Nefret putuna tapanlar

Aşkla sevdiğimiz bir şey gibi, bir şeyden nefret etmek de ona değer verdiğimizin tersinden bir göstergesi değil mi? Nefret ve düşmanlık güçlü bağlar yaratır. Öyle ki birine her gün küfür etsek, her gün yergide bulunsak, lanet okusak, ona bağlanmışızdır, ama tersinden...

Haberin Devamı

Putperestlik tüm hak dinlerde Allah’ın en sevmediği günahların başında gelir. Kaba anlamıyla ‘putperestlik’, yapma tanrılara tapınmak, kurbanlar vermek, onları yüceltip medet ummak, Allah’a eş koşmak şeklinde anlaşılırken, bu kavramı derinleştirdiğimizde, iş putlaştırdığımız nefsimizi Yaradan’a eş koşmaya ve tüm ikilik hallerine kadar varır. İnanç iddiasındaki pek çoğumuz, ufak heykelciklere tapınmadığımız sürece putperestlikten uzak olduğumuz zannındayızdır. Halbuki birçoğumuz çağımızın putu paraya tapınmış, para dinine girmişizdir çoktan. Bu hafta, Tevrat’ın 4. kitabını okurken daha önce pek üstünde durmadığım bir bölüm, fakirde ‘tapınma’, ‘bağlanma’ konularında yeni bir farkındalık yarattı. Sizlerle paylaşmak istiyorum;

TEVRAT’TAKİ AYETLER

Haberin Devamı

“Bamidbar” (çölde) 107. sure - Yisrael Moav’la günah işliyor…
Hz.Musa henüz hayattadır. İsrailoğulları Moav halkıyla komşu bir konuma yerleşmiş, vaat edilmiş topraklara girmenin eşiğindedir. İlk üç ayet şöyle:
1. Yisrael Şitim’de yerleşmişti. Halk (avam) Moav kızlarıyla (cinsel) ahlaksızlığa başladı.
2. (Kızlar), halkı kendi ilahlarına (edilen) kurbana davet ettiler. Halk yedi ve (ardından, kızlarla birlikte, onların) ilahlarına eğildiler.
3. Yisrael ‘Baal Peor’a bağlandı ve Tanrı’nın öfkesi Yisrael’e karşı alevlendi.
Tevrat’ta yazılı ayetlerin derin manalarını anlamak için ‘Sözlü aktarılan Tevrat-Talmud’dan ve bilgelerin yorumlarından faydalanılır. Büyük bilgelerden “Raşi” bu surenin hayret verici açılımlarını aktarıyor. Mealen;
- Moav ve Midyan halkları düşman gördükleri İsrailoğullarını yenebilmenin yolunun onların maneviyatını zayıflatmaktan geçtiğini anlamışlardı. Zaten cinsel ahlaktan yoksun olan Moav halkının ileri gelenleri kabilenin kızlarını İsrailoğullarını baştan çıkarmaları için görevlendirdiler. Kurulan panayıra alışverişe gelen erkekler, çadırlara davet ediliyor, kendilerine kuvvetli şarap ve putları adına kestikleri kurbanın etinden ikram ediliyor ve akabinde seksi kızlar tarafından baştan çıkarılıyorlardı. İş birleşmeye gelince kızlar, İsrail erkeklerinden, bunun gerçekleşmesi için, putları ‘Baal Peor’a saygılarını sunmalarını talep ediyorlardı. Bu işlem, kişinin putun önünde büyük ihtiyacını gidermesi şeklindeydi. Erkekler “Ama ben Yahudi’yim, puta tapamam” deyince kızlar “Ne fark eder! Alt tarafı ihtiyaç gidereceksin” cevabını veriyorlardı. Anlaşılan İsrail erkekleri “Bu tapınma bile olsa aşağılayıcı bir davranış, s.çayım putlarına” düşüncesiyle hayati putperestlik günahını işlemişlerdi.

Haberin Devamı

TANRI’NIN ÖFKESİ

Bunun sonucu Tanrı’nın gazabı gerçekleşti, büyük bir salgın başladı, 24 bin kişi hastalıktan öldü. Ayrıca Musa Peygamber, İsrail liderlerine ‘Baal Peor’a bağlanan adamlarını öldürmeleri emrini verdi. Süreç Harun Peygamber’in torunu ‘Hz. Pinhas’ın ibretlik cezalandırma eylemiyle sonlandı ve halkın üzerindeki lanet kalktı…
Bu garip mesel cinsel ahlaksızlığı yermesi dışında fakire şunları düşündürdü; burada Tanrı’nın öfkesi cinsel ahlaksızlıktan çok, puta tapınmak, bağlanmak kavramlarına dair güçlü bir ifade içermekte. On Emir’in başında Allah’tan başka tanrıları ilah edinmemek varken, Tevrat’ın pek çok yerinde puta tapınmakla ilgili yergi içeren meseller aktarılmışken, bu meselin aktarılmasına ne gerek vardı? Kanımca dikkatimize getirilen mesele ‘Bir şeye tersinden bağlanmak’la ilgili. Açıklayayım:
Bir şeye bağlanmanın göstergesi ona değer vermek, onu sıkça aklımıza getirmek, sıkça zikretmektir. Gönlümüzdeki dilimize, davranışlarımıza, tercihlerimize yansır. O halde aşkla sevdiğimiz bir şey gibi, bir şeyden nefret etmek de ona değer verdiğimizin tersinden bir göstergesi değil mi? Nefret, düşmanlık güçlü bağlar yaratır. Öyle ki birine her gün küfür etsek, her gün yergide bulunsak, lanet okusak, ona bağlanmışızdır, tersinden. Ola ki bu da Yaradan nezdinde bir tür puta tapınma töreni gibidir. Gönül tahtına oturttuğumuz her şey putumuzdur. Sevgi yoksunu olanlar gönüllerini nefret ettikleriyle doldururlar. Nefret putuna taparlar. Kendilerini haklı görecekleri sebepler, bencilliklerine uyduracakları kılıf her zaman hazırdadır. Bu kişileri, sürekli eleştirmelerinden, beğenmemelerinden, kızgınlıklarından, katı kalpliliklerinden, cezalandırmaya hevesli oluşlarından, mutsuzluklarından tanırız. Halk arasında “Gelin, kaynana yarısıdır” diye bir deyim vardır; kaynanasını beğenmeyip eleştiren gelin bir gün gelir kaynanasına dönüşür. Meseldeki İsrail erkeklerinin, önünde s.çarak ‘sözde’ aşağıladıkları puta dönüşmeleri gibi. Her putun sonu telef olmaktır. Baki olan Allah ve O’nunla bir olanlardır! Elbet yaradılanı seveceksiniz, Yaradan’dan ötürü…
Kaynak: Tora ve Aftara 4. kitap / Gözlem Yayınevi

Yazarın Tüm Yazıları