Paylaş
Sayın Cumhurbaşkanı “dünya beşten büyüktür” derken elbette son 70 yılın önemli bir gerçeğini dile getiriyor. Bugün, Birleşmiş Milletler’e üye devlet sayısı 193. Ancak BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin alınan kararları veto hakkı bulunuyor. Bu da beş ülkenin karar güçlerinin, 188 ülkenin toplamından üstün olması demek. Peki ama ABD, Çin, Fransa, İngiltere, Rusya, aslında dünyanın kaçta kaçını temsil ediyor?... Gelin biz öncelikle bu beş ülkeye “Beş Büyükler” diyelim. Kolaylık olması için de “5B” biçiminde kısaltalım.
DÖRTTE BİRE DÖRTTE ÜÇ
Dünyanın kara yüzölçümünün yaklaşık %23’ünde, Beş Büyükler’in bayrakları dalgalanıyor. 5B, dünya nüfusunun doğrudan %26,5’unu temsil ediyor. Yani dünya üzerindeki her 4 kişiden birinin Güvenlik Konseyi’nde bir daimi temsilcisi var. Bu azımsanacak bir oran değil ama vetocu sadece İngiltere veya Fransa olursa temsil oranı çok azalıyor.
DÜNYANIN YARISI VE FAZLASI
Sıra üretime geldiğinde ise 5B ‘azınlık’ olmaktan çıkıyor. Dünyadaki toplam Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık %50’si Beş Büyükler tarafından üretiliyor. Tabii buna 5B kaynaklı uluslararası sermaye hareketlerinin etkisini de eklemek gerek. Nitekim en fazla gelir elde eden 50 şirketin 33’ü; en büyük 2000 şirketin 916’sı; en değerli 100 markanın 79’u Beş Büyükler’e ait. Ayrıca 5B, dünya enerji üretiminin %45’ini doğrudan gerçekleştiriyor. Özetle: Üretim, ekonomik güç ve sermaye birikimi esas alındığında 5B, dünyanın kalanından daha güçlü durumda.
MUTLAK HAKİMİYET
5B, dünyadaki bilimsel yayınların yaklaşık %45’ini gerçekleştirirken, bu eserlere atıf oranı %50’leri geçiyor. Ar-Ge yatırımlarında ise 5B’nin payı dünya genelinin %60’ı dolayında. Yani dünyadaki özgün fikirler; yenilikler ve buluşlar, ağırlıklı olarak 5B’den çıkıyor.
Hal böyle olunca ileri teknoloji şirketlerinde 5B ile ‘dünya’ arasındaki fark ezici boyutlarda. Dünya üzerindeki bilgisayarların yaklaşık %97’sindeki işletim sistemleri ABD kökenli. 5B’nin internet arama motorları, neredeyse %99’luk bir paya sahip. Yani 5B, siber dünyanın neredeyse mutlak hakimi.
SİLAHLARIN GÜCÜ
Tabii 5B’yi dünyanın geri kalanından ayıran en büyük fark, askeri gücü. Askeri harcamaların yaklaşık % 58’i Beş Büyükler’e ait. Silah ihracatında ilk 15 ülke arasında, 5B’nin payı %76. Küçük bölümü hariç dünyadaki muharip askeri uçaklar ya doğrudan 5B yapımı, ya da onların izniyle üretiliyor. Askeri uyduların %87’sini Beş Büyükler kontrol ediyor. Nükleer silahlara gelince… 5B bu alanda dünyanın mutlak hakimi: Küresel nükleer askeri gücün %99’u Beş Büyükler’in elinde.
BM Barış Gücü’nün operasyon maliyetlerinin %52’si Beş Büyükler tarafından finanse ediliyor. Zaten BM bütçesinin %41’ini de 5B karşılıyor. Yani, ‘parası olan düdüğü çalıyor’; ‘altını ve silahı olan kuralı koyuyor’. Kısacası… Dünyanın beşten büyük olduğu muhakkak ama 5B de pek çok kritik alanda dünyanın kalanından büyük.
HANGİ ÜLKELERİN DAHA ÇOK HAKKI VAR?
Peki ama 5B’nin üstünlüğü BM’deki etkisini haklı çıkarır mı? Bu durumu değerlendirmek için günümüzden 225 yıl öncesine uğramakta yarar var. ABD eşitlikçi bireysel hakları anayasasına 1791’de dahil etti. Öte yandan bu haklar pratikte sadece ‘beyaz’ Protestan erkeklerin eşitliğinden ibaretti. Örneğin zenciler, seçme-seçilme hakkına 1870’te; kadınlar 1920’de; Amerikan yerlileri ise tam olarak 1965’te kavuştular! Yani kağıt üzerindeki hak eşitliği, uygulamada ancak 174 yılda tesis edilebildi. Üstelik nice zorlu mücadeleler sonucunda… Şimdi örneklediğimiz bu süreci, uluslararası düzeye taşıyalım.
Evet… Adı, Birleşmiş Milletler ve temelde “insan haklarında eşitliği” savunuyor. Ama pratikte BM’de eşit haklara sahip sadece beş devlet var, ki bunlar II.Dünya Savaşı’ndan galip çıkan büyük güçler. Bu nedenle 70 yıldan beri, ulusal devletlerin varlığının tanındığı, ama onların dünya yönetiminde eşit haklara sahip olmadığı bir tarihsel süreçten geçiyoruz. Bakalım BM, günün birinde, ülkelerin hak eşitliği idealini gerçekten yansıtan bir ‘dünya parlamentosu’ haline gelebilecek mi? Sandığa koşan gariban Hintlilerin, Afrikalıların, Latinlerin zengin Amerikalıların-Avrupalıların başına ‘kendilerinden’ bir lider seçtiği günleri de görür müyüz acaba?
Paylaş