Paylaş
İlhamı Kral Midas olabilir! Hani her tuttuğunun altın olmasını isteyen Kral. İşte o ünlü Midas’ın tuttuğunu altın yapsın istediği, eşekkulaklarını saklayıp dolaştığı, Büyük İskender’in çözemediği düğümün bağlandığı veya Sakarya Meydan Muharebesi adı verilen savaşta, canını ortaya koyan bir milletin makûs talihini yendiği topraklar üzerinde balonla uçmak! Her yerde bi dünya para, Polatlı’da Belediye ve Kalkınma Ajansı destekli, bedava! Ücreti belirlendiğinde makul bir rakam olması dileklerimizle balonla veya yerden gezi için iletişim numarası yazının sonunda.
* * *
Balon, sessiz ve titremesiz, siz farkına varamadan, bin metre kadar yükseliyor. Rüzgârla değişen iniş yerinde Başkan Mürsel Yıldızkaya ve Balon Pilotu Tolga Tekgül imzalı belgeniz, ikram ve köyün çocukları sizi bekliyor. Aşağılarda, Friglerin başkenti Gordion ve Dünya’nın ikinci büyüğü, Midas Tümülüsü, eski kıvrımlı yatağını da göreceğiniz Sakarya Nehri ilk görecekleriniz. Gordion ve Tümülüs için bizden ayrılmayın, gelecek haftalarda geliyor! Şimdi kısaca nehri yazayım: Nehir adeta Sakarya olmak için Ankara’ya yönelir, Ankara ve Kirmir Çaylarını alır, döner gider. Dönüşleri hep serttir. Ankara’yı hedefleyen Yunan kuvvetleri de, tam burada ve nehrin adıyla anılacak savaşta, yine sert bir şekilde dönmüşlerdir. Ama onlarınki tam bir U dönüşü olacaktır!
Yaptıklarıyla dünyada hayranlık uyandıran, cephede Çalıkuşu okuyan ve burada savaşırken Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin kurulmasına karar veren Mustafa Kemal Paşa, yine yapar yapacağını, güçlü kalem Halide Edip’i;
“Geliniz Hanımefendi, harp ediyoruz” diyerek yanına çağırır. O da toza, dumana karışır, yeri gelir sürünür, yani savaşı yaşar bu topraklarda ve yazar. Savaşı başkaları da yazacaktır. Tarihte bugün kaybettiğimiz Albay Kazım (Özalp) gibi.
Sakarya’da savaşan nice aslandan biridir Albay Kazım: Uzlaşmayı da savaşmayı da bilir; Bulgar çeteciyi ikna eder, İstanbul’a gider. Çeteci sözünde durmaz. Döner, çeteyi yok eder. Azimli bir vatanseveredir; ordudan izinli ayrılır, bütün Ege’de Milli Mücadele için herkesi örgütler. İsyanlar, mahkemeler, savaşlar veya Meclis’te, her yerde vardır; muhalifleri ikna için gizli toplantılarına katılır, dağılmalarını sağlar. Hükümetler gider, o kalır. 11 yıl TBMM Başkanlığı yapar, bakanlığa döner. Hep kalacak gibidir. Derken çok sevdiği Atatürk vefat eder. O her şeyi başaran adam, hepsini bırakır.
Özalp’ın iki ciltlik Milli Mücadele kitabında Sakarya da var. Askerlerinin gece-gündüz durmadan 40 kilometre yürüdüklerini, 3 kat güçlü düşmanın sürekli yana doğru açıldıklarını yazar. Zor olur ama karşısına asker dizilir. Sakarya Meydan Muharebesi’nin 3 dünya rekorundan ilki olur bu dizilişler. Cephe uzunluğu 100 kilometreye ulaşmıştır ki bu Dünya savaş tarihine geçecek ilk rekordur. Genişliği ikinci, aralıksız sürecek 22 gün ve gece üçüncü rekordur.
Hava bulutluydu. Tepeleri, köprüleri zor gördük. Basrikale Tepesi; adını tepedeki Basri Baba kabrinden almış, oldukça sivri bir tepeymiş. Düşman öyle yoğun bir topçu ateşine tutmuş ki, kabir ve çevresindeki 1,5 metrelik geniş duvarlar yok olmuş, tepe düzleşmiş. Duatepe; Türk’ün makûs talihi yendiği, Sevgili Metin Yurdanur imzalı, en kısa sürede bronz döküm olmasını dilediğimiz muhteşem anıtlarla taçlanmış ünlü tepedir. Bugünlerde tribün ve benzeri çalışmalar nedeniyle kapalı. Benden duymuş olun; Yurdanur, kendisinden fikir alınmadığı için kırgın. Kara Tepe; 7 kez el değiştirmiş, akan kanların derin izleri tepenin adını Kanlı Tepe yapmış. Zafer Tepe, Mustafa Kemal Paşa’nın kaburga ağrılarına rağmen ayrılmadığı tepe. Memleketin en büyük anıtlarından “Dur Yolcu Mehmetçik Anıtı”nın olduğu yer, Kartal Tepe’dir. Çift sıra savunma mevzilerinde, taburun tek binbaşısı, üç yüzbaşısının hepsini, üç üsteğmeninden ikisini, 6 teğmeninden yarısını ve çoğu askerini yitirdiği Yıldız Dağı ve kontrol ettiği Kavuncu Köprüsü birbirine çok yakın. Beştepeler, düşmanın taarruz başlattığı, sonrasında çekildiği tepedir. Karnı tok açgözlülerin Ankara’yı da almak için askerlerini geçirdiği, sonra aynı askerlerin, canlarını kurtarmak için aç ve perişan halde nasıl kaçarak geçtiklerini bilemedikleri Beylikköprü, tren yoluna en yakın köprüdür.
* * *
Ankara’dan Polatlı’ya vardığınızda, ışıkları geçince sağda POTA’yı (Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi) göreceksiniz. Harika bir müze için çalışmalar sürüyor. Sevgili Kadim Koç ve arkadaşları şimdiden oradalar. Belgesel, kitap, kitapçık, harita üretiyor, anlatmaya çalıştıklarımı yaşatmak için hafta sonları dâhil vefakârca çalışıyorlar. Giderseniz tepelerin yanında, onca zamana ve yaşananlara rağmen günümüze gelebilen siperleri de gezdiriyorlar. Koç, kocaman yürekli adam, Polatlı’ya herkesi davet ediyor ve Türklerin Anadolu’daki son savunma hattı olan bu siperlerin yok olmadan belirlenmesini de yetkililerden istiyor. Mitolojik öykülerin, kanla yazılan destanların mübarek topraklarına emek veren herkese selamla, minnetle.
Not: Geziler için telefon 622 5808.
Düzeltme: Geçen haftaki Battersea Power Station, havagazı fabrikası değil santraldir. Okurlarımızın ilgisine teşekkürle, düzeltir, özür dilerim.
Paylaş