628 kişilik eğitime 15 bin başvuru

Kimi yakındı, kimi umudunu yansıttı. Benim de aklıma İzmir’deki Folkart Academy geldi. Neden mi? Efendim, akademi, “Ustalarla Tiyatro Atölyesi” başlattı. “Olabilir, ne var bunda” denilebilir... Doğrudur, zaten sanat etkinlikleri için kurulmadı mı? Ama 400 çocuk, 200 yetişkin ve 28 profesyonel düzeyde olmak üzere 628 kişiye ücretsiz eğitim verilecek atölyeye internetten kaç başvuru oldu, biliyor musunuz?

YAPTIĞIMIZ İŞ DOĞRU
Üç günde 15 binden fazla. Ve başvurular zorunlu donduruldu. Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, bu tabloya çok şaşırdıklarını belirterek, başvuruları durdurmak zorunda kaldıklarını bildirdi, “Bu tablo, bu rekor başvuru sayısı, yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösterdi” dedi.
İZMİR ÇOK MU SEVİYOR
Ben de “2-3 günde tiyatro eğitimi için neden 15 bin başvuru olur” diye düşündüm ve sorular art arda geldi:
- İzmir’de insanlar tiyatroyu çok mu seviyor?
- Bu başvuruların gerisinde kısa yoldan şöhret olma isteği mi var?
- Özellikle gençler kısa yoldan meslek sahibi mi olmak istiyor? (Ya da anne babaları, evlatları için mi böyle düşünüyor?)
- İnsanlar günümüz dünyasında rol yapmak gerektiğini düşünerek, bu yeteneği edinmek ya da pekiştirmek mi istiyor?
BAŞKA OLANAK MI YOK
- Eğitime başvuranlarla bir anket yapılabilmiş midir? (İlginin nedeni çözülebilirdi belki)
- Folkart markası, gelecek için güvence olarak mı görülüyor?
- Eğitimin ücretsiz olması başvuru yoğunluğunda etken mi?
- Tiyatro sevdalıları Folkart dışında eğitim için olanak bulamadı mı?
- Devletin, en azından İzmir’deki, sanat kuruluşları bu olayı inceleme gereği duydu mu? Ya da Folkart’taki yoğunlukla ilgilenecekler midir?
DİLERİM SANAT AŞKINDANDIR
- Bunca sanatçı, uzman Akademi’de ders vermeye başladı. Tiyatro eğitimine bu denli ilgiye daha önce tanık oldular mı? Düşünceleri nedir?
- Folkart sanat eğitimini nasıl genişletecek, (Başka yerlere yaymak gibi) daha doğrusu sürdürecek midir?
- Eğitilen 628 kişiye gelecek için bir olanak sunulacak mıdır? Ya da eğitmenler onları bir yerlere yönlendirecek midir?
Ne bileyim, sorular geliverdi işte aklıma... Daha da gelirdi belki... Ama bu kadarı bile yeter. Ben sonuç olarak, bu yoğun başvurunun tiyatro ve sanat aşkından kaynaklanmış olmasını diliyorum. Ne dersiniz?

DERSLER
BAŞLADI
BİLE

Noterli kura ve seçim

BİRAZ da bilgi vereyim... Folkart Academy’nin Ustalarla Tiyatro Atölyesi’nde eğitim başladı. İlk etapta eğitilecek 400 çocuk, 200 yetişkin noter gözetiminde kurayla belirlendi. Profesyonel üst düzey tiyatro eğitimi alması planlanan 16’sı kız, 12’si erkek toplam 28 kişi ise binlerce kişi arasından sınav yoluyla seçildi.

ATILAN ADIM ÇOK ÖNEMLİ
İlk aşamada 200 çocuk, 100 yetişkinin eğitimi hafta sonları 7 Mayıs’a kadar sürecek. İkinci aşamada 200 çocuk 200 yetişkin de 13 Mayıs-11 Haziran arasında eğitilecek. Yetişkinler 40, çocuklar ise 20 saat eğitim alacak. Özel sınıfa seçilen 28 kişi ise 11 Haziran’a kadar 200 saat eğitim alacak.
Folkart Academy Proje Koordinatörü Volkan Severcan, “Rekor başvuruyla karşılaştık. Bu da tiyatroya ilginin göstergesidir. Tiyatro sanatının geleceği için İzmir’den atılan bu adımın çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyor.
İşte eğitmenler: Volkan Severcan, Zeyno Günenç, Ziya Kürküt, Yeşim Alıç, İbrahim Raci Öksüz, Almila Uluer Atabeyoğlu, Kerem Atabeyoğlu, Gürol Tonbul, Oktay Keresteci, Şule Demirezen, Meltem Yorulmaz, Hülya Savaş, Banu Gökçül, Candan Günay, Murat Kodallı, Bora Severcan, İbrahim Sarıtaş, Yüksel Aymaz, Sim Tolga.
Yineliyorum, dilerim bu ilgi sanat aşkındandır. Herkese kolay gelsin. Herkes mutlu olsun.

-----

SÖZ
SİZİN

DİKKAT DİKKAT YİNE DİKKAT
Yarın her seçmen
sandık başına

GEÇENDE yazdım, yineliyorum. Yarın anayasa değişikliği için referandum ve de yurttaşlık sınavı var. Sınav, sandığa gidip oy kullanmaktır. “Bir oydan ne olur yahu”, “Sonucu benim oyum mu değiştirecek”, “Hava da çok güzel, oyu moyu boşver bugün piknik zamanı”, “Tatile bu hafta sonu mu başlasak” dememektir. Tatili, pikniği ertelemektir. Özgür iradeyi bildirme zamanıdır. Her seçmen sandığa gidip oy kullanmalı, yurttaşlık görevini yerine getirmelidir.

-----

BİR ALINTI

Emine Kantarcı’dan: Gözün arkada kalsın. Ben senden vaz geçemiyorum. (Duvar yazısı)