Paylaş
Geçenlerde bir yazımın son söz bölümünü bugün başlangıç olarak yineliyorum: “Merak etmeden duramıyorum. İşletmeler seslerini geç saatlere kadar neden yükseltir? Amaç birbirlerinin sesini bastırmak mıdır? O işletmelere eğlenmeye, yemeğe-içmeye giden insanlar gürültüden rahatsız olmaz mı? Daha doğrusu gürültüye nasıl katlanabiliyorlar?” Öncelikle bu merakım sürüyor, “Çok ses, çok eğlence” anlayışını anlayamıyorum.
BU NASIL EĞLENCEDİR
Yahu, belirli bir saatten sonra insanları evlerinde rahatsız eden çok yüksek sesli müzikle nasıl eğlenilir? Bu tür yerlerde herhalde yan yana iki kişinin konuşması, daha doğrusu birbirini duyması olanaksız. Hele ki şimdi sosyal mesafeye uymak da gerekiyor. Bugün tam, “Denetim yetkisi kimindir” diye soracaktım, Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Celal Bayraktaroğlu bir açıklama yaptı. Görmüş ya da okumuşsunuzdur.
DERNEĞİN AÇIKLAMASI
“Çeşme Belediyesi’nin geçen yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurup yetki devri istediğini, ancak yanıt alamadığını” belirtmiş Bayraktaroğlu. “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden aldığı yetkiyle denetimi İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Dairesi’nin yaptığını” vurgulamış, “Çeşme’de denetimi Çeşme Belediyesi’nin yapması gerekir. Gürültüyü ancak yerinde denetim önler” demiş.
NEDEN ENGELLENMİYOR
Başka yerlerde gürültü yok mu? Elbette vardır. Ancak Alaçatı her yıl aynı dert dile getirildiği için, gürültüyle gündemde. Alaçatı ve gürültüden yakınılan her yerde önemli olan, “Yetki kimde, neden kullanılmıyor? Şuna, buna neden devredilmiyor” değil. Önemli olan, gerçekten insanları belirli bir saatten sonra evlerinde rahatsız edecek kadar gürültü varsa, neden engel olunmadığı.
SAĞIR OLMAK SERBEST
SON SÖZ: Bu yazıyı okurken herhangi bir önlem yoksa, gürültü giderilene kadar evlerinde rahatsız olanlara önerim, kulaklarını tıkamaları. Bırakın insanlar kulakları sağır olsa da, eğlensinler yahu!?
-----
BİR BAŞARI DİLEĞİ
CHP yönetimine
İzmir’in damgası
CHP, büyük kurultayını gerçekleştirdi, parti meclisi ve merkez yürütme kurulu belirlendi. Yeni yönetim açıklanınca, “İzmir’in hakkı yendi” gibi yorumlar yapıldı. Parti meclisine (PM) giren Rıfat Nalbantoğlu’nun MYK’ye de girmesi bekleniyordu, olmadı. Ama haksızlık da edilmesin, MYK’ye İzmir damga vurdu.
KOLAY GELSİN
İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan. İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke genel sekreter oldu. Kılıçdaroğlu, kendi listesinde olmasına karşın delegeden çizik yiyerek PM dışında kalan İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’a formül buldu, “Genel Başkan Baş Danışmanı” yaptı. Yani CHP’nin üst kurmay heyetinde, İzmir’in üç milletvekili var, hayırlı olsun!
-----
BİR ALINTI
Sağlıkçılarımıza
kulak verelim
SAĞLIK çalışanlarımızdan mesaj var;
“Her geçen gün bir meslektaşımızı kaybetmenin büyük üzüntüsü içerisindeyiz.
Biz sağlık çalışanlarına bu sıcakta, bu kıyafet yakışmıyor ama sizlere maske yakışır.
Takın artık şu maskeyi, koyun aranıza şu mesafeyi de kurtarın bizi şu kıyafetten, bu çileden... Çok yorulduk artık çookk..!”
O kadar haklılar ki... Sizce de öyle değil mi??? (Sosyal medyadan)
-----
BİR UYARI
Üç M’yi unutma!
Maske - Mesafe - Musluk
Paylaş