Paylaş
Özetle, “Zeytinlikler bir dekar alanda en az 15 ağaç bulunan alan olarak tanımlandı. Daha az ağaç varsa, orada sanayi tesisi kurulabilir.”
KAMU YARARI OLURSA
Ve de devam ediliyor: “Alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir.”
Yanılmıyorsam, zeytinlikleri hedef alan bu girişim 7’nci kez gündeme geldi. Ve tepkiler üzerine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü komisyonda açıklama yaptı:
ISRARCI OLMAYACAĞIM
“Bu maddeyle zeytinlik sahalarının yağmalanacağı söyleniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Aklımızdan bile geçmez böyle bir şey. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile istişare edeceğiz ve ortak bir karar vereceğiz. İlla böyle olsun diye ısrarcı olmayacağım. Zeytincilik konusunda tasarının tümü üzerinde spekülasyon yapılmasından yana değilim. Zeytin sahalarını ya da tarım alanlarını yok etmeden de sanayileşmek mümkün. Çıkarabiliriz o maddeyi sorun değil. Bu madde için paketin tamamına halel gelmesini arzu etmem.”
GÜVENİYORUM, İNANIYORUM AMA
TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Beşir Atalay da o maddenin tasarıdan çıkarılması konusunu raporlarında yazacaklarını açıklamış.
Sayın Özlü’yle, Sayın Atalay’a doğal olarak güvenmek, inanmak durumundayız. Ama düşünmeden de edemiyorum: “Madem zeytin alanlarıyla ilgili o madde tasarıdan çıkarılabilirmiş, ya da böyle düşünülüyormuş. Peki tasarıya neden konulmuş?”
Vardır bir nedeni herhalde, ne dersiniz?
-----
BİR DİLEK BİR UMUT
Cennet sakinleri
zarar görmesin
KUŞCENNETİ gündeme iyice yerleşti. Bu yıl bölgede 19-20 bin çift flamingonun kuluçkaya yattığı tahmin ediliyor. Kuşcenneti’nden sorumlu Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü, 2002’de Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan (İZKUŞ) İzmir Kuşcenneti’ni Koruma ve Geliştirme Birliği (İzmir Büyükşehir, Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Foça belediye başkanları ve meclis üyelerinden oluşuyor) ile imzalanan Alan Yönetimi İşbirliği Protokolü’nü 4 aydır imzalamadı, sonunda feshettiğini, yönetimi üstlendiğini açıkladı.
OLUMLU SONUÇLANSIN
Bakanlığın “3 kuruş yatırım yapılmadı” diye suçladığı İZKUŞ’un 26 milyon lira yatırdığı açıklandı. Tartışmalar başladı, sonunda iş insanları da Cennet’e sahip çıktı, konu yargıya taşınmaya hazırlanıyor. Ben şu görüntüye bakıyorum ve diliyorum: Cennet’te işler yürüyor mu? Oradaki 19 çalışan görevlerini sürdürüyor mu? Konu bir çözüme kavuşsa ve yavrularını uçurmayı bekleyen flamingolar zarar görmese... Çok da iyi olmaz mı?
-----
SÖZ SİZİN
SU KESİNTİSİ SORULARI
Boru neden patladı
TAHTALI Barajı’ndan Buca ve İzmir’e su taşıyan 2.20 çapındaki boru patladı ve 3 gün susuz kaldık. Patlayan boruyu tamir ettiniz ve suyu tekrar verdiniz. Size göre olay kapandı mı, bilmiyorum. Ama ben bu şehirde yaşayan ve vergi veren bir vatandaş olarak aşağıdaki sorularıma yetkililerden makul ve mantıklı cevaplar bekliyorum:
• Bu boru neden patlamıştır? Standartlara uygun imal edilmiş midir? Bu konuda test işlemleri yapılmış mıdır? Boru kalitesizse alınmasına kimler onay vermiştir? Bu kişiler hakkında bir işlem yapılmış mıdır, yapılacak mıdır?
• Dünyanın yaşam standartları yüksek hiçbir ülkesinde bu şekilde boru patlaması yaşanmazken, bizde her sene en az bir kere boru patlamaktadır. Bu boruların imalatçısı hakkında ne gibi bir işlem yaptınız ve yapmayı düşünmektesiniz?
• Avrupa ülkelerinde bu nevi (15 dakika gibi) kesintilerde vatandaşa karşı mahcup olan yöneticiler, su faturalarını bir sene gibi sürelerde tahsil etmemektedir. Sizin mağdur ettiğiniz vatandaşlara böyle bir jestiniz olacak mı? Böyle bir şeyi düşünür müsünüz?
• İleride böyle bir durumla karşılaşmamamız için acil durum planınız nedir veya var mıdır?
• Kalitesizse boruları imalatçısına iade edip, standartlara uygun olanlarla değiştirmeyi düşünmekte misiniz?
Saygılarımla.
İlhami CİZRE
-----
GELECEK KUŞAKLAR İÇİN
Anılarda Yitip
Giden Karşıyaka
ARAŞTIRMACI-yazar Tufan Atakişi, 11’inci kitabında Karşıyaka’yı yazdı: “Anılarda Yitip Giden Karşıyaka.” Atakişi, kitabında Bahar Balköse, Ersin Doğer, İnci Erefe, Yücel İzmirli, Yıldırım Karakaplan, Esin Kurt, Hüsnü Levent, Sancar Maruflu, Vehbi Moğol, Ergün Okçay, Ekmel Totrakan ve Necdet Türetken’in yaşanmış öykülerini derlemiş, Karşıyaka için yaptığı araştırma ve söyleşileri paylaşmış. Atakişi, “Bu kitabı yayımlamaktaki amacım, bir zamanlar Karşıyaka’nın nasıl bir yer olduğunu, sosyal yaşamını kaybolan bazı değerlerini hatırlatarak, hafızalarda canlı tutmak ve gelecek kuşaklara aktarabilmektir” diyor. 136 sayfalık kitap, Atadost Yayınları’ndan çıkmış.
-----
BİR ALINTI
Erhan Gölbey’den: Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir. (Dostoyevski)
Paylaş