Az çekmedi bu periler!

1926 - Ankara’ya Belediye Başkanı Süleyman Asaf İlbay getirir. Büyük ilgi görür. Bulunduğu yerin adı Havuzbaşı olur. Yanına kurulan çadırda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) konserler verir. Sonra Kızılay binası yapılır.

Haberin Devamı

Az çekmedi bu periler

1934 - Güven Anıtı ve havuzları gelir. Yolculuk başlamıştır; yeni yeri Gençler Parkı olur.
1936 - Gençler Parkı, büyük bir kent parkına dönüştürülür, Gençlik Parkı olur. Periler Hacettepe’ye taşınır. Üst kısmındaki fıskiyelerini kaybetmiştir.
1960’lar - Hacettepe istimlak edilir. Periler depoya yollanırlar. 1960’ların sonunda gazeteci Halil Soyluer “Periler nerede?” diye sorar. Tandoğan Meydanı’nda suyla buluşurlar.
1992 - Metrosuna kavuşan Ankara, perilerini bir kez daha kaybeder.

PERİLER NEREDE DİYE SORAR

2000’ler - Yine bir gazeteci, Ateş Yalazan “Periler nerede?” diye sorar!
2010 - Değerli Heykeltıraş Metin Yurdanur, Büyükşehir Belediyesi’nin maddi desteğiyle, yılların ve taşınmaların etkisinden arındırır. Periler, Cer Modern’in otopark girişine konulur. İyimser bir bakışla, kadim dostlar buluşmuştur. Perilerin bugün çekeceğiniz fotoğrafında CSO’nun şimdiki ve inşaat halindeki binası görülebiliyor.
2016 - 90. yıl. Araştırmacı Levent Civelekoğlu blog sayfasında araştırmasını yayınlar. Heykellerin Fransa’daki ünlü bir sanat döküm atölyesinden geldiğini ortaya koyar. Adının da Anıtsal Su Perileri veya Dionisos Çeşmesi olması gerektiğini açıklar. Dionisos yabancı değildir; Polatlılı Kral Midas’ın, tuttuğunu altın yapmasını sağlayandır.
Biz de heykeldeki havuza su fışkırtan çocuklara değinelim. Bizim çocuklarla, Brüksel’deki ünlü ‘Çiş Yapan Erkek Çocuk’ (Manneken Pis) büyük benzerlik gösteriyor.
İlk karşılaştırma: Brüksel’deki için, açıkta yapılması ayıp sayılan bir hareketin algı yönetimiyle takdirle karşılanması durumu söz konusudur. Bizimki için ayıplık bir gezi günlüğü varken, bu küçük heykele düzülmüş efsaneler vardır. Yerim dar(!), bir tanesini paylaşalım: “Düşman kaleyi kuşatır. Büyük hasar verecek bombanın fitilini ateşler. Bizim çocuk kaleden, bu fitilin üzerine çiş yapar. Fitil söner, kale kurtulur!”
İkisi de tombiş ve sevimli: Biri, 61 santimlik boyuyla kentin simgesi olmuş ve tam 400 yıldır yerinden kıpırdamamış. Hırsızlar çalmış. Yenisi yapılmış. Orijinali özenle saklanıyor. Bizimki onun 5-6 katı büyüklüğünde ve asırlık güncesi yukarıdadır.
İkisi de su fışkırtıyor: Biri çok doğal ama biraz edepsizce, bizimki mahcup ama yaratıcı; bu iş için deniz salyangozu kullanıyor.

TURİST DE BİLMİYOR ANKARALI DA

Haberin Devamı

İki kent de ilişkili heykellere sahip: Birine ilgiyi fark eden başkent; önce sanat, sonra sanırım turizm demiş, terbiye-ahlak takıntısı yapmamış, yıllar önce aynı ellerden çıkanı da bulamamış, benzerini 30 yıl önce ‘Çiş Yapan Kız Çocuk’ (Jeanneke Pis) adıyla yapmış. Yetmemiş 10 yıl önce de ‘Çiş Yapan Köpek’ (Het Zinneke) heykelini yapmış. Kızı, vandallardan korumak için (demek ki her yerdeler) demir parmaklıklar arkasında sergiliyorlar. Köpek kaldırımda. Bir gün araba çarpmış, hemen onarmışlar. Biz, aynı tarihi sanat dökümhanesinden (Mathurin Moreau) çıkma, tarihi iki heykeli (Galatea ve Acis) önce Marmara, sonra Gençlik Parkı havuzunun kenarı derken bugün aynı parktaki bir binanın önüne taşımışız. Bırakın turistleri, bence Ankaralılar bile onlardan bihaber.

1928’DEN BİR HABER

Haberin Devamı

Hâkimiyet-i Milliye 1928 yılında Perileri haber yapmış: “Yenişehir’de güzel bir park halini alan meydanda akşamları Riyaseti Cumhur Mızıkası çalıyor.” Bildiğiniz CSO! Ankaralı hanımlar konser bekliyorlar. Fotoğrafı var. Çiftlik’teki Marmara Havuzu, Gençlik Parkı ve o günkü Meclisin nilüferli bahçesinde de Ankaralılara konserler verilmiş. Ankaralıların 1918-1928 arası şahit olduklarını düşünebiliyor musunuz? Konserler bitmemiş. Örneğin ünlü Şostakoviç, Atatürk’ün davetiyle geldiği Ankara’da konser vermiş. CSO, konserlerine devam ediyor. Bu ay içinde Şostakoviç seslendiriliyor.

ZEKİ ÜNGÖR’Ü ANALIM

Osman Zeki Üngör ulusal marşımızın bestecisidir. CSO’yu ve Osmanlı Saray Orkestrasını yönetmiştir. Yurtdışında ilk konser veren Türk, Ankara’daki ilk senfonik konseri verendir. Cumhuriyetin ilk müzik okulunun ilk müdürüdür. Cenaze töreninde İstiklâl Marşı çalınan (ilki Mehmet Akif Ersoy) ikinci kişidir. Haberdeki konserleri yöneten kişidir. Tarihte bugün (1958) kaybettik. Üngör’ü unutmayalım, analım. Sanatın, sanatçının kıymetini bilelim.

BİR DAHA KAYBOLMASINLAR

Haberin Devamı

Su Perileri deyip geçmeyelim, Civelekoğlu’na selamla Anıtsal Su Perileri Heykeli diyelim. Dileyelim bir daha kaybolmasınlar, güncelerinin başlığı “diriliş” olsun. Küçülen Ankara meydanlarında ve parklarında güzel heykeller görelim; gözümüz, gönlümüz açılsın. Havuzbaşı, Gençlik Parkı veya Marmara Havuzu’nda olduğu gibi, güzel heykellerin yanlarında, CSO’da konserler dinleyelim; kulaklarımızın pası silinsin. Çok önceden olduğu gibi...
Kaynaklar: Levent Civelekoğlu, Ankara’nın Şu Perişan Su Perileri ve Mehtap Türkyılmaz, “Ankara’da Havuzbaşları: 1923-1950”.

Yazarın Tüm Yazıları