Paylaş
Büyük seyyah,ramazanda hayatına yön veren unutulmaz anlar yaşamıştır
HEM yaşadığı dönemin, hem de medeniyet tarihinin en değerli seyyahlarından olan Evliya Çelebi için ramazan özel bir değer taşır. Çünkü hayatında dönüm noktası sayılabilecek iki olayı bu ayda yaşamıştır. Evliya Çelebi 20 yaşında bir gençken, ramazan ayının Kadir gecesinde, Ayasofya’da, eğitimini ve muhtemelen kariyerini etkileyen önemli bir karşılaşma yaşar. Tanıştığı kişi ise kudretli padişah, IV. Murat’tır. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’deki anlatısından okuyalım. (Günümüz Türkçesine uyarlayanlar: Seyit Ali Kahraman ve merhum Yücel Dağlı, YKY, 2003-2010)
EVLİYA’NIN BAŞINDAN GEÇENLER
“1045 yılı ramazan ayının Kadir gecesinde (muhtemelen 5 Mart 1636) Büyük Ayasofya’da her sene 3 gece ibadet olunup binlerce adam toplanır... Merhum babam Derviş Mehmed Ağa’nın teşvikiyle o senenin Kadir gecesinde Büyük Ayasofya’nın Bilal-i Habeşi makamı olan müezzinler mahfilinde teravih namazından Hafz kıraati üzere hatm-i şerif okumaya başlayıp Enam suresini tamamlayınca Kozbekçi Mehmed Ağa ve Silahdar Melek Mehmed Ağa mahfile çıktı. Yüz bin cemaatin içinde başıma altınlı bir Yusuf tacı giydirerek: ‘Buyurun sizi saadetlü padişah ister’ diye elime yapıştı.”
GAZİ MURAD HAN’IN KAPISINDA
“Genç Evliya Çelebi’nin Kuran okuması, padişah ‘Gazi Murad Han’ın dikkatini çekmiş, onu huzuruna çağırmıştı. İkisi arasındaki konuşma, padişahın çok hoşuna gider ve Evliya kendisini Harem-i Hassa’da, yani sarayda bulur. Padişahın sohbetine katılır; şiir ve musiki konusundaki geniş bilgisini sergiler. Sorduğu sorulara aldığı zeki ve muzip cevaplar, ‘şaka yollu sözler’ sultanın çok hoşuna gider. Onu, sırdaşı ve musahibi (sohbet arkadaşı) olarak seçer. Bunu duyan Evliya Mehmed Efendi, padişahtan öğrencisi Evliya Çelebi’nin eğitimine devam etmesi için izin ister: ‘Padişahım bu benim ciğer-köşem Kadir gecesinden beri derse gelmedi...’
Ancak padişah bu isteğe karşı çıkar: ‘Efendi ya bu bizim asitanemiz tembel ev, meyhane ve eşkıya yatağı mıdır? Bunda 3 bin kadar has hizmetçiler gece gündüz ilimle uğraşırlar... Sizinle birlikte yedi ders hocaları ve yardımcıları haftada iki kere burada ders verirsiniz.’ Böylece, Evliya Çelebi, padişahın emri üzerine, eğitimine saraydaki Enderun mektebinde devam edecektir. Bu olay, onun kariyerinde dönüm noktası sayılabilir.”
KADİR GECESİ’NDEKİ RÜYA
“Yıllarca dört bir diyarı gezen Evliya Çelebi, dönüp dolaşıp İstanbul’a gelmiştir. Tam 6 ay boyunca aynı şehirde kalınca ‘dünya başına zindan’ olur. Bu sıkıntıyla, 1081 senesi Kadir gecesinde (muhtemelen 7 Şubat 1671) Eyüp Sultan’ı ziyarete karar verir: ‘Himmetini rica edip evliya ve enbiyanın mübarek ruhlarından yardım talep edip Ebâ Eyyûb-ı Ensarî hazretlerini ziyarete gittim.’ Evliya Çelebi o gece, ‘yalnızlık köşesinde gözü yaşlı, gönlü buruk, riyasızca uykuda yatarken’ yıllar önce eğitimi için padişahtan ricacı olan hocası Evliya Efendi’yi ve babasını görür. Onların sözleri doğrultusunda yeniden yola koyulma vaktinin geldiğini anlamıştır. Ancak bu defaki yolculuğun diğerlerinden çok farklı bir yanı olacaktır. Devlet görevi olmayan, kişisel bir seyahattir bu. Varış noktası kutsal topraklar, Mekke ve Medine’dir. Medine’den İstanbul’a gelen Eyüp Sultan, bir ramazan gecesinde, İstanbul’dan Medine’ye yolculuğun vesilesi olmuştur adeta... Evliya Çelebi, Müslümanların kutsal yolculuğuna, yani hacca hazırdır artık...”
Büyük Mısır’ın 12 bayram alayı
‘‘EVLİYA Çelebi, hayatının son yıllarını Mısır’da geçirmiştir. Seyahatname’nin son cildi de sadece Mısır üzerinedir. Burada kaldığı süre içinde tanık olduğu ramazan hilalinin görülmesini (rü’yet-i hilal) ve vesileyle düzenlenen ‘karnaval geçidini’ uzun uzadıya anlatır: Büyük Mısır şehrinin 12 bayram alayı vardır. Biri de bu muhtesib gecesi büyük alayıdır ki âşıklar ve ârifler bu alaya Kadınlar Bayramı derler. Zira bu gece Mısır şehrinde kadını zabt etmek mümkün değildir, elbette o gece alay temaşasına giderler. Zira (kadınlar) nikâh kıyılırken bu gece alaya gitmek şartıyla nikâh olunmuştur.”
Paylaş