Biberiye, kekik ve çemen otu balıklara da iyi geliyor 

Çiftliklerde kullanılan balık yemlerine biberiye, kekik ve çemen otu gibi katkılar eklenirse levrek balığına etkisi ne olur? Bir yüksek lisans öğrencisinin tezindeki bu soru Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi’nde araştırılmış. Cevabı iki kelime: “İyi geliyor.”

Biraz uzun isterseniz:

Bu katkı maddelerinin levrek balıklarında hematolojik, immünolojik, biyokimyasal parametreler ile biyometrik indeksler açısından olumlu gelişmeler sağladığı tespit edilmiş.

ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sebahattin Ergün, AA muhabiri Mehmet Bayer’e yaptığı açıklamada kültür balığı yetiştiriciliği için şunları söylemiş:

“Son yıllarda ülkemizde balık yetiştiriciliğinde kimyasalların kullanımı oldukça düşük düzeydedir. Ancak, yetiştiricilik sistemlerinde balıkların boylanması, taşınması, aşırı stok yoğunluğu, su sıcaklığındaki ani değişimler gibi faktörler nedeniyle balıklar da stres ve strese bağlı olarak çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilmektedir.

Hastalığı durdurmak ve ölümleri önlemek için çeşitli koruyucu kimyasal maddelerin kullanılması mümkün olmakla birlikte son yıllarda çevre ve tüketici bilincinin artmasıyla bu tür ilaçların kullanımı minimuma düşmüştür.

İnsanlarda olduğu gibi, balıklarda da hastalanmadan önce ortaya çıkabilecek hastalık etkenlerine karşı aşılama başta olmak üzere, bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.

Balıkların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde yeme katılan çeşitli bitkiler, bitki özütleri, prebiyotikler, probiyotikler gibi katkılar büyük önem taşımaktadır.

Bu katkıların içerisinden özellikle tıbbi aromatik bitkilerin insan ve diğer canlılarda olduğu gibi balıklarda da bağışıklık sistemi üzerine etkisi konusundaki araştırmaların giderek artıyor.

Yüksek lisans öğrencisi Sevdan Yılmaz'ın tezinde biberiye, kekik ve çemen otu gibi katkıların yeme eklenmesinin levrek balığında etkisini inceledik.

Bu bitkiler yeme belirli oranlarda eklenirsebalıklarda genellikle olumlu etkileri olduğunu, bazı hematolojik, immünolojik, biyokimyasal parametreler ve biyometrik indekslerde olumlu gelişmeler sağladığını tespit ettik.

Bu tür çalışmalarda genellikle piyasadan kolay temin edilebilecek, ucuz ve etkili olabilecek, doğal ve etkisi diğer canlılarda da kanıtlanmış katkıları tercih ediyoruz.

Çalışmalardan elde edilecek sonuçların özellikle organik balık yetiştiriciliğinde ve daha sağlıklı balık üretimi konusunda önemli katkılar yapacağını düşünüyoruz.”

* * *

Doktorlar haftada iki gün balık yiyin diyor ya.

Deniz balığı bulmak veya kültür balığı ise sağlıklı mı diye akla geliyor.

Üniversitelerimizde de aynı kaygı ile araştırma yapılmasına sevindik.

Doğuda kullanılmayan

arazilere ‘dallı darı’ ekilecek

Dallı darı, toprağı yenilemesi, yüksek yem verimi, erozyonu önlemesi ve içerdiği bileşenlerle biyoyakıt üretimine uygunmuş. Artık, dallı darı, atıl ve kurak arazileri olan çiftçilerin umudu olacakmış.

Türkiye'de ilk olarak Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerince denenen dallı darıyı bölgenin coğrafi şartlarında deneyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri, bu konuda yaptıkları analizlerden olumlu sonuç almış.

YYÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyda Zorer Çelebi, AA muhabiri Sıtkı Yıldız’a yaptığı açıklama laboratuvar ve alan çalışmalarıyla bu bitkinin bölgede yetiştirilebileceğini gördüklerini söylemiş ve eklemiş:

“Bitkiyi tanıdıkça ilginç yönlerinin ortaya çıkmaya başladığını, kök bölgesinin çok yoğun olması ve bir hektarda 8 ton gibi ciddi bir basınca ulaşmasını önemli bulduk.

Bu kadar sağlam köke sahip bitkinin nasıl değerlendirilebileceğini düşündük ve bunu laboratuvar aşamasına almaya karar verdik.

Kurşun, kadmiyum, krom denedik ve bu bitkinin bünyesine diğer bitkilerden çok daha fazla toprakta bulunan ağır metalleri çekebildiğini gördük.

Bir kere ekildikten sonra 15 yıl boyunca ürün alınabilmesi muhteşem bir özellik.

Benzer bitkilerde bu özellik yok. İki yıldan sonra sulama ve gübreleme dahi yapmadan yıllarca kullanılabilir.

Bölge için önerilebilir bir bitki.

Bu bitki toprağı temizleme, biyoyakıt üretimi ve hayvan yemi olarak değerlendirilebilir.

Bu üç yönüyle bölge için ümit veren bir bitki diyebiliriz."

Endüstri Bitkileri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Ekin de boş arazileri değerlendirebilmek için doğrudan insan tüketiminde kullanmayacak bitkileri değerlendirmeyi amaçladıklarını söylemiş.

Ekin dallı darı için şöyle diyor:

"Bu anlamda çok önemli bir potansiyele sahip olan bir bitki.

En fazla üzerinde durduğumuz nokta çok yıllı olması.

Biyoyakıt özelliğinden bitkinin yaşamı süresi boyunca çok rahat değerlendirebiliyoruz.

15 yıl boyunca da biyoyakıt üretiminde kullanabiliyoruz.

Yakıt kalitesi için aldığımız analizler devam ediyor. Her geçen yıl bitkinin farklı özellikleri ortaya çıkıyor.

Ama genel olarak biyoyakıt kalitesi oldukça yüksek ve kullanışlı."

* * *

Bu bitki Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi için umut olabilir.

Hayvancılık için yem olarak kullanılabiliyor olması da ayrı bir şans…

İlk mobil veteriner hizmeti

Alanya Belediyesi’nden

Türkiye’deki belediyeler arasında ilk ve tek, Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı mobil veteriner ve kısırlaştırma ünitesi, Antalya'nın Alanya ilçesinde hizmet vermeye başlamış.

DHA muhabiri Engin Anak’ın haberine göre, Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne bağlı faaliyet gösteren mobil veterinerde büyük ameliyatlar dışında her türlü işlem uygulanabiliyormuş.

Özellikle sokak hayvanlarına yönelik hayata geçirilen projede, evcil hayvanların da bakımı yapılıyor.

Hayvanların sağlık taramaları ve kısırlaştırma tedavisi hem Demirtaş Mahallesi'ndeki Alanya Belediyesi Hayvan Koruma Barınağı, hem de mobil veteriner ve kısırlaştırma ünitesinde yürütülüyor.

Özellikle kedi ve köpeklerin büyük ameliyatlar dışındaki müdahale gerektiren tedavileri de mobil veteriner ve kısırlaştırma ünitesinde yapılıyor.

Mobil ünitede Alanya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ali Yavuz ile Veteriner Hekim Hasan Eşit birlikte hizmet veriyor.

Tüm şehir ve kırsaldaki alanları gezerek hayvanlara tedavi, sağlık taraması ve kısırlaştırmaları ücretsiz uygulanıyor.

Mobil ünitenin vakit kaybını önlediğini kaydeden Ali Yavuz şöyle devam etmiş:

233 KISIRLAŞTIRMA

"Mobil kısırlaştırma ünitesiyle bu yıl Okurcalar'dan Demirtaş'a, Gedevet'ten Başköy'e kadar birçok bölgemize hizmet götürüldü.

233 kısırlaştırma ve binin üzerinde hayvanın sağlık kontrolü ve tedavisi yapıldı.

Faaliyetlerin tamamını gönüllü hayvan dostları ile birlikte gerçekleştiriyoruz.

Amacımız, her nerede olursa olsun hayvanların yaşam kalitesini yükseltmek ve daha uzun yaşamalarını sağlamak."

* * *

Hayvan severler bu haberi çok beğenecekler...

Ben de öteki belediyelere örnek olmasını diliyorum.

İyi şeylerin yayınlanması gerek.

* * *

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…