Paylaş
Avrupa’nın güneydoğu sınırı Türkiye, kuzeybatı sınırı da İzlanda. Kıtanın iki ucunu birbirine bağlayansa Snorri Sturluson adında bir şair/tarihçi. Bu isim İskandinavlar (Norveçliler / İzlandalılar, İsveçliler, Danimarkalılar) için büyük önem taşır. Çünkü, 13.yüzyılda kaleme aldığı İzlanda saga’ları (destanları), İskandinav tarihiyle ilgili benzersiz bilgiler içerir. Pek çok destanda olduğu gibi, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgiler bazen karışarak, bazen de gerçeküstü hikayelerle birleşerek yazıya dökülmüştür. Bizim açımızdan ilginç olansa İskandinavlar’ın kurucu atası Odin’in bu sagalardaki hikayesi. Neredeyse tüm İskandinav kralları ve prensleri soylarını yüce Odin’e dayandırırlar. Büyük bir savaşçı, lider, gezgin, büyücü, şaman, yarı-tanrı, hatta sonraları tanrılık atfedilen bir isimdir Odin.
TÜRK ELLERİNDEN GELEN KAHRAMAN
Destanlara göre Odin, beraberindekilerle birlikte Asgard denen bir şehirden gelmiştir İskandinavya’ya. Asgard ise Tyrkland’dedir, yani Türk ülkesinde! Diğer bir deyişle İskandinavya’nın “yerli”si değildir Odin. Oraya Turkland’den, Türk ellerinden göçmüştür. Asgard’ı geride bırakarak önüne çıkan herkesi yene yene önce Saksonya’yı fethetmiş, üç oğlunu bu topraklara yönetici tayin ettikten sonra Danimarka üzerinden İsveç’e varmıştır. Tüm bu ülkelerde Odin ve liderlik ettiği As’yalı Trkiar askerleri yöre halkından kızlarla evlenerek çoğalmış ve İskandinav krallarının soyunu oluşturmuşlardır.
TURKLAND NERESİ OLA?
Sturluson’un topladığı halk söylencelerinde Tyrkland denilen diyar, bize iki farklı bölgeyi işaret ediyor. Bunlardan birisi Truva - Trakya. Odin’in işleri anlatılırken feth ettiği yerlere beyleriyle birlikte aynı Türk ülkesindeki -yani Truva’da olduğu- gibi adalet getirdiğinden söz ediliyor. İsveçli tarihçi Sven Lagerbring ise “Truva” kültürü ihtimali üzerinde durmayarak, 1764 tarihli “İsveççe’nin Türkçe ile Benzerlikleri” adlı eserinde, lafı hiç dolandırmadan “Oden ve yanındakiler Türktüler” diyordu. Yakın dönemde İsveç’te yapılan bazı çalışmaların yanı sıra akademisyen tarihçi Osman Karatay, Tyrkland’in Kafkasya’da bugünkü As/Azerbaycan ya da daha kuvvetli ihtimalle Volga (İtil) nehri etrafındaki bölge olabileceğini ortaya koydu*.
NE YANİ, İSKANDİNAVLAR TÜRK MÜ?
Elbette bu bilgilerden yola çıkarak İskandinavlara Türk diyemeyiz. Destanlara bakarak söyleyebileceğimiz, uzak diyarlardan gelen ve “Türk” adı verilen bir topluluğun İskandinav halkına önderlik ettiğidir. İzlanda sagaları bize –muhtemelen- Karadeniz’in Kuzey’inden İskandinavya’ya uzanan bir göçü anlatsa da bu olayın kesin tarihini belirlemek güç. Ancak tarihi ne olursa olsun görünen o ki, yerlileri yönetme becerisine sahip olan savaşçı Odin ve adamları, hükümdar olsalar da sayılarının azlığı nedeniyle yerel kültürle birleşiyorlar. Soyluluğun ve kutsallığın gereği olarak bu göç, destanlarda kendine yer buluyor. Bir kralın Odin’in kaçıncı kuşaktan torunu olduğu destanlarda belirtiliyor.
AZINLIK, ÇOĞUNLUĞA HÜKMEDEBİLİR Mİ?
Günümüzün ulusal devlet kavramlarıyla düşündüğümüzde bu anlatılanlar bize hayli garip gelebilir. Oysa, eski zamanlarda yabancı bir hanedanın gelip, kendinden çok daha fazla nüfusa sahip bir ülkeyi fethedip yönetmesi hiç de istisnai değildir. Örneğin Fransa’ya adını veren Franklar aslında bir Germen (Alman) halkıydı. Aynı şekilde Vikinglerin devamı Normanlar İngiltere’yi fethettiler. “Rus”lar ise muhtemelen İsveç kökenliydi. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla İzlanda destanlarındaki izimizi tarihin ilginç bir bağlantısı olarak görmemiz yeterli. Duracağımız yeri bilelim, yedi düveli Türk ilan edip bir de kendi kalemize gol atmayalım!
MERAKLISINA:
Osman Karatay, “Kral Odin’in Turkland’dan İskandinavya’ya Göçü”, Halk Kültüründe Göç Uluslararası Sempozyumu - 2010, yay. Ali Duymaz, 2012. Ayrıca, yazarın “İran ile Turan” adlı eseri.
Sven Lagerbring, “İsveççenin Türkçe ile Benzerlikleri”, Haz. Abdullah Gürgün, 2008.
Paylaş