Seyran…

Haberin Devamı

Bazen seyretmekten başka bir şey gelmez elimizden… Günler geçer, yıllar geçer, hayat geçer. Yapabileceğimizi yapmaya çalışırız. Nasibimizce.. Ektiğimiz tohumların kimi biter, kimi toprak olur, gider. Yaşananların seyranı ise filtrelerimizden geçer, zamanı delen, gönle nakşolan irfan olur, bizi besler. Gün gelecek şahitliğimize başvurulacak anı beklemekten gayrısı kalmayacak. Sessizce…

Fakat bu günler ne yoğun, bu ne karışıklık, aman, daha ne kadar hızlanacak zaman? İnsanoğlu böylesi bir dönem yaşamış mı? Fakir yaşamadım şu kısa ömrümce! Seyretmeye dahi yetişemez oldum; Bir yanda televizyon, görüntüler ardı ardına geçmekte, öte yandan sosyal paylaşım sitelerinde insanların halleri, sözleri, hatıraları, hayalleri sonbaharda düşen yapraklar misali ekranıma düşmede.. Bu kadar çok bilgiyi nasıl işlesin ruhum? Bu kadar fazlasını görmem, bu kadar fazla şey bilmem gerekiyor mu sahiden? Bunca sorumluluğu nasıl kaldırsın aciz yüreğim.. Neden? Tanrı'yı oynamaya soyunan insanın acıklı dramı olsa gerek bu deneyimlediğim. Zaman dolmadan, tamamlanması farz olanlar yağıyor sanki pür telaş, bakmadan hiç; 'Acaba taşıyabilir miyim?'. Heyhat gözlerimi de kapatamazım… Görülecekler görülene, anlaşılacaklar anlaşılana, bilinecekler bilinene kadar.. Buradayım!

* * *

Haberin Devamı

Seyrederken içimizden geçer bazen; Nifak kumkuması köpürdüğünde iki sırlı söz söyleyip dindirsem, umarsızlıkla buz kestiğinde içim, aşk ateşini körüklesem. Kalbim olsa üzülsem, o kadar hassas olmasam, haddinden fazla da üzülmesem. Şunu şöyle yapsam, bunu böyle yapsam, mücadele etsem, yok teslim olsam. Ah, bu kadar ince hesapların içinde boğulmasam! Yaptığımı 'marifet', yapamadığımı 'izafiyet' diye kendime yontmasam. Sanmasam. Görsem, gördüğümü huşu içinde seyretsem. Ama yargılamasam.. "Yok mu beni benden kurtaracak?". İyisi mi tüm bunları istemesem, istememeyi dahi istemesem. Yine de beni yaratır mıydı Yaradan? Yerde sürünen yılan, gökte gezen doğan yeter miydi anlaşılmana? Seyransa, onlarınki de seyran…

Haberin Devamı

Seyran ile hayran iki sevgili; onlar nerede buluşacak ben olmasam, sen olmasan? Ne kadar seyredersen seyret, hayranlık olmadan irfan da süzülemez ki bence yaşananlardan. Kesintisiz hayranlık! Yoksa, seyir boş bir seyir. Halimiz zelil. Her durumda, her zaman, sınavlar karşısında, ödüllerle şımarmadan, pay biçmeden, utanmadan hayranlık… Belki de hepsi sadece sonsuzlukta bir an! Çokluk fırsatları seyretme, karar ise yalnızca bir an, güvenle sonsuzluğa açılan… 'Haydi yakala artık' diye kendini çoğaltıp hızlanmış olmasın sakın zaman! Yoksa biz mi kendimizi çoğalttık hedefe atılan oklar artsın da, 'belki biri vurur tam noktadan' diye? Belki birimiz, kafiyiz; Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içiniz! Kim bilir…

* * *

Haberin Devamı

Zor zamanlarda yazı yazmak, güzellikleri hatırlatmak… Dalgalı bir kıyıda kuma yazarcasına, her dalga vurduğunda silinen o yazıyı sular çekilince yeniden yazmak ve yılmamak kimin harcı? "Bu da geçer Ya Hu" yahut "Herşey yerli yerinde" diye veczedip, öte yandan içi içini yiyen, sabırsız, imansız isyankarın teki olmaktansa susmak yeğdir ama, belki taklitten tahkike varırız ha! Çaresizsen, acizsen sen de benim gibi, denemeye değer. Öyleyse, daha önce de paylaştığım meşhur dizelerin tekrarının tam zamanı şimdi; "Hak şerleri hayreyler, Arif anı seyreyler, Mevlam görelim neyler, Neylerse güzel eyler" (Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri)… Aşk olsun!

Kaybedecek şeyimiz günden güne azalmaktayken, kalanlar da kıymete bindi, 'umut' gibi… Beslemeli, yitirmemeli! Lütfen dua, her fırsatta dua… Dua ki bize farz kılındı, kendini hakikat ehli de sansan, inançsız da olsan, dua etmekten uzaksan, insanlığın yalan, kalpsiz ve kibirlisindir, uyan! Hayranlık bir vecd hali duayı arttıran, her seyran bir duanın sonucu, o da yine şükür duasıyla tamamlanan. Kendin için nasıl dua edersen et ama biz bu günlerde bağrı yanık insanlar, mertebemiz belli, arzumuz basit, barış istemedeyiz, huzur istemede, sevgiyi özlemekteyiz, kaybettiklerimiz için rahmet, geride kalanlar için sabır, metanet dilemekteyiz; Dualarında bizi de an ey ehli iman, ehli seyran, ey Yaradan'a hayran! Hu

Yazarın Tüm Yazıları