Engellileri engellemeyelim

Bu parolamız ışığında, engelliler, engeller, alınan önlemlerle ilgili gelenleri paylaşacağımı söylemiştim. İşte bir, iki örnek:

Oluklu yollar kapatılmasın

KONAK Belediyesi, engellerin aşılması için çalışmalara başladı. Hizmet binalarında, nikah dairelerinde engellilere yönelik önlemler alındı. Çeşitli sokaklara rampalar konuldu, görme engelliler için oluklu yollar yapıldı. Engellilerin engellenmemesi için bariyerler de yapılırken, tuvaletler uygun hale getirildi. Belediyenin bu çabalarına karşın yakınmalar da geliyor. Örneğin; Gül Sokak’ta bazı işyerlerinin önüne oluklu görme engelli yollarına, (herhalde sigara içmek ve hava almak için) masa ve sandalye konulduğundan yakınmalar var. Biraz daha dikkatli olmakta yarar var değil mi?

Urla’daki park için Konak’a çağrı var

Meslek ağabeyimiz Haluk Narbay aradı. Bu aralar Urla İskele’de. Şehit Er Birol Özcan Parkı varmış orada, yakınmalarını iletiyorum; “Yaz aylarında Sebahat Akşiray Otistik Çocuk Eğitim Merkezi var. Oradaki çocuklar her gün parka getiriliyor. Ama parkta onlar için herhangi bir düzenleme yok. Çürük çarık bir-iki oyuncak. Sağda solda kazıklar, koca koca taşlar. Urla Belediyesi’ne başvurdum, bu özel çocuklar için düzenleme yapılması için. (Ödenek yok) dediler. Buradan gazeteci Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’a sesleniyorum. Urla’daki bu parka bir el atıversin, bu çocuklara yardımcı olsun.”

Alışverişte çok önemli önlemler

Mağazalarında alışveriş yapan 65 yaş üzeri her müşterisinin evine kadar eşlik eden ve poşetlerini taşıyan ‘Biz Taşıyalım’ uygulamasından aldığı olumlu geri dönüşleri de göz önünde bulunduran Tansaş, şimdi de engelleri kaldırmak için hizmet vermeye başladı.
Personel, mağazalara gelen engelli vatandaşları karşılıyor, eşlik ediyor, hatta onların kişisel asistanı gibi hareket ediyor, reyonları gezerken eşlik ediyor, ürünlerle ilgili bilgi veriyor, fiyatları söylüyor, önerilerde bulunuyor, meyve sebze seçmede, ödemede yardımcı oluyor, ürünleri poşetlere yerleştiriyor, alışverişini tamamlamasını sağladıktan sonra engelli vatandaşımız ihtiyaç duyarsa evine kadar güvenle ulaşmasını sağlıyor.
Sosyal projeler, Tansaş Çağrı Merkezi’ne gelen veya mağazalara bırakılan tüm iletilerin, müşteri mektuplarının, mağaza müdürlerinin yaptığı ev ziyaretlerinin sonucu ortaya çıktı.
TANSAŞ
Kurumsal İletişim

BİR MEKTUP

Bir gün hepimiz onlar gibi olabiliriz

Bazı şeyleri paylaşmak istiyorum. Engelli değilim. Ama hepimiz bir gün engelli olabiliriz. “Birinci ağızdan engelliye engeller” yazınızı okudum ve her yazılana yürekten katılıyorum. 23 Nisan’da teyzemle torununu vapurla Karşıyaka’ya götürmek üzere Alsancak İskelesi’ne gittik. Vapura binmek bir işkence. Arabayı çıkaramadık, vatandaşlar yardım etti. “Şimdi bunun engelliyle ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. Vapura binmeye çalışırken engelli vatandaşlarımızı düşündüm. Onlar nasıl binecek?
Vapur özgürlüğü yok mu
Onların da Karşıyaka’ya vapurla gitme özgürlüğü yok mu? 6 ay önce İsviçre’deydim. Orada da vapura bindim ve yanımızda bebek arabası vardı. Engelliler de biniyordu, hiçbir zorluk çekmeden. Kaldırımlar kendini bilmez, anormal insanlar tarafından işgal edilmezse engellilerimiz rahat eder. Ancak bir konu daha var. Kaldırımlarımız o kadar yüksek ki engelli zaten çıkamıyor. Otobüse binemiyor. Saygı görmüyor. Say say bitmez. Ben Alsancak’ta yaşıyorum ve bu konuyla ilgili herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum. Ben engelsiz bir vatandaş olarak da anlayışsız insanların kaldırımları otopark haline çevirmelerinden şikayetçiyim. Tekrar söylüyorum, “HEPİMİZ BİR GÜN ENGELLİ OLABİLİRİZ.”
Yüne ATACA

ORADAN BURADAN

Bostanlı’ya dikkat

Bir Karşıyaka gönüllüsü Hacer Kızıltan yazıyor:
“Bir zamanlar çöplük olan ve çok kötü görüntü veren Bostanlı sahilimiz, bugünkü görüntüsüne kavuşunca hepimiz ne kadar sevinmiş ve mutlu olmuştuk. Zaten güzel İzmirimize yakışan da buydu. Bilhassa sıcak yaz günlerinde akşamları kendilerini sahile atan, piknik yapan, adeta nefes almalarını sağlayan insanlar için bu güzel alan şehircilik bakımından bir hazine kadar değerlidir.
Bu güzelliklerle bütünleşen vatandaşlar, çevrenin hep güzel ve bakımlı olmasını arzu ederken, herkes buna katkıda bulunmak, ona göre hareket etmek durumundadır.
Fakat ne yazık ki sadece kendilerini ve ellerine geçireceklerini düşünen satıcılar, bu güzel çevrenin bilincinde olmadan konulan belediye kurallarına aldırış etmeden hareket ediyor, ortamın görünümünü bozuyor, pisletiyor, zarar veriyor.
Güzel İzmirimizin tüm güzelliklerinin devamını, günlerinizin bu güzellikler içinde geçmesini, her gün bir başka güzelliğin bunlara katılmasını gönülden diliyorum.”
Hacer Kızıltan özellikle akşamları Bostanlı sahil şeridinde kötü, görünümün, güzelliklerin yok edilmesinin önlenmesini istiyor. Büyükşehir ve Karşıyaka belediye yetkililerinin dikkkatine.