EXPO’yu unut İzmir’e bak

“PARA kazandı”, “Hüzün yaşadık”, “Kaybedip kaybedip dönüyoruz”, “Sağlık olsun”, “Hayal sona erdi”, “İkinci yenilgi”, “Kaybeden yine İzmir oldu”... Ne mi bunlar? EXPO’da beklemediğimiz bir sonuç aldık ya. Bununla ilgili dünkü gazete başlıkları. Yorumlar da var. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: “Etik olmayan faaliyetlerle İzmir oylama dışı kaldı...” Başkan Aziz Kocaoğlu: “Başka türlü ilişkilerin kurbanıyız...”

EXPO için benim çok fazla söyleyecek sözüm yok. Çünkü, büyük olasılıkla çok nedenler, gerekçeler, iddialar okuyacağız EXPO sonucuyla ilgili. Belki sorumlular, suçlamalar ileri sürülecektir, “Hani o garanti oylar ne oldu” diye sorulacaktır. Doğaldır. Yorumlar olacaktır. Ben birkaç şey merak ediyorum. “Rakibimizin yöntemine çok mu yabancıydık? EXPO 2015 oylamasında da aynı yöntemler geçerli değil miydi? Biz de oy verecek ülkelere, delegeleri aracılığıyla, bazı yardım sözleri vermedik mi? Veremedik mi? Kendimizi yeterince ifade mi edemedik?

Sonuç olarak BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK?”

Sonra geçmişe bir uzandım. Mayıs 2012’ye. “EXPO’da işler iyi gidiyor (mu)” diye başlık atmışım ve özetle, “EXPO 2020 Yürütme Komitesi Başkanı Mahmut Özgener, Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar ve Üye Işınsu Kestelli, Yönlendirme Kurulu Başkanı İzmir Valisi Cahit Kıraç’la, ‘Fikir ayrılıkları’ yüzünden istifa etti. İstifaların sürece zarar vermeyeceği vurgulanıyor. Gerçekten, her şey yolunda mı?” diye sormuşum. “Tabii ki EXPO’daki rakiplerin ekmeğine çoktan yağlar sürülmüştür. Bana göre mi? (İçeceğimiz su, yeterince soğuk mu acaba?) Dilerim, yanılırım. Bir de sormadan edemeyeceğim: “Fikir ayrılıkları ne acaba?” diye noktalamışım. Açıkçası o zamanlar bile kafam bulanıktı EXPO konusunda. Bazı sorular bir türlü yanıtlanmadı çünkü.

Şimdi İzmir’de yaşayan birisi olarak en önemli beklentilerim ne midir? Gerçi Bakan Yıldırım ve Başkan Kocaoğlu, güvenceye benzer açıklamalar yaptı ama sıralayayım:
“EXPO bahanesiyle planlanan yatırımların, tabii ki önemine ve gerekliliğine göre sıralama değişikliği yapılarak gerçekleşmesi. İzmir’e, her zaman hak ettiği, olması gereken önemin esirgenmemesi. EXPO adaylığı süresince söylenenlerin yapılması. İzmir’in, EXPO adaylığı süresince tek tek sayılan ve göklere çıkarılan özelliklerinin asla unutulmaması. Özetle, İzmir’in EXPO olmadan da İzmir olduğunun sürekli anımsanması.”

Yazıya gazete başlıklarıyla girdim. Açıkçası, “EXPO’yu sel aldı” gibilerini de bekliyordum. Ama nedense insaflıydı herkes. Haaa, nereden nereye ama, İzmir’deki son selle ilgili haberler, suçlamalar, beni Kasım 1995’e götürdü. Hani 65 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketine. “Şükür bu kez can kaybı yok” diye düşündüm. Felaketi anımsayanların, o dönem etkili, yetkili ve de sorumlu makamlarda olanların da gözleri dalmış, gitmiştir herhalde o günlere.
Neyse, EXPO’ya dönmek gerekirse, içimden “Bir daha adaylığı düşünmeyiz herhalde” diye geçiriyor ve noktalıyorum:
YİNE BİZE HÜSRAN, YİNE BİZE HASRET VAR....

ÇOK ÖNEMLİ BİR TOPLANTI DUYURUSU

Engelli haklarının dünü ve bugünü

Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şubesi yarın önemli bir toplantı düzenliyor. Dernek merkezinde saat 13.00’de başlayacak toplantıda “Engelli Haklarının Dünü ve Bugünü” tartışılacak. Dernek yetkilileri, engellileri, ailelerini, gönüllüleri ve konuya ilgi duyan herkesi davet ediyor, görmekten mutlu olacaklarını vurguluyor.
Toplantı yeri: Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şubesi Pazaryeri Mahallesi 943 Sokak No:65 Agora Müzesi Yanı BASMANE
Bilgi için telefonlar: 0232 483 10 44 - 0506 514 96 93