23 Nisan da bizimdir, Kut da bizim

23 Nisan Cumartesi’ye geldiği için ve onların da Cumartesi hafta sonu sabah haberleri olmadığı için,

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bir gün önceden kutladılar.

Unutturmamak lazım, tebrik etmek lazım…

***

Unutturmamak lazım, çünkü o çocuk şarkısında boşuna “En büyük bayram bu bayram” denmiyor.

Çünkü siyasi tarihte kurtuluş savaşı veren çok sayıda ulusa rastlanır ama bu savaşın bir parlamento, bir Meclis tarafından yürütüldüğünün örneğine pek rastlanmaz.

Çünkü Mustafa Kemal ve kurtuluş ve kuruluşun diğer kadroları, işgalcileri yurt namına elde kalan son toprak parçasından çıkarmak gibi meşru bir dava için dahi, halkın temsilcilerinden oluşan bir Meclis’in meşruiyetine ihtiyaç duymuşlardır.

***

Unutturmamak lazım ki, son ana dek İstanbul’da İmparatorluk Türkiye’sinin Osmanlı Hanedanına bağlı son parlamentosundan umutlar kesilmemiştir.

Ne zaman ki 16 Mart’ta İstanbul’u işgal eden İngiliz ve Fransız kuvvetleri son kararı Misak-ı Milli olan Meclis’i 20’sinde kapatmıştır, o zaman gözler varlığı başka türlü sürdürme imkânına, Ankara’ya çevrilmiştir.

Ancak o zaman İstanbul’daki Meclis’in millici unsurları, son Padişahın millici bakanları (Fevzi Çakmak Savuma Bakanı, İsmet İnönü onun Genelkurmay Başkanı yerine geçen yardımcısıdır), diplomatları, maliyecileri, istihbaratçıları direniş hareketine katılmak üzere Anadolu’ya geçmişlerdir.

***

Unutturmamak lazım ki, Ankara’daki yeni Meclis, İstanbul’daki eskisinin kapatılması ve işgal koşullarında meşruiyetini yitirmesi ardından 96 yıl önce bugün kurulmuştur.

Ordu yeniden Büyük Millet Meclisi ordusu olarak kurulmuştur, savaş koşullarında Başkomutan olarak Meclis Başkanı seçilen Mustafa Kemal görev yapmıştır.

Zafer kazanılıp Cumhuriyet 1923’te ilan olduktan sonra Atatürk o nedenle 23 Nisan’ı ülkenin gelecek umudu olarak gördüğü çocuklara armağan etmiştir.

O nedenle bu bayram Ulusal Egemenlik Bayramı isminden çok, Çocuk Bayramı ismiyle tanınır, en çok benimsenen milli bayram olmuştur.

***

Bu yıl PKK’ya karşı mücadelede düşen şehitlerin anısı gerekçe gösterilerek Meclis’te geleneksel davetin verilmemesi burukluğa ve tartışmaya yol açtı.

CHP “Eğlence yapmıyoruz, saygı gösteriyoruz” diyerek Meclis’te kendisi davet veriyor.

Üstelik bütün bu tartışmaya Kut Zaferinin 100’üncü yılı malzeme yapılıyor.

***

Bugün Irak sınırlarında Kut ül Amare Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli muharebelerinden birisine sahne olmuştur.

Halil Paşa komutasındaki Türk ordusu General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu 29 Nisan 1916’da bozguna uğratmıştır.

O zamana dek Osmanlı hanedanının yönetimindeki Türkiye topraklarının İngiltere, Fransa ve Rusya arasında nüfuz bölgelerine paylaşılmasını amaçlayan o meşum Sykes-Picot (ve ilham kaynağı olarak Sazonov) gizli anlaşması bu Kut zaferinden 17 gün sonra 16 Mayıs’ta imzalanmıştır.

***

İstanbul’daki eski Meclis’in son oturumlarında bir gözü Anadolu’da olan millici grubun bastırmasıyla Misak-ı Milli kararı almasında Kut zaferinin payı vardır.

Bu ülkenin kuruluşunda Sarıkamış bozgunu, Çanakkale zaferi neyse, Meclis’in kuruluşu, İstiklal Savaşı ne anlama geliyorsa, Kut zaferi de o anlama gelir.

Kut da bizimdir, 23 Nisan da bizim, hepsini analım, kıymetini bilelim.

Kıymetini bilenlere kutlu olsun.