Annelerin seçimleri

Bu pazar günü, hem seçimler var hem de Anneler Günü.

Haberin Devamı

Bu iki olayın birbiriyle doğrudan ilgisi yok elbette. Öte yandan annelik ve siyaset, hiçbir zaman birbirinden kopuk olmamıştır. Anneler, tarih boyunca erkeklerin egemenliğindeki devlet idaresinde ve siyasette çok önemli roller oynadılar.

ÖNCE OĞLUM, SONRA KOCAM

Tarihin kaydettiği en güçlü annelerden biri, imparator Büyük İskender’in annesi Olympias’tır. M.Ö. 375 yılında, bir prenses olarak dünyaya gelen bu güçlü kadın, Makedonya Kralı II. Filip ile evlenerek kraliçe oldu. Bu evliliğinden oğulları İskender doğdu. Ne var ki Filip, Makedonyalı bir başka kadınla daha evlenip (çokeşlilik yasak değildi), ondan da çocuk sahibi oldu. Makedonya’nın kimi soyluları, bu ikinci evlilik üzerinden İskender’in veliahtlığına açıkça itiraz etmeye başladılar. Kral Filip’in bu iddialara karşı çıkmayışı Olympias’ı kızdırdı. Sarayı terk edip inzivaya çekildi. Ne var Filip, bir süre sonra beklenmedik şekilde kendi koruması tarafından öldürüldü. Pek çok antik tarihçi, bu suikastın arkasında Olympias’ın olduğunu, oğlu İskender’in tahta geçebilmesi için kocasını öldürttüğünü öne sürmüştür. Bu anlatıya göre Olympias, Filip’in yaşaması yerine oğlunun kral olmasını seçmiştir.

Haberin Devamı

Annelerin seçimleri
Makedonya kralı II. Filip, Olympias ve bebek İskender heykeli, Üsküp

*

Suikastı azmettirenin kim olduğunu kesin olarak bilemiyoruz. Ancak Olympias’ın, oğlu İskender’in “Büyük İskender” olmasında çok güçlü bir etkisi olduğunu biliyoruz. Makedonya Kralı İskender, ordularıyla Hindistan’a kadar ulaşarak tarihteki en önemli fatihlerden biri olmuştur. Olympias oğlunu rakiplerinden korumak için girdiği mücadelede başarılı olmasaydı, tarihin akışı nasıl olurdu kim bilir?

ANNELER SALTANATI

Hiç şüphesiz, devlet ve siyaset tarihinde “güçlü anneler” dendiğinde akla Osmanlı’nın “valide sultanları” gelir. Kanuni Sultan Süleyman’ın gözdesi Hürrem Sultan’ın, padişahın Mahidevran’dan olan büyük oğlu Mustafa’yı gözden düşürme çabaları hikâyelere, hatta ‘dizilere’ konu olmuştur. Ancak annelerin saraydaki asıl etkisi, 17. yüzyılda görülecektir. Bu döneme “Kadınlar Saltanatı” dense de daha doğru bir ifade “Anneler / Valideler Saltanatı” olsa gerektir.

Haberin Devamı

Annelerin seçimleri
Büyük İskender’in annesi Olympias

*

Son yıllara kadar, 17. yüzyıldaki Osmanlı’daki siyasi buhranlar ve genel gerilemede kadınların devlet idaresindeki müdahalelerinin etkili olduğu varsayıldı. Oysa yakın dönemdeki daha titiz ve objektif incelemeler, tam tersine, Osmanlı hanedanının ve devletin sürekliliğinde Kösem Sultan, Turhan Sultan gibi validelerin çok kritik roller üstlendiğini ortaya koydu. Ayrıca valide sultanlar, yaptırdıkları görkemli eserler ve hayır kurumlarıyla, hanedanın ve devletin halk nezdindeki saygınlığını korudular.

*

Saray kadınlarının kendi oğullarını öne çıkarmak için rekabet ettikleri ve bu çekişmenin idarede bir ölçüde huzursuzluğa sebep olduğu muhakkaktır. Ancak bu rekabete ezberden “kadın kaprisi, ihtirası” deyip geçmek yanlış olur. Devlet idaresinde farklı ve rakip gruplar, şehzade ve sultan anneleri arasında ittifaklar kurarak bir tür siyaset ve iktidar arayışında olmuşlardır. Yani saraydaki bazı anneler, bir bakıma farklı “partilerin” müttefik liderleri gibiydiler.

*

Haberin Devamı

Günümüzde rekabet, doğrudan devlet görevlileri değil siyasetçiler arasında. Cumhuriyet, “babadan” veya “anadan oğula” geçen saltanat düzenine son verdi. Ne var ki hangi parti olursa olsun “anne” kavramı (örneğin ‘şehit anaları’), siyasi partilerin söylemlerinde yer tutmaya devam ediyor. Artık annelerin de ötesinde, “kadın” seçmeni dikkate almayan herhangi bir siyasi hareketin başarısından söz etmek mümkün değil. İster bu pazar, ister gelecekteki başka pazarlarda...

Annelerin seçimleri
Mahpeyker Kösem Sultan

EN DİKKATLİ TARİHÇİLER ANNELERDİR

Arşivcilik ülkemizde hak ettiği değeri görmeyen bir meslek olsa da her ailede mükemmel bir arşivci vardır aslında: Annelerimiz! Bir anne çocuklarının tüm güzel veya eğlenceli anlarını hafızasında biriktirir. “Şu tarihte yürüdü; böyle deyip bizi güldürmüştü; bu yemeği çok sever, bunu hiç sevmez; mezuniyet töreninde şunu giydi” vs. Şimdilerde buna “cep telefonu arşivciliği” de eklenmiş durumda.

*

Haberin Devamı

Tabii annelerin meziyetleri arşivcilikle sınırlı değil. Onların bir de benzersiz tarihçilik yetenekleri var. Malum... Tarihçinin işi, geçmişte olup biteni arşivden, kaynaklardan alıp yorumlamak ve günümüz için yararlı bilgilere dönüştürmektir. İşte anneler de fikirlerini savunup kararlarını kabul ettirmek istediklerinde mükemmel birer tarihçiye dönüşürler! Eski defterleri bulup çıkarma konusunda onlardan maharetlisi bulunmaz. Bir anneye muhalefet eden, yıllar önceki söz ve eylemlerinin aleyhinde delil olarak kullanılmasına hazırlıklı olmalıdır! Çünkü anneler asla unutmaz: “Şu tarihte şunu dedin, bu tarihte bunu yaptın; ben sana demiştim...” Yani talebiniz, bir anda sizi çaresizlik içinde bırakıp “tarihin önünde” suçlu veya güvenilmez duruma düşürebilir. Onun için en doğrusu, “tarihçi annelerle” tartışmaya girmekten kaçınmaktır.

Haberin Devamı

Annelerin seçimleri

*

Öte yandan “tarihçi annelerin” çok güzel bir özelliği daha vardır: Kendilerine gösterilen sevgiyi de asla unutmazlar. Onun için iyisi mi gelin, biz annelerimizin kıymetini iyi bilelim. Sadece Anneler Günü’nde değil, onları hiçbir gün ilgisiz bırakmayalım. Tarihe, “hayırlı evlatlar” olarak geçelim. 

Yazarın Tüm Yazıları