Paylaş
“Duyup anlamadığımız, ilgilenmediğimiz dünya renkleri karşımızdan ve çok yakınınızdan geçer, ilgi göstermeyiz. Ama bir dokunuşla onu kalıcı hale getirebiliriz. Tıpkı Bodrum Uluslararası Bale Festivali gibi... Bodrum’a uluslararası çağdaş görüşler doğrultusunda, mesleğim adına kalıcı, sanatsal bir keyif tatmayı kim istemez? 2000 yılının temmuz ayında Bodrum Marina Müdürü Ömer Karacalar’la sohbet ederken, ona ‘Gelin Bodrum’a evrensel ve kurumsal anlamda bir festival yapalım’ söyleyişime coşkuyla destek vermişti.
BAŞLANGIÇ SEVİNDİRMİŞTİ
Bir bale sanatçısı olarak, tabii ki bu başlangıç beni çok sevindirmişti. 5 bin yıl önce sanatsal ve kültürel yarışmaların yapıldığı Bodrum Antik Tiyatro’nun geçen sene Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne verilmesi, son derece doğru bir karardı. Dünyanın her tarafında antik tiyatrolar klasik sahne düzeyinde dizayn edilip, sanatın emrine verilir.
SAHNE YÜZÜNDEN GELMİYORLAR
Antik tiyatronun seyirci yerleri, sahnesi, v.s. gibi imkansızlıklar bu güzelliği yokuşa sürmektir. Kurumun sahne ve teknik ekip elemanları, 70 senelik, Anadolu’nun dört bir yanındaki sahne tecrübesiyle, tiyatroyu uluslararası standart halde hazırlayabilirlerdi. Dünyanın en popüler, en kalabalık bale gruplarını seyretmek mümkün olabilirdi. Birçok yabancı bale grubunun, sahne hakkında aldıkları bilgiler doğrultusunda gelmekten vazgeçmeleri bir gerçektir.
BU DENLİ KÜÇÜLTMEK KÖSTEKTİR
Bu sene Bodrum Kale’de restore edilen sahnenin akıl almaz derecede küçültülerek, dekoru ile beraber düşünülmeden dizayn edilmesi, Uluslararası Bale Festivali’ne köstektir. 13 - 14 Temmuz tarihlerinde Bodrum konserleri kapsamında Devlet Balesi’nin Theodorakis’in Zorba Balesi temsilinde, bale sanatçılarının sahnede birbirlerine çarpmadan dans etmeleri büyük beceridir.
AVRUPA’DAN DESTEK ALAMAYACAK
Zahmet edip Ankara’da bu işin uzmanlarına standart bir sahnenin nasıl olması gerektiğini sorsanız size tecrübeleri ve Türkiye genelindeki sahne sıkıntısının birikimiyle boyutlarını, ölçülerini söyleyecektir. Bu şu demektir. Hiç bir zaman Antalya Aspendos (Dünya festivaller sıralamasında 7’nci sırada) Festivali’nin kariyerine ulaşamayacak, Avrupa Festivaller Birliği’ne giremeyecek ve maddi, manevi desteğinden yoksun kalacaktır. Bodrumlu sanatseverler, Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel, Donkişot, Spartaküs gibi dev eserleri seyredemeyecek, 10 - 15 kişilik bale gruplarıyla yetinecektir. Değişmek, farklılaşmak, mutlu ve başarılı sanat günleri dileğiyle.”
-----
BİR SORU ÖNERGESİ
Güzel Sanatlar binasının
raporu neden açıklanmıyor
BODRUM Festivali, sanat denilince aklıma geliverdi. Son zamanlarda İzmir’in gündem maddelerinden birisi de Dokuz Eylül Üniversitesi yönetiminin, binalarının depreme dayanıksız olduğu iddiasıyla Narlıdere’deki Güzel Sanatlar Fakültesi’ni Buca Tınaztepe’ye taşımak istemesi. Öğrenciler, mezunlar taşınmaya karşı çıkıyor, Büyükşehir Belediyesi yardım önerdi, bir ara Kültürpark’taki hollere gidilmesi konuşuldu... Ancak, açıklanmışsa atlamışım, binaların dayanıksızlığıyla ilgili rapor kamuoyuyla paylaşılmadı. CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, bu konuda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Fakültenin 45 yılda 6 bin mezun verdiğini anımsatan Sındır’ın sorularından bazıları şöyle:
TIP FAKÜLTESİ RİSKSİZ Mİ
* Rektörlük kendisi için yapılan binaya geçmemekte ısrar edip, atıl kalan Tınaztepe’deki yeni binaya GSF’nin eğitimine uygun olmamasına rağmen neden zorla taşımak istemektedir?
* Rektörlüğün şu anda bulunduğu Alsancak’taki bina, sözde geçici taşınmaya daha uygun olabilecek iken neden aniden söz konusu bina için anıt yapı kararı çıkartılmıştır?
* Aynı yüklenici firma tarafından yapılan tıp fakültesi binası risk taşımazken, neden diğer bina risk taşımaktadır?
* Alsancak’taki iki katlı, yatay inşa edilmiş GSF, aşağı yukarı 15 yıl önce aynı gerekçe ile boşaltılmıştı. Arazi eğitime geri kazandırılmamıştır. Bu arazinin akıbeti nedir?
* Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmak istenilen binaya ait deprem raporunun ayrıntıları neden kamuoyu ile paylaşılmamıştır? STK, mühendis ve mimar odaları, benzeri kurum ve kuruluşların depreme dayanıklılık testi yapmalarına neden izin verilmemiştir?
-----
BİR ALINTI
İşim gücüm budur benim / Gökyüzünü boyarım her sabah / Hepiniz uykudayken / Uyanır bakarsınız ki mavi. (Orhan Veli)
Mavişehir Balıkçı Barınağı
(Fotoğraf: Esat Erçetingöz)
-----
BİR VEDA
Işılay Abla’yı (Saygın) yitirdik. Işıklarda uyusun, başımız sağ olsun.
Paylaş