Paylaş
Tevrat'a göre İsrailoğulları'ndan Davut neredeyse çocuk yaşta bir çobanken Filistinliler'le yapılan savaşta dev Calut'u(Goliat) basit bir sapanla öldürmesiyle kahraman olur.
Akabinde kendisini kıskanarak katlini isteyen Kral Şaul'u(Talut) savaşta yokeder ve İsrail Krallığı'nın 3. Kralı olur(yaklaşık MÖ 1000 - 962).
Hakimiyeti süresinde fethettiği Kenaanlılar'ın 'Zion'(Kudüs) kalesini ülkesinin başşehri yapar. Evli bir kadın olan 'Batşeba'ya aşık olup kocası Hititli 'Uriyah'ı öldürmesi ve de zina suçu işlemesi ile Tanrı'nın gözünden düşer ve pişmanlıkla ömrünü Tanrı'nın onu affetmesi için yakarmaya adar.
Mezmuların bir bölümünü bu yakarışlar oluşturur.
Daha sonra oğlu Hz.Süleyman tahtı devralacaktır.
Hz.Davut(as) Musevi ve Hıristiyanlar tarafından da peygamber olarak kabul edilir.
Hz.Davut ve Hz.Süleyman tarafından yazıldığı kabul edilen ilahiler 'Mezmurlar' Tanrı sözü kabul edilmese de dini törenlerde okunur.
Museviler'de 'Teilim' adı altında bu ilahi kitabını düzenli vird etme geleneği vardır.
İslami gelenekte ise Davut(as) kendisine kitap verilen peygamberlerdendir, bu kitap 'Zebur'dur fakat bugün elimizde bulunan 'Mezmurlar'ın Zebur'un değiştirilmemiş orijinali olup olmadığı konusu ihtilaflıdır.
Demircilik sanatının da kendisine verildiği bildirilen Hz.Davut demircilerin, güçlü ve güzel 'Davudi' sesi ile de mugannilerin piridir.
Çobanların, şairlerin, bestekarların, tövbekarların, aşıkların, savaşçıların da sitayişle anageldiği Davut(as) Kuran'da pek çok yerde övülmüştür.
Maalesef Zebur üzerine coğrafyamızda yapılan çalışmalar (kanımca) kısıtlı kalmıştır. Bu vesileyle 1666'da mezmurları Osmanlıca'ya çeviren, bestelerini Türk müziğine uyarlama çalışmaları yapmış olan 'Ali Ufki Bey'i(Wojciech Bobowski) anmak isterim.
Fakir bu iki hafta boyunca sizinle paylaşmak üzere 1. kitaptan seçtiğim mezmurlar için "Kitabı Mukaddes Şirketi"nin 'Zebur' çevirisini temel aldım, ancak İbranice aslından paralel okuma yapınca, (yakalanan şiirselliği bozmaya korkarak) bazı düzeltmeleri ve parantez içinde yer verdiğim bazı anlam tercihlerini metine yansıtma ihtiyacı hissettim.
Bunlardan en önemlisi Hıristiyan çeviri geleneğine uygun olarak, orijinal metinde yer alan "Yahve" isminin çoğu yerde "Rabb" olarak kullanılmasıydı, fakir "Tanrı" olarak kullanmayı tercih ettim.
Kısıtlı bilgimle affınıza sığınarak yapmaya çalıştığım bu ufak çalışmanın elimizdeki 150 ilahiden oluşan müthiş ilham kaynağı "Mezmurlar"ın daha tasavvufi bir uslupla orijinal dili temel alınarak mealinin hazırlanmasına, bununla da kalınmayarak şerh edilmesine vesile olmasını dilerim..
"İsrailoğulları'ndan Hakk'ı inkar edenler Davud'un ve Meryemoğlu İsa'nın diliyle lanetlendiler(Allah'tan uzak düştüler), bu onların isyan edip haddi aşmaları sebebiyledir." (Kuran / Maide 78)
12. Mezmur (Müzik şefi için - 8 telli sazlarla/sekizinciye göre - Davud'un mezmuru)
Kurtar beni ey Tanrı(Yahuve), sadık(said) kulun kalmadı, güvenilir insanlar(müminler) yok oldu.
Herkes birbirine yalan söylüyor, dalkavukluk, ikiyüzlülük(iki kalplilik, şirk) ediyor.
Sustursun Tanrı dalkavukların ağzını, büyüklenen dilleri.
Onlar ki; "Dilimizle kazanırız, dudaklarımız emrimizde, kim bize efendilik edebilir?" derler.
"Şimdi kalkacağım" diyor Tanrı, "Çünkü mazlumlar eziliyor, fakirler inliyor, özledikleri kurtuluşu vereceğim onlara".
Tanrı'nın sözleri pak(taharet) sözler(i)dir; toprak ocakta eritilmiş, yedi kez arıtılmış gümüşe benzer.
Sen onları koru, ey Tanrı, bu kötü kuşaktan (dünya durdukça) hep uzak tut!
İnsanlar arasında alçaklık(zül) rağbet görünce, kötüler her yanda dolaşır oldu.
"..Biz, onların herbirine hüküm(hükümdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik..". (Kuran / Enbiya 79)
11. Mezmur (Müzik şefi için - Davud'un mezmuru)
Ben Tanrı'ya(Yahuve'ye) sığınırım, Nasıl dersiniz bana(nefsime); "Kuş gibi kaç dağlar(ın)a.
Bak, kötüler yaylarını geriyor, temiz yürekli insanları(gönül insanlarını / gönüldekileri,) karanlıkta (gördüklerini) vurmak için oklarını kirişine koyuyor.
Temeller yıkılırsa, ne yapabilir doğru(Hakk'la olan, sıddık) insan?".
Tanrı kutsal tapınağındadır, O'nun tahtı göklerdedir(cennetlerde), bütün insanları görür, herkesi sınar(gözleri Ademoğulları'nı müşahade eder, göz kapakları sınar).
Tanrı doğru(sıddık) insanı sınar, kötüden, zorbalığı sevenden (nefsi) tiksinir(nefret eder).
Kötülerin üzerine kızgın korlar(, ateş) ve kükürt yağdıracak, paylarına(kaselerine/gönüllerine) düşen kavurucu rüzgar(celalli ruh) olacak.
Çünkü Tanrı doğrudur(sıddıktır), doğruları(sadakati) sever; Dürüst(dosdoğru) insanlar O'nun yüzünü(cemalini) görecek.
"Onların söylediklerine sabret, kulumuz kuvvet sahibi Davud'u hatırla. Çünkü o Allah'a yönelmiş biriydi." (Kuran / Sad 17)
23. Mezmur (Davud'un mezmuru)
Tanrı çobanımdır, eksiğim olmaz.
Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, sakin suların kıyısına götürür.
İçimi tazeler, İsmi uğruna bana doğru yollarda(sıdk yollarında) öncülük eder.
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, kötülükten korkmam(kötü görünmez bana). Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana.
Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın, başıma yağ sürersin(mesh edersin), kasem(gönlüm) taşıyor.
Ömrüm boyunca(tüm günlerimde) yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, hep Tanrı'nın evinde oturacağım(oturdum uzun günler boyunca).
Ya Rabb halifelerinden, sevgili kulun Davud(as)'ın yüzü suyu hürmetine bizlerin de günahlarımızı affet, tövbelerimizi kabul et, ona demiri yumuşattığın gibi bizim de kalplerimizi yumuşat, yoluna ilet. Aşk olsun, Ya Afüvv, Ya Hadi… Hu
Paylaş