‘Çoban Mektebi’nden teknolojik merkeze

Önce Attila İlhan’ın ‘Gazi Paşa’ isimli kitabından konumuz olan yapıyı anlatan iki cümle okuyalım:

Haberin Devamı

“Uzakta Kalaba’nın toprak damları yamyassı yassılmış, uçmasınlar diye toprağa yapışmışlar. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Binası, tipinin toz beyazı tozutması içinde, muazzam ve muattal, bir ejderha gibi görünüyor, simsiyah; pencereleri ışıksız sadece, karargâh nöbetçi zabitinin ve telgrafhanenin lambaları yanıktır; bir de üst katta, Büyük Oda’nınkiler; ‘Reis Paşa’, Meclis’den akşam ezanı gelmişti, bak hala gitmemiş...”
Sami Pașazade Suphi Paşa, tarihte kimseye nasip olmayacak bir özelliğe sahiptir! Tespit bana ait ama eminim siz de hak vereceksiniz: Paşa, Osmanlının ilk Eğitim Bakanı’nın oğlu, cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Bakanı’nın babasıdır. Hak verdiğinizden emin, yaptığı 15 evliliğe hiç değinmeden, devam ediyorum!
Paşa, II. Abdülhamit döneminde eğitim bakanlığının yanında evkaf, maliye ve ticaret bakanlıkları da yapmış. Eğitim Bakanlığı sırasında Ticaret Lisesi ve Sanay-i Nefise Mekteplerinin kurulmasına öncülük etmiş. II. Abdülhamit’in yaptığı eğitim hamlesiyle okul sayıları ciddi bir biçimde artmıştır. Cumhuriyet kurulduğu zaman memleketin eğitim durumun ne derece düşük olduğunu düşününce II. Abdülhamit’in hamlesi ayrıca değer kazanıyor. İşte o günlerde bizim Sami Paşa bakandır ve kızlar için de okul açılması konusunda tereddüt yaşamaktadır. II. Abdülhamit:
“Sen mektebi aç, ben arkandayım.” der ve kızlar için ilk okulun açılması önünde engel kalmaz.
Buraya kadar andığımız eğitim hamlesi sürecinde sadece memleket için değil, aynı zamanda dünya tarihi açısından da önemli bir okul açılacaktır: Çoban Mektebi.

Haberin Devamı

‘Çoban Mektebi’nden teknolojik merkeze

HAYIFLANMADIM DERSEM YALAN OLUR

Kaynaklar, bu mektebin açılmasından önce bu isimde bir okulun ABD’de açıldığını yazıyor: Shepherd University (Türkçesi Çoban Üniversitesi) 1871’de açılmış. “Bizim okuldan eski!” diye hayıflanmadım dersem yalan olur! Derken okulun açıklamaları durumu kurtaracak nitelikteydi. Okul, bizim Çoban Mektebi’nin ününü gölgeleyemiyor çünkü adını çobanlardan değil, Shepherdstown’dan gelenlerden almış. Okulda verilen dersler de zaten dil, sanat ve fen bilimleriyle ilgiliymiş.
Bizim okul, modern tarım yöntemlerinin çiftçiye yerinde göstermek için “Numune Tarlaları” projesi kapsamında, 1900’lü yıllara varmadan hemen önce açılmış. Bu amaçla çeşitli illerde okullar açılmış ama Ankara’daki okulun bir farkı var; okullar sadece ziraat mektepleriyken, burada bir de çoban mektebi var.

TEK BAŞINA ‘BAKANLIKLAR SEMTİ’

Yapıyla ilgili söyleceklerimiz bitmedi!
1919 yılının son günlerinde Ankara’da büyük bina sayısı oldukça azdır. Çatısı olmasa da bir büyük yapı ve onun küçüğü bir başkası işgal askerlerinin kullanımındadır. Biraz şehir dışında olmasından işgal askerlerince tercih edilmediğini düşündüğüm bu yapı boştur. Zaten sıkıntılı olan öğrencisi sayısını I. Dünya Savaşı nedeniyle sıfırlamıştır. Artık okulun önünde “eski” ibaresi vardır (Eski Ziraat Mektebi). İşte o günlerde, gelişiyle Ankara’ya kızılca günü yaşatan Mustafa Kemal ve arkadaşları için bina, ev ve çalışma yeri olacaktır.
Meclis açılıp, bakanlar tespit edilince, bina adata tek başına “Bakanlıklar” semtini temsil eder. Bugün semte de sığmayan Eskişehir yolunu nereye kadar alacağını bilmediğimiz bakanlıkların çoğunun bu yapıda olduğunu, bazen bir odada birden fazla bakanın çalıştığını hayal edebiliyor musunuz?

ANADOLU AJANSI’NI DA MİSAFİR ETTİ

Anadolu’daki mücadelenin yurda ve dışına iyi anlatılması gerekmektedir. Anadolu Ajansı’nın kurulmasına karar verilir. Kurulur da. Kurulma amacına uygun olarak önemli işler yapmıştır. İnanmayacaksınız ama o günlerde Anadolu Ajansı da bu binanın bir odasındadır. Halide Edip burada çalışır.
Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları, tüm bakanlar ve Anadolu Ajansı birer, ikişer yeni yerlerine taşınırlarken, Mareşal Fevzi Çakmak ve çalışma arkadaşları on yıldan fazla burada kalmaya devam edecektir. Bu sürede yapı Genelkurmay Başkanlığı binasıdır.

Haberin Devamı

‘Çoban Mektebi’nden teknolojik merkeze

O BİNA ŞİMDİ METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Günümüzde bina, bir kat daha yükselmiş haliyle, Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü olarak topluma hizmetini sürdürüyor. Mahallenin adı ilk karargâhın burada olduğunu unutturmamak için olsa gerek Karargâhtepe Mahallesi.
Dünya Meteoroloji Günü bu haftada kutlanıyor. Meteorolojinin memleketimizdeki gelişim sürecini izleyebileceğiniz bir müze var burada. Gidin oraya. Memleketin hava durumundaki tahminin geldiği son noktayı gözlerinizle görün. Kaynağındasınız, “Önümüzdeki günlerde hava nasıl olacak” diye sorun! Burasının çobanları eğitmek için yapıldığını düşünün. II. Abdülhamit’in tüm yurt çapında başlattığı eğitim hamlesi içinden çok özel bir yere sahip olan Çoban eğitimde ilk ve tek olması veya Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’daki ilk evi ve karargâhı olması gibi yapıya ait ilkleri hatırlayın. Bu sürenin 4 ay kadar olduğunu vurgulayalım.
Kapısında; “Atatürk, Büyük İstiklal Savaşı’nda bu odada çalışmış ve harekât planlarını burada hazırlamıştı” yazan ve ikinci kattaki odada; masa, sandalye ve sobanın arasında yürüyün. Oda küçük, sizi yormayan bir tur olacak. Koridorlarda yürürken koca bakanlıklar semtinin (hatta Eskişehir Yolu’nun) buraya sığdığını düşünüp gülümseyin. Sami Pașazade Suphi Paşa, II. Abdülhamit, Halide Edip Adıvar, Mareşal Fevzi Çakmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anın.

Haberin Devamı

Randevu telefonu: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Meteoroloji Müzesi 302 24 19
Detaylı bilgi için: Bir kitap; Özkan Keskin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Modern Ziraat Eğitiminin Yaygınlaşması: Ankara Numune Tarlası ve Çoban Mektebi. Bir söyleşi; Gazetemizden sevgili Eray Görgülü ile yaptığımız söyleşi; “Hürriyet Ankara – Ankara açık hava müzesi ama bilmiyoruz.”

Yazarın Tüm Yazıları