabotaj” diye nitelemiş.
MAZERETİ ASLA OLAMAZ
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bu saldırıya kahrolmuştur. Ama yılmayacak, her şeyin yenisini yerine koyacaktır. Güvenlik güçlerinin, en kısa zamanda bu işi yapanları bulup amaçlarını açığa çıkarmasını dilerim. Öyle görülüyor ki, bu işte kötü niyet vardır. Rant uğruna, kendilerine rakip olarak gördükleri halka hizmeti kaldıramayanlar mıdır? Serseri işi midir? Sarhoş kafa eylemi midir? Mutlaka anlaşılacaktır. Ama ne olursa olsun bu işin mazereti, gerekçesi yoktur. “Tüh be” denilemeyecek bu olayı, öyle ya da böyle, kirli eller gerçekleştirmiştir.
-----
BİR-İKİ ÖRNEK
Vatandaşa ayrılan
yerler yeterli mi
BU olay bana sahillerde halka açık yerleri anımsattı. Yani şezlong, şemsiye ya da giriş ücreti verilmeden yararlanılan yerler. Örneğin Çeşme Alaçatı... Otel, beach club ve şezlong-şemsiye kiralayan bir işletme arasına sıkışmış alan. Haaa, bazen sahilde yürümenize bile engel olunmak istenebiliyor. Çeşme’deki büyük Ilıca Plajı... Çok uzun sahilde otel ve işletmelere ayrılmış, paralı şezlong-şemsiye doldurulmuş yerler, halka açık yani parasız olanlara göre çok daha fazla.
İNSAFLI OLAN DA VAR
Bazı işletmeler gayet saygılı bir şekilde kendi şezlong-şemsiye alanlarının önünü de vatandaş için boş bırakıyor. Ama bazıları şezlongları denizin içine kadar sokabiliyor. Bu alanların paylaşımından belediyenin de hoşnut olmadığını sanıyorum.
-----
BAZI AYRINTILAR
Cankurtaran
iyi olmaz mı
BUNA karşın Didim Altınkum’da, (geçen sezon böyleydi) şezlong-şemsiyeyi belediye kiralıyor. Serbest alan da oldukça fazla... Üstelik orada bazı önlemler de var. Örneğin denizi gözleyen cankurtaranlar var. (Cankurtaran bulundurmak zorunlu değil mi? Çeşme Ilıca ve Alaçatı’da böyle görevli göremedim çünkü.) Plaj çıkışında ayak kumunuzu yıkayabileceğiniz çeşmeler var. (Özellikle Çeşme Ilıca için çok gerekli.) Deniz sporları için iki plajda da önlem alınmış, özel alanlar ayrılmış ve burada yüzülmemesi gerektiğini bildiren uyarıcı yazılar asılmış.
-----
NEREDEN NEREYE
Engeller de kalkmalı
BODRUM’da halk plajına yapılan saldırının verdiği iç sıkıntısıyla, aklıma gelen bir iki konuyu paylaşayım istedim. Vatandaşın sahillerden, denizden yeterli yararlanmasını dilerken etkililere, yetkililere anımsatıyorum: “Buralarda engelliler de mutlaka düşünülmeli.”
Muğla Büyükşehir Belediyesi, “Engelsiz Plaj” projesini başarıyla uygulayıp yaygınlaştırıyor.
-----
VE BİR REKLAM
Gazoza bak
BİR gazoz şişesi... Ürünün adı, “Gagoz”. Beni içindekiler değil, ‘dışındakiler’ ilgilendirdi: “Doğala özdeş karizma. Renkli menkli bir hayat. Cool kızlar, dünyayı kurtaran adamlar. Matrak asit içerir. Tek yan etkisi: Geğirtir. Tilkilerin ulaşamayacağı yerlerde saklayınız. Gagoz... Bir feza markası.” Firmanın adı Ohbe. İzmir Buca’dan. İlgimi çekti doğrusu...
Paylaş