Paylaş
Bu yaş grubundaki yabancı turistlere saat kısıtlamasını uygulanmayacağına karar vermiş.
Yani 65 yaş ve üstündeki yabancı turistler diledikleri saatlerde dışarı çıkabilecek, salgından etkilenmeyecek, kimseye virüs bulaştırmayacak. O yaş grubundaki bizim vatandaşlarsa ancak sıcağın en yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmayı sürdürecek... Tabii, çıkabilirlerse... Kurul bu kararı turizme hizmet amacıyla almıştır mutlaka ama, yine de pek içlere sinmiyor... Bu kararla ilgili yorumlara bir göz atalım:
HAKKIMIZ DEĞİL Mİ?
“Gün içinde saat 10.00 ila 20.00 arası sokağa çıkma serbestim var. Bu yaz günü 20.00’den sonra evdeyim. Neden acaba, o saatte daha güneş bile batmıyor, 4 aydır evdeyiz benim de çocuklarımla, torunlarımla ve arkadaşlarıma bir akşam yemeği / buluşması hakkım değil mi?” “Büyük haksızlık... Gece dışarı çıkmak bizlerin de hakkı...”
ONLARA BULAŞMIYOR MU?
“Yabancıların yaşlılarından hastalık bulaşmıyor. Onlardan ölen olmuyor. Bizlerin yaşlılarından sabah 10, akşam 8’den sonra hastalık bulaşıyor. Bu kısıtlama daha çabuk öldürecek. Gündüz sıcaktan çıkamıyorlar. Gece de yasak... Ya herkese kısıtlama gelsin, ya da herkese aynı şekilde izin verilsin.”
SICAKTA ÇIKILAMIYOR
“Turiste var bize yok mu? Bizim yaşlımız zaten sıcaktan dışarı çıkmıyor. Bırakın bari akşam bir nefes alsın.” “Bu virüs turistlere bulaşmıyormuş...” “Ellere var, bize yok...” “Burada yaşayan 65 yaş üstü insanlarımız için geçerli değil mi yani bu karar? Zaten öğlen saatlerinde çıkamıyor 65 yaş üstü sıcak diye... Turiste var da kendi insanımıza yok mu?”
NASILSA PARA HARCAMAZ
“Parayı turist bırakıyor. 65 yaş üstü Türk vatandaşları saat 20.00’den sonra sokakta ne yapacak ki? Meyhaneye gitmez, eğlence mekanlarına gitmez, para harcamaz, evinde otursun.” “Korona sadece saat 20 ile 10 arası 65 yaş üstündeki Türk insanlara yapışıyor. Bizim 65 yaş üstü insanımız içeride, onlar dışarıda.”
Dedim ya, turizm düşünülerek böyle bir karar alınmıştır. Yabancı turiste, “Saat 20.00’den sonra sokağa çıkamazsın” denilemez elbette... Ama Marmaris’te yaşayan ya da tatil yapan o yaş grubundaki bizim insanımızın da kararı kabullenmesi, sindirmesi pek beklenemez herhalde. Herkese kolay gelsin
-----
BİR ETKİNLİK
Bu hasatla sergi
herkese iyi gelecek
URLA, 21 Temmuz’da bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Lavanta hasadı ve Çiğdem Arık Yazıcı ile Seher Altıner’in patchwork ve mozaik sergisine. Zeytinler Atatürk Caddesi, Bizbize Restoran karşısında saat 19.00’da. Ve söz onlarda: “Çiğdem ve Ergül Yazıcı çifti Urla köylerinden Uzunkuyu’da 14 dönümlük arazilerinin 10 dönümünde 2017’de 11 binden fazla lavanta fidesini toprakla buluşturmuş. Çiğdem Hanım’ın amacı Balçova’daki kırkyama patchwork atölyesini burada lavantalar arasında devam ettirmekmiş.
RENK KATACAK
2020 yılında Urla ‘da köy komitesiyle Uzunkuyu’da 3 köyü kapsayan Uluslararası festival düzenlenmesi düşünülüyormuş. Bu kış Uzunkuyu’daki kadınlara kırkyama kursu vermiş. Ancak salgın yüzünden festival iptal edilmiş. Eski dost Seher Altıner ile bir araya geldiklerinde lavanta hasadında burada ortak sergi planlayarak bu görsel şöleni herkesle paylaşmak istemişler. Salgın süresince kararan ruhlara biraz eflatun renk katmanın, doğaya ve sanata yeniden kavuşmanın herkese iyi geleceğini düşünmüşler.
HAMARAT İKİLİ
Seher Altıner, sanat tarihi okuduktan sonra 20 yıl kurumsal bir şirkette çalışmış. Emeklilik döneminde İzmir ve İtalya’da mozaik eğitimleri alarak 8 yıl süren bu çalışmalarını Kazakistan’da kurduğu grubuyla birlikte Almatya’da de sergi ile taçlandırmış. Altıner İzmir’de çeşitli sosyal sorumluluk projelerine destek veriyor, özel mozaik çalışmaları düzenliyor. Çiğdem Arık Yazıcı 2005’te kırkyama yapmaya başlamış. Afrika’da kısa bir süre patchwork eğitimi almış. 2012’de kendi atölyesini, 2015’te ilk kişisel sergisini açmış. 2016’da Urla Barbaros Köyü Oyuk Festivali’nde, 2018’de kendi atölyesindeki kursiyerlerle sergi açmış.”
-----
BİR DAVET
Didimli kitapseverler
yarın Çamlık’ta
Paylaş