Yolsuzluk

Yol hakikatimize giden yol ise ve biz de bilerek, isteyerek, var gücümüzle, malımız, canımızla bu yolda yürümeye gayret etmiyorsak yolsuzluk kaçınılmaz! Yolsuzluk türlü türlü, yol ise pek kaygan…

Haberin Devamı

Senelerim yolsuzlukla geçti, ziyan oldu. Heyhat elbet vardır bir hayrı yaşadıklarımın, yaşattıklarımın, fakiri bu günlere getiren geçmiş günlerim ne de olsa. Belki biraz halden anlamaklık, yolsuzlara duyduğum azıcık şevkat, pişmanlık duyanı kucaklama isteği, herkesin değişebileceğine inancım, en hayırsız görünen kimsenin dahi şahsına ithamda bulunmamaya dair kırık bir temkin, insanlıktan umudum, vuslat, kendi yaşanmışlıklarımdan devşirebildiğim fukara sermayesi… Gün gelecek, onu da terk etmek gerekecek bu yolda!
Bugün muzaffer bir edayla hakikat yolunda yürüyor gibi gözüksem de kimilerine, siz gelin bir de bana sorun, yoldan çıkmamak, yan yollara sapmamak bu devirde ne zor. Kaldı ki yoldan ayrılmamayı başarsam da, yolumda ilerlesem de sağlam adımlarla, geçmişimi değiştiremem, günahım çok ve tövbemin kabul edilip edilmediğini gerçekten ancak Allah(cc) bilir. Hadi O çok affedicidir diyelim, ya kullarına karşı ettiğim hayırsızlıkların telafisi ne olacak?
Anlaşılan 'ah-ü vah' edip çaresizlikle kilitlenmenin yerine hayır işlemeye, gönül almaya, -bizimki de örtülür umuduyla- kusurları örtme gayretine harcanmalı kalan ömür. İnsanların sevgiye ihtiyacı var, umuda, anlayışa, yargılanmadan baş koyabilecek bir omuza ihtiyacı var. Halbuki eleştirmek, dışlamak ne kolay. Ama o ağacın meyvası acıdır. Dışlandığını düşünüyorsan dışlamayı bırak, düşmanlık hissediyorsan düşmanlığı bırak, merak etme "Hiçbir haksızlık karşılıksız kalmayacak". Belki de en çok bundan korkmalı, edebe sarılmalı, kendine bakmalı. Ola ki korku saygıyı, saygı sevgiyi, sevgi muhabbeti, muhabbet aşkı doğurur! Aşkın hatırına ise her şeye katlanılır, zehir bal olur, sevgilinin lütfu da kahrı da hoştur…

Haberin Devamı

Nefsin yolu yol değil yolsuzluktur, yolsuzluk inancıma ters, yolum ise sırlanmıştır dostum. Bakma biz zora talip olmuşuz, akıl yok ki bizde, gönül yolundayız, henüz taş devrindeyiz, bu yolda kelam atı sürmek de boş ya, ne edeyim fıtratım böyle, yazıyorum suya; "Ya tutarsa!"… Bir vesileyle Allah hidayet etse, bir can uyansa, bir nasihat muhatabını bulsa, uygulansa… Yeter, gerisi gelir! Bu yol rehbersiz gidilmez derler amma, bizden bu şartlarda fazlasını umma, yem oluruz sonra kurda kuşa. Yazılanlarla yetinmeli şimdilik!
İşte böyle; yolumun felsefesi aşkın, vezinleri coşkun, büyüklerimin sözlerine methiyeler düzmek, icab ettiği yerde alıntılamak hoştur da, yaşaması zordur. Keza yolsuzluk cezbeder durur kabaran nefisleri.. Hem, canı başı koymak ne içindir yola? Maldan, mülkten, şandan, ünvandan, cennetten, yardan vazgeçmen bir "Hiç" için. Hiçlik dağının ardına yetsen de, sen, sen değilsin ki artık… Aciziz, O'dur istenen de, isteyen de! Hakikat bu… Medet O'nun kapısında, aşk O'nun bekasında! Bak aynama gör; sana rehber olamam yolunda, edebim eksik, ateşim sönük, hikmetim yok, himmetim yok, desturum yok, yokluk sürgününde, hiç bile değilim… Zaten katlanamazdın varını yoğunu bir hiçle takas etmeye, fakir Musa katlanamıyorum, isyanıma isyan etmede, isyankar bir yolcuyum, ama yolu terk etmeyecek kadar da iddiacı, bu çelişkiye sen nasıl katlanacaksın? E o zaman kendinden bekleyemeyeceğini başkasından beklemek niye? Ne kızıyorsun yolsuzluğa? Yok, suçu ötekine atma, öteki yok çünkü bu yolda… Bari bunu anla!

Haberin Devamı

Sabunu sevmez, temizlik beklersen, malına kıyamaz, paylaşım dersen, barış ister, öfke kusarsan, aşk diler, meşke düşersen, cenneti arzulayıp dünyaya bu kadar bağlanırsan, hele hele haklılık iddiasından vaz geçmeyip hakkı, Hakk'a bırakamazsan, asan olmadan Musalık taslarsan sen de yolsuzluk yapıyorsun, haberin yok! Ya derse ki Hüda "Hükmümü beğenmeyen mekanımı terk etsin!", nereye gideceksin? Gidecek başka yol yok! Ya yoldasındır, ya yolsuzluk yapmada… Bir kelebeğin kanat çırpışında fırtınalar kopuyor! Gel de çık işin içinden!

Yazarın Tüm Yazıları