Paylaş
Muhtemelen hepsi de bir açıdan doğru olacaktır. İnsanlığın manevi arayışıyla koşut gelişen 'tasavvuf ilmi' her zaman bu isimle anılmasa da kastedilen ama bir türlü tam dile getirilemeyen mana hep aynıdır. Tasavvufu diğer mistik öğretilerden ayıran başlıca özellik, merkezinde yüzü "Bir olan Yaradan 'Allah'a(cc) dönük 'insan"ın yer'almasıdır. Bu bakımdan derinliği ve kapsayıcılığıyla tüm varoluştan feyz almakla birlikte tasavvufu 'ilahi din'in izleğinden ayırmak, bir bebeği annesinden ayırmak gibidir. Aslında inanan, inanmayan herkese sunabileceği bir şeyler vardır ama hakikatine ermek isteyenin gönlünde aşk ve inanç, aynasında ise 'Sırrı Muhammed' uyandırılmalıdır.. Diyelim ki tasavvuf dev bir ağaca benzer, tamamını idrak etmek belki de az insana nasip olmuştur. Yine de zevk edildiği kadarı dahi pek doyurucu ve bahsetmeye değer bulunmuştur. Çünkü herkes nasibince pay alabilir ve paylaşabilir. Kimi onun tohumunu bilir, kimi köklerini, kimi gövdesini, dallarını, yaprağını, çiçeğini, meyvesini, üstüne konan kuşları, yağan yağmuru, kimi de yalnızca altındaki toprağı.. Doğrusu en güzeli yaşayanların anlatmasıdır, o da yetmez yaşatmasıdır. Fakir, bir papağan olarak, 'deneme' mahiyetindeki bu yazıyı haddim olmayarak böyle bir düşünüşle yazmaya cüret etmekle sizlerin ve büyüklerimin affına sığınıyorum. Lakin bu yolda kimine susmak, kimine de konuşmak emrolunmuştur… Kendimce anladığım kadarıyla ;
"Tasavvuf inceliktir, letafettir. Tasavvuf güzelliktir, zerafettir. Şükr'edebilmektir. Şükrün şükrünü edebilmektir. Bazen hayranlıkla kalakalıp hiçbir iş edememektir. Edemeyeceğini bilmenin miskinliğiyle yine de gayret etmektir. Ahde vefadır. Kadere rızadır. Duadır..
Tasavvuf ilahi aşk kültürüdür. Kendinden başka sevecek birini bulmaktır. Leyla'dır, Mecnun'dur. Yana yana dönmektir. Leyla'dan Mevla'ya geçmektir. O sevdiği için kendini de sevmendir. İlerlemektir. Almaktansa vermektir. Hizmet etmekle himmet bulmaktır. Evrimdir..
Tasavvuf dinde ihlastır, diyanettir. Kalbin durmaksızın ibadeti, zikridir. Her şeyde, her yerde ve her zaman Yaradan'ı görmektir. Gafil olmamaktır, dirayettir. Bilmektir. Cesarettir. Sır tutmaktır, kah açık açık söylemektir. Herşeyin yerli yerindeliğine denir..
Tasavvuf düşüp kalkmaktır. Düşeni kaldırmaktır. Affetmektir, affedilmektir. Halden anlamaktır. Susup dinlemektir. Halinden anlaşılmaktır. Usulcadır. Biriktirmemek, hafifliktir. Yüklerden kurtulmak, arınmaktır. Tövbedir. Öze dönüştür. Temizlik, sadelik, basitliktir..
Tasavvuf iyiyi dilemek, hayra yönelmektir. Vakti boşa harcamamaktır. Çalışkan olmaktır. Güzel ahlaktır. Edeptir. Haddi bilmektir. Tüm güzel sıfatların sende canlanmasıdır. Sabretmektir, tefekkürdür. Önceliklerin iyi kararlaştırılmasıdır..
Tasavvuf hayvanı dizginleyip, doğru istikamete yöneltebilmektir. İncitmemek ve incinmemektir. Gönlün açılması, zihnin genişlemesi, ruhun uyanmasıdır. Ölüme hazırlanmaktır, kurtuluştur. Hayattır. Güvenmektir. Seyrandır..
Tasavvufun 'T'si terbiye ile teslimiyettir, 'A'sı Allah aşkıdır, 'S' seyri süluk ile selamete ermektir, yine 'A' ademi merkeziyettir, 'V'
vicdan ve 'V' vera ile vuslatındır, 'U' umut, 'F' fakr ile fena bulmaktır..
Tasavvuf özgürlüğün disiplinidir. Gereğini yapmaktır. Nefse başkaldırma, Hakk'a itaattir. Yaradan'ın hitabının azametiyle gözyaşı dökmek, O'nun sevdiklerini sevip, sevmediklerinden yüz çevirmektir. Tevekküldür. Kulluktur..
Tasavvuf kibirsizliktir. Paylaşma, yardımlaşmadır. Açı doyurmak, yoksulu giydirmektir. Gönülleri ısıtacak dil bilmek, azla yetinebilmek, tevazudur. İlim öğrenmektir, öğrene öğrene bilmemeye varmaktır. Bulmaktır. Birlemektir..
Tasavvuf delilleri görebilmektir. Hoşgörüdür. Temkindir. Sınav sorularının önceden verilmesidir. Mücadeledir. Terktir. Varlıkta yokluktur. Yoklukta varlıktır. Şanı yücedir. Eyv'Allah'tır. Virgüldür..
Tasavvuf Yunus Emre'nin şiirleriyle hallenebilmek, Mevlana'nın beyitleriyle kendinden geçip kendini bulmak, Nasrettin Hoca'nın fıkralarıyla gülsem mi, ağlasam mı bilememektir. Nice hikmetler denizidir. Yakindir. Erenler mirasıdır..
Tasavvuf bir çocuğun başını okşamak, yaşlı amcayı ziyaret etmek, bir çiçeği koparmaya kıyamamak, karda, fırtınada sevdiğini görmek için kilometrelerce yürümek, komşulara aşure dağıtmak, şarkı söylemek, sevişmek, barışmak, bayramlaşmak, kendin olmaktır. Servetindir, emanettir. Üç noktadır…".
Yaradılışımız itibariyle herkesin tasavvufu yaşayışı özgün, kendine has olacaktır. Bizim söz ile aktarabildiğimiz bu kadardır. Tasavvuf ancak hal sahiplerine bende olmakla 'hakkında laflamak'tan yaşamaya dönüşür. Esas kıymetlisi de budur.. Böylesi hikmetleri okudukça, işittikçe özenmeden edemiyor tabi insan. Ne hoş! E gönül de sohbet, muhabbet istiyor zaten! Çekiliyoruz doğal olarak. Ucundan azıcık bahsi dahi ferahlatıyorsa içimizi, aslı ne eder siz düşünün artık.. Rabbim hepimize hayırlısıyla insanlıkta taklitten tahkike geçmeyi nasip etsin dilerim! Aşk olsun, Hu…
Paylaş