BİR arkadaşım geldi geçenlerde. Sıcaktan bezmiş, ter içinde, oflayıp pofluyor. Ve de oldukça öfkeli... Hal hatır soracak oldum, "Vallahi bezdim" dedi... "Sıcaktan mı" diye yine sordum. "Sıcak bir şey mi, ’K Belgesi’nden. Daha doğrusu Kazık Belgesi’nden" yanıtı aldım. "Nasıl yani" diyecek oldum, yaşadıklarını anlatmaya başladı, pek bir şeyine dokunmadım:
*
"Hükümetimiz, AB kriterlerine uymak, ’Taşıma düzenini ve güvenliğini sağlamak, taşımacılıkla iştigal eden kurum ve kuruluşların haklarını sorumluluklarını belirlemek, karayolu taşımacılığının denetimini ve imkanlarını daha yararlı şekilde kullanmasını sağlamak amacıyla’ K Belgesi diye bir ’şey’ çıkardı. (Bunları resmi tanımdan aldığını söyledi) Ticari firmalar ve yük taşıyan araç sahipleri Ulaştıma Müdürlüğü’ne başvurarak 450 TL karşılığında belgeyi alıyor. Daha doğrusu almaya çabalıyor.
*
Ben de firmamızın bu tanıma giren aracı için evrakımı hazırlayıp başvurdum. Öncelikle vereceğin evrakın orijinal ya da noter onaylı olması gerekiyor. Orijinal belgenin fotokopisini götürürseniz kabul etmiyorlar. Evrakı teslim ettikten 15 gün sonrasına gün verdiler. Zamanı gelip tekrar Ulaştırma Müdürlüğü’ne gittim. Bu kez K Belgesi’nin bedelini yatırmam için makbuz aldım. Yine 15 günlük süre verildi. Parayı bankaya yatırdım. Dekontu götürüp artık meşhur K Belgesi’ni alacağımı düşünüyordum. Ama, neredeeee?
*
Müdürlüğün yolunu tuttum yine. Sekreter, bilgisayardan dekontu kontrol ettikten sonra servise yönlendirdi. Ama servisler bomboş. Beş katlı binada odalarda personel bulursanız şanslısınız. Ve sonunda görevliyi bulup dekontu teslim ettim. Ama yine, ’15 gün sonra uğrayınız’ dedi. Nedenini sorduğumda, personelin çoğunun izinde olduğu ve işlemleri tek başına yetiştirmekte zorluk çektiğini söyledi. Bir şey diyemedim.
*
Hükümetimiz AB’ye uyum için ’belge’ çıkarıyor ve vatandaştan parasını alıyor. Parayı alırken de eziyet çektiriyor. Peki belgeyi aldıktan sonra mazotu mu ucuz verecek, yoksa otoyolları bedava mı yapacak? Vatandaşa katkı getireceğine inanmıyorum. Sadece devletin kasasına giren paradan başka bir şey değil. ’Kazık Belgesi’ diye bu parayı bizden alıyorsunuz, bari işlemlerini hızlı yapın da acımız hafiflesin.
*
Böyle düşüne düşüne müdürlükten çıktım. Bir anons duydum, gülmeye başladım. Herhalde sıcağın da etkisiyle, çığırından çıkmış bir trafik polisi, Alsancak Limanı’na yanaşan gemiden inen turistleri bekleyen taksilere sesleniyordu: ’Kıçımızı yırtıyoruz, burada bizi takan yok...’ Bu anonsla Türkiye’min AB kriterlerine ancak belgeyle uyabileceğini anladım."
*
O konuşurken, sesimi bile çıkarmadım. Neyse ki anlattıktan sonra biraz rahatladı, sakinleşti. Bense, "İyi ki ticari aracım falan yok. K Belgesi almam gerekmiyor. Bu kadar da şanslı olunmaz ki" diye düşündüm.