Paylaş
Adıyaman’da kodlama dersi alan
öğrenciler Bill Gates olmak istiyor
Bizim kuşak, bilgisayarla geç tanıştı. Şimdiki çocukların elinden cep telefonları ve tabletler düşmüyor.
Kimi oyun oynamak kimi film seyretmek için kullanıyor.
Şimdilerde bir de ‘kodlama’ çıktı. Giderek daha çok duyar olduğumuz ‘kodlama’ yeni bir program geliştirme, bilgisayar yazılımı geliştirme sürecinin en önemli bölümünü oluşturuyormuş.
Bunu yazılımcılar yapıyor. Yazılımcı olmak için bilgisayara hâkim olmak, iyi bir eğitim almak şart.
Geçen haziran ayında bu köşede Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan kodlama kursuna 45 öğrencinin katıldığını yazmıştım.
Yazılımcı Gamze Oruç Altınok verdiği kodlama dersleriyle algoritmik düşünce sistemini öğrenmiş bir nesil yetiştirmeyi ve öğrencilere problem çözme odaklı düşünmeyi öğretmeyi amaçladıklarını söylüyordu.
Kursa katılan öğrencilerden Leyla Nilay Karaca, kodlama dersleri almaya başladıktan sonra bilgisayar hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını düşünmeye başladığını dile getirmişti. Karaca, "Bu yüzden Code.org'u öğrenci arkadaşlarımın mutlaka öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu eğitimler matematiksel olarak hızlı olmamı sağlıyor. Sayısal zekamı geliştirecek. Böylelikle düşündüğüm her şeyi kolay tasarlayacağım" diyordu.
O gün yazıyı bu kursların yayılması dileğiyle bitirmiştim. Dileğim tutmuş!
İHA muhabiri Ahmet Arslantaş’ın “Adıyaman Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından başlatılan ‘Adıyaman Kodluyor’ adlı proje ile öğrenciler bilgisayar ve cep telefonu yazılımını öğrenecek” haberini okuyunca sevindim.
Mevlana Ortaokulu ile Yeşilyurt Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde pilot olarak uygulanan proje, 2016-2017 eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında Adıyaman’daki tüm okullarda uygulanacakmış.
Yeşilyurt Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Bilişim Öğretmeni Orhan Güneş, projeye katılan öğrencilere ilk dersi vermiş. İlk derse Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya da katılmış.
Öğretmen Güneş, ders sonrası yaptığı sunumda proje ile ilgili şu bilgiyi vermiş:
“Analiz sınıfları ve yazılım merkezleri oluşturulacak. Analiz sınıflarında çapraz öğrenme modeline uygun beceriler kazandırma, analitik düşünme becerisi kazandırma, problemleri basamaklandırabilme, çözüme götürecek alternatif yollar geliştirme, pratik işlem becerisini geliştirmesi amaçlanıyor.
Yazılım merkezlerinin amacı kentin ihtiyacı olan, ortaokul ve lise seviyesinde yazılım eğitimi vermek, temel ve ileri yazılım konusunda altyapı oluşturmak, öğrencileri meslek seçimlerinde bugüne kadar farkında olmadıkları alternatif alanlara yönlendirmek, öğrencilere proje eksenli çalışma ve ürün ortaya koyma fırsatı tanımaktır. Temel yazılım eğitiminin yanı sıra ileri yazılım eğitiminde web programcılığı, görsel programlama (Masaüstü programcılığı), mobil yazılım programcılığı öğrenilecek.”
Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya, Adıyaman’da teknolojiye yakın gençler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirterek şöyle devam etmiş:
“Kodlama eğitimine başlıyoruz. Çocuklarımız bilgisayar yazılım programcılığının ilk aşaması olan algoritmayı öğrenecekler. Algoritma arkasında da temel yazılım işlemlerini öğrenecekler. Bunu daha sonra bu pilot okullar dışındaki tüm okullara yayacağız. Projeye katılan çocuklar Adıyaman’a büyük katkı sağlayacak. Bu çocuklar tabletlerine, bilgisayarlarına, telefonlarına yazılım yapabilecekler.”
Eğitim olan öğrenciler de sanırım sadece onun ismini duydukları için dünyaca ünlü ABD’li yazılımcı Bill Gates gibi ünlü olmak istediklerini söylemiş.
* * *
“Bizim aklımız ermez” demeyelim. Yeter ki çocuklarımız için böyle güzel şeyler yapılsın.
Yapanları alkışlayalım yeter.
Akıllı tahta 432 bin 288 sınıfta
var, 205 bin sınıfa daha konacak
Teklonojiye bizim aklımız ermeyebilir ama, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni teknolojileri takip etmek için “Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürlüğü” varmış.
Geçen hafta PISA sonuçları geldi. Türk öğrencilerin eğitim durumlarının pek iyi olmadığını görüp üzüldük. Ancak, YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı iyi haberler veriyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için çalışmalarını sürdürüyor. Şu an Türkiye genelinde okullarımızda 432 bin 288 etkileşim (akıllı) tahtamız var. Önümüzdeki yıl 205 bin etkileşim tahtasını daha monte etmeyi planlıyoruz. Bu bir devrim. Artık sınıflarımızda bilgisayarlar var. Okullarda akıllı tahtalar var. Kodlama eğitimi müfredata giriyor. Daha çok şeyler olacak.
Teknolojik anlamda çocuklarımıza daha neler verebiliriz diye çok çalışıyoruz. İşimiz ve görevimiz bu.Teknolojik bir eğitim camiası oluşturmak için bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla iletişim halindeyiz."
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu da dijital devrim olarak nitelediği teknolojik gelişmelerin, eğitim için çok büyük fırsatlar oluşturduğunu söylemiş ve eklemiş:
"Hayatımızın birçok alanında kullandığımız akıllı teknolojiler, okullarda farklı uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Akıllı tahtalar, tabletler, bilgisayarlar ve Skype gibi uygulamalar hayatımızın bir parçası artık. Burada önemli olan güvenilir bilgiye en kısa zamanda ulaşmaktır. Eğitim artık, dört duvarla sınırlı, sınıflar ve okullarla sınırlı değil. Dünyanın herhangi bir noktasındaki öğretmen, bugün rahatlıkla Skype sayesinde başka bir noktadaki öğrencilere ulaşıp ders verebiliyor. Hatta o ülkenin dilini bile bilmesine gerek yok. Skype ile otomatik olarak konuştuğunu başka dillere bile çevirebilir. Cep telefonlarının bile bir öğrenme aracına dönüştüğü günlerdeyiz. Birçok bilgiye oradan ulaşabiliyoruz. Artık bilgi özgürce paylaşılıyor."
* * *
Özellikle eğitim alanındaki dünyadaki yeniliklerin farkında olmak, onları uygulamak ne güzel.
* * *
Çocuklarımız için yapılan her iyi şey alkışlanır.
Altınordu Belediyesi geri dönüşümü
çocuklara tiyatro oyunuyla anlatıyor
Amacım eğitimin önemini anlatmak değil. Yapılan iyi şeyleri duyurmak.
Ordu'da çocuklarda çevre bilincinin artması ve çevre konusunda daha duyarlı bir neslin yetiştirilmesi amacıyla hazırlanan tiyatro oyunu sahnelenmiş.
Altınordu Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan, Ordu Oksijen Kültür Sanat Atölyesi (OKSAD) oyuncularının rol aldığı "Çınar tatilde çöpten kale" oyununun galası, Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde yapılmış.
Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen tiyatro oyununda, ilçedeki ilkokul öğrencilerine ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasının önemi anlatılıyormuş.
AA muhabiri Hayati Akçay’ın haberine göre oyunda kısa bir rol de alan Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş şunları söylemiş:
“Belediye olarak geri dönüşüm bilincini evlatlarımıza sunabilmeyi hedefliyoruz. Bu sahnede de ifade edildiği üzere mavi geri dönüşüm kutularına cam ve kâğıt gibi malzemeleri atıyoruz. Burada toplanan ürünlerin geri dönüşü sağlanıyor. Bunu başarmamız gerekiyor. Sanayi değeri olmayan, çürüyebilen diğer çöpleri de sarı kutularda topluyoruz.
Şu anda bir mahallemizde tam anlamıyla çöpleri ayrıştırmayı sürdürüyoruz. Sizlerden isteğimiz, okullarınızda, sokakta, sahilde, parklarda oyun oynarken yediğiniz, içtiğiniz ambalaj atıklarını muhakkak çöp kutularına atmanız.
Diğer konu, evsel atık yağları biriktirmenizi ve okullarınıza koyduğumuz kutulara atmanızı istiyoruz. Siz çocuklarımızdan, büyükleriniz eğeryere çöp atıyorsa onları uyarmanızı istiyoruz. Çevremizi temiz tutmalıyız."
Tiyatro oyununu belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri, okul müdürleri, OKSAD Başkanı Nurgül Çoluk, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci izlemiş.
Oyun, Altınordu ilçesindeki 21 okulda öğrenciler için sahnelenecekmiş.
* * *
Sayın Başkan, keşke köydeki okullara da götürseniz bu oyunu…
* * *
Bugünlük iyi haberler bu kadar…
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş