Paylaş
Bu kadim topraklarda binlerce, on binlerce yıl öncesinin yaşanmışlığını hissediyorsunuz her adım atışınızda. Hafta sonu bir grup arkadaşımla gittiğim Şanlıurfa’da işte bu büyülü hisse yeniden eriştim. Balıklı Göl, Halfeti ve elbette Göbekli Tepe. Tarihin akışını değiştiren Göbekli Tepe yaşattığı manevi duygular bir yana Şanlıurfa’nın ve yöre insanının kaderini değiştirecek türden. Yerli turizmi zaten coşturmuş durumda. Bu eşsiz tarihsel yolculuğa çıkanlar daha sonra müthiş Urfa yemeklerini yiyor, otantik mekanlardan alışverişini yapıyor, katıldıkları sıra gecesinde türküler söylüyor, ağıtlar yakıyor, Arkeoloji ve Mozaik Müzesi’nde tarihe tanıklık ediyor ve Urfa’nın dört bir yerini bir kaç gün içinde gezerek evine dönüyor. Böylelikle yöre insanı kazanıyor. Görünen o ki kent yerli ve yabancı turistle dolup taşacak.
GAP Turu kültür turlarının gözdesi
Peki Şanlıurfa bu kitlesel turizme hazır mı? Tesisleriyle, mekanlarıyla bu turizm hareketini karşılayabilir mi? Geleni oyalayacak, gelenin birkaç gün daha bu yörede kalmasını sağlayacak aktivitelere sahip mi? Aslına bakarsanız cevaplar, soruların içinde. Sadece gelenin bu yörede daha fazla vakit geçirebilmesi ve unutulmaz anılarla dönebilmesi için harekete geçmek yeterli olacaktır. Çünkü bunun için şahane bir malzeme sunuyor kent. Hem kültürüyle, hem de tarihiyle. Birçok tur operatörü düzenledikleri kültür turlarıyla özellikle yerli turisti bu yöreye getirmekte. Bu anlamda profesyonel dokunuşlar hayli önemli. Zira yöre o kadar zengin bir yöre ki, rehberinden, gidilecek restaurant, uğranılacak, alışveriş yapılacak mekanlara kadar incelik gerekiyor.
Bu anlamda Türk firmaları hayli profesyonel çalışıyor. 33 yıldır hizmet veren Jolly’nin Pazarlama Direktörü Yasemin Develioğlu, 2019 hedeflerinin, kültür turlarına katılan misafirlere Türkiye’nin sahip olduğu tüm güzellikleri keşfederken eşlik etmek olduğunu söylemesi önemli. Zira kültür turları bir sosyal sorumluluk projesi olmalı ve önce kendi değerlerimizi keşfetmeliyiz. Bu anlamda Jolly gibi firmaların bu konudaki istek ve gayretleri son derece önemli bir gayret içermekte. Kısacası dostlar bugün Göbeklitepe gibi bir rota insanlık tarihinin ezberini bozmuş durumda, dünyanın radarına giren bu değeri önce bizler sahiplenmeliyiz.
Kültür turları insanımızı birbirine kaynaştırıyor
Kurlarda ki oynamaları da düşününce yerli turizmin daha doğrusu kültür turizminin yaygınlaşması ve çoğalması kaçınılmaz. Yasemin Hanım’ın da dediği gibi Türkiyemiz ‘de deneyimlenecek daha çok yer ve daha çok tur var. Tarihe tanıklık etmiş ve hatta yönlendirmiş memleketimizi keşfetmek bir anlamda da boynumuzun borcu. Kültür turları ülkemizin tüm zenginliklerini görmek için bizleri yola çıkma ve keşfetme konusunda motive ediyor. Farklı coğrafyaların kültürleri ile insanlar arasında bir köprü kurulmasını sağlıyor, önyargılar ortadan kalkıyor ve yaşadığımız topraklara farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor. Böylece asıl olan seyahat etmenin ve keşfetmenin kendisi olurken, farklılıklar ve dil,din, kültürel ayrışmalar da ortadan kalkıyor ve hatta gerçek zenginliğimizi keşfediyorum. Maalesef Türkiye’de nüfusun yalnızca yüzde 10’unun seyahat ediyor. Bu rakam son derece düşük. Böylesi zengin ve hareketli memleket insanına bu yakışmıyor. Bölgelerimizde, yörelerimizi yemek, el sanatları, tarih, müzik, sanat zenginlikleriyle tanımak, keşfetmek son derece önemli. Unutmayalım ki tatil demek sadece deniz, kum, güneş değildir. Ülkemizin her adımını, doğasıyla, bilgisiyle keşfetmek onu deneyimlemek, özümsemek, tatlarına dokunmak bizi biz yapacaktır. Ve her bir kültür turunda kendimizi ve insanımızı daha çok seveceğiz buna emin olun. Mesela Urfa, Halfeti, Göbekli Tepe’nin yer aldığı GAP Turu’yla bu şahane keşfe katılabilirsiniz. İyi gezmeler.
Paylaş