Nasıl ki saha kenarında takımların teknik direktörleri var, yakında FIFA ve UEFA maç esnasında hakemleri de yönlendiren, performansları husunda onlara taktik veren “Hakem Koçları”nı saha kenarına koyarsa hiç şaşırmayalım!
Her geçen gün hızlanan futbolda bu kaçınılmaza doğru gidiliyor.
ŞANTAJDAN HİÇ ANLAMAM
ÜLKE hakemliğinde ulu orta herkesin konuştuğu bir “SMS” olayını geçen hafta köşeme taşıdım.
FIFA hakemi Mete Kalkavan derbide çok başarılıydı. MHK ve TFF’ye derin bir nefes aldırdı.
Elbette bir maç ile alınan bu derin nefes bazı gerçeklerin üstünü örtmeye yetmiyor. Tıpkı geçen hafta skandal hakem notlarını yazdığımızda MHK’nın notların dışarıya sızmasını önlemek adına getirdiği, 72 saat not gizleme yasağı gibi. Bundan sonra hakemler notlarını sistemden ancak 72 saat sonra öğrenebilecekler.Yasak koymak yerine adaletsiz not verenleri, kurumsal sorumluluğu ihlal edenleri, bu işi beceremeyenleri ne olduğu belli olmayan sisteminizden atarsanız daha fazla güven ve saygı görürsünüz.Hakemlerimiz lig başından bu yana çok kötüler ve de kötü yönetiliyorlar.
Eskiden “Hangi maçta hakem hatası oldu?” derdik, şimdilerde ise “Hakem hatası olmayan maç var mı?” diye sorar olduk!.. Umarım iki hafta sonra girilecek devre arasını MHK ve hakemler çok iyi değerlendirirler. Mevcut MHK’nın şu ana kadar yaptığı en iyi iş ise ligde yeni yüzlere cesaretle maç vermesi. Ancak hangi kriterlere göre verdikleri ise tartışılıyor...
O iSMi VEREBiLiRiM
ÜST düzey bir yardımcı hakemin bazı maçlarda genç hakemlere veya ilave yardımcılara, ‘’Aman ha rapora şöyle yaz, aman ha bariz gol şansından değil ciddi faullü oyundan ihraç ettim diye yaz, sıkıntı olmasın’’ gibi sistemin esas çocukları adına mesajlar attığı, hatta bazı genç hakemleri MHK’ye empoze ettiği ve maç almalarında etkili olduğu konusunda ciddi iddialar var.
Evet, kabul edelim ki hakemlerimiz çok formsuz. Ciddi eğitim ve yönetim eksikliği var. Öyle ki durdurdukları oyunu yeniden nasıl başlatacaklarını bilemeyecek ve bu kısa periyotta 5-6 kural hatası yapacak kadar. Yaptıkları işin önemini, yön verdikleri futbol ekonomisinin değerini fark edemeyecek kadar. Tek hedefleri var “Haftaya bir fazla maça daha nasıl gidebilirim.”
Böylesine sığ hedefi olanların başarıyı yakalaması çok zor! UEFA koşularında başarısız oldukları için FIFA listesinden çıkarılan ve ligde de koşmadıkları için ciddi eleştiri alan hakemler çoğunluktayken ve her geçen gün hızlanan futbola rağmen hakemliği bırakma yaşını 45’ten 47’ye çıkarmak, elinde yeterli sayıda kalifiye hakemin yokken hakem sayısını 22’ye indirme projesinde ısrar ve ülke gerçeğini görmemek niye? Hakemliği yönetenlere, eğitenlere ve hakemlere birileri futbol ekonomisini anlatması lazım.
İŞLER SARPA SARACAK
1- UEFA’NIN CEZALI BAŞKANI PLATİNİ “GOL ÇİZGİSİ” TEKNOLOJİSİNİ DEĞİL 6 HAKEM UYGULAMASINI SEÇTİ...
2- MHK AVRUPA’DA SADECE İTALYA’NIN UYGULADIĞI 6 HAKEMİ TERCİH ETTİ. AMA GEREKLİ EĞİTİMİ VERMEDİ.
3- FIFA HAKEMİ OLAN ULUSOY, 6. HAKEM YAPILMASININ MORAL BOZUKLUĞUYLA O POZİSYONU SEÇEMEDİ.
KASIMPAŞA-Galatasaray maçında 6 no’lu yardımcı hakem Alper Ulusoy, Donk’un şutunda kale çizgisini geçen topa gol kararı vermeyince o malum soru yeniden akıllara geldi: Neden biz de İngiltere gibi ‘gol çizgisi’ teknolojisini uygulamıyoruz ve çizgi hakemlerinde ısrar ediyoruz? Sebebi çok basit; Michel Platini...
UEFA’nın cezalı Başkanı Platini, 6 hakem uygulamasını isteyenlerin başında geliyor. FIFA’nın yargılanan başkanı Sepp Blatter ise ‘gol çizgisi’ teknolojisinden yana. İkisi bu konuda bir türlü anlaşamadı. UEFA, kendi organizasyonlarında 6 hakemle sahaya çıkarken, FIFA, Dünya Kupası gibi şampiyonalarda ‘gol çizgisi’ teknolojisini uygulattı.
6 hakem uygulamasında ısrar eden ve bunu bizim ülkemize kabul ettiren bay Platini, ne hikmetse bunu kendi ülkesi Fransa’ya kabul ettiremedi. 6 hakem sistemini koca Avrupa’da bir Türkiye, bir de İtalya uyguluyor. Üstüne üstlük bu sistemin bize 1 yıllık maliyeti tam 1 milyon Euro...
Ulusoy’a uyan orta hakem Halis Özkahya’nın da bu hata da payı var.”
27. dakikadaki pozisyonda Donk’un vuruşu net şekilde gol... Burada en büyük hata 6 nolu yardımcı hakem Alper Ulusoy’un... Oyun esnasında pozisyona bakış şekli son derece yanlış olduğu için, onun bu golü yakalama şansı yok. ‘Neden derseniz?’ Böyle pozisyonlarda ilave yardımcıların direği baz alarak, iç kısma yani kaleye bakmaları gerekirken; pozisyona dikkat edilirse Ulusoy kafasını oyun alanına doğru yöneltti. Dolayısıyla bu açıdan golü tespit etme şansı mümkün değil, ki hata da yaptılar. Pozisyon görüntülere göre net gol. Özkahya’nın da hatası olsa da pozisyonda asıl karar 6 nolu yardımcı Ulusoy’a ait.
‘SEMİH TOPU ELLE ÖNLEDİ’
KASIMPAŞA’nın ilk yarıda Hakan’la bulduğu golü öncesi Adem’e yapılan faulde hakem Halis Özkahya avantaj kuralını iyi uyguladı. Aynı pozisyonda daha sonra Eren Derdiyok kaleye şut çekti, çekilen bu şutta Semih topu elle önledi... UEFA’nın talimatı böyle pozisyonlarda penaltı ve ihtardır; ama hakem bir nefes bekleyerek pozisyonu takip etti. Hakan pozisyon itibariyle golü buldu ve Özkahya da golü verdi. Pozisyon gol olmasaydı; doğru uygulama hakemin penaltıya dönüp Semih’e de sarı kart vermeliydi.
İş, UEFA’da ciddiye binince Cüneyt Çakır ve Hüseyin Göçek dışında alayı çakılıyor. Bu test ya adam gibi uygulanmalı ya da kaldırılmalı!
Eğitimden sorumlu zat-ı muhterem, “Bu sezon 5-6 maçta kural hatası yapıldı. Sadece bir tane itiraz geldi.
Diğer takımlar farkında değiller, itiraz etmediler.
Yoksa bir de onlarla uğraşacaktık” demiş. Vay be! Yani, “Yırttık, günü kurtardık” diyor.
Geçen akşam katıldığı programda MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu da benzer ifadeler kullandı. Birtakım tablolar gösterdi. Lakin işin derinliğine baktığımızda bunun sadece 'kes kopyala yapıştır, günü kurtar' olduğunu görüyoruz.
Süper Lig'de bir sezonda 306 maç oynanır. Ligin son iki sezonuna baktığımızda; 300 dolayındaki maçı genelde 22 hakem yönetmiş.
2007 sezonunda bile 22 hakemin ligde yönettiği maç sayısı 285.
BU SEZON 99 MAÇIN 88'İNİ 23 HAKEM YÖNETTİ