Engelli kardeşlerimden tango performansı

Bir ilk yani. Bu nedenledir ki Turkcell’e bir teşekkür etmek gerek ve şart. Zira son derece değerli bir projeyi hayata geçirmişler. Kadınların işitme engelli, partnerleri erkeklerin görme engelli olduğu şahane ötesi bir tango performansı bu.

Haberin Devamı

Çok ama çok büyüleyici. Engel tanımadan, olumsuzlukları bir kenara bırakarak, pozitife kanalize olup tam anlamıyla azmin zaferinin dansını izledim aslında. Bu yakışıklı ve güzeller güzeli kardeşlerimin hepsi İstanbul’daki Gayrettepe Metro İstasyonu’nda bulunan Turkcell Diyalog Müzesi çalışanı aslında. 4 çift yani toplam da 8 engelli kardeşimin başarısından söz ediyorum. Bir taraftan da mesai arkadaşları. Birbirlerini gayet iyi tanıyan, huylarını, suylarını çok iyi bilen insanlar. Dolayısıyla bu durum sahnedeki duruşlarına da, ritm duygularına da, danslarına da çok iyi yansımış.

Kadınlar duymuyor, erkekler görmüyor

İşin içinde aslında birbirine duydukldrı güven yatıyor. Düşünsenize kadınlar müziği duymuyor, erkeler sahneyi görmüyor. Böyle bir durumda bir bütün olarak, partnerinize sonsuz bir güven duyarak ortaya alkışlanacak bir performans koymanız gerekiyor. Koyuyorlar da! Turkcell’in Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün ekip arkadaşlarıyla beraber projeyi öyle bir sahiplenmişler ki geceli gündüzlü çalışarak eşsiz bir işe imza atmışlar. Tango eğitmeni Elif Ömüriş’e de kocaman bir alkış göndermek gerek tabii. Aslında bu tango performansı kabına sığmayıp taşıp gidecek tüm Türkiye’de, dünyada. Nasıl mı? Turkcell’de engellilerin kullandığı ‘hayal ortağım’ ve ‘işaret dilim uygulaması’ aplikasyonlarıyla diğer engelli kardeşlerim de duyacak, görecek, figürleri öğrenip dansa ilk adımlarını atacaklar. Ne güzel değil mi ? Emeği geçen herkesin eline, koluna sağlık.

Haberin Devamı

Binlerce melek omurilik felçliler için koştu

Engelli kardeşlerimden tango performansı

Hafta sonunda İzmir’de şahane bir harekete imza atıldı. Son derece güzeldi. O anlara tanıklık etmek, insanların hiç tanımadıkları ve hatta asla tanıyamayacakları omurilik felciyle mücadele eden insanlar için ter dökmesi ve bunu isteyerek yapmaları göz yaşartıcıydı açıkçası. Hadise şu: Omurilik felcinin tedavisi için yapılan araştırmalara fon sağlamak ve bu konuda farkındalık yaratmak. İşte bu amaçla binlerce iyilik meleği İzmir’deki Lozan Kapısı’nda bir araya geldi ve Wings For Life World Run’ın Türkiye ayağında ter döktü. Bu şahane koşu dünyanın farklı noktalarında 12 ülkede de aynı anda gerçekleşti. Koşuda geçtiğimiz günlerde jübile yapacağını açıklayan Red Bull sporcusu Kenan Sofuoğlu da vardı. Toprak Razgatlıoğlu ve Ahmet Arslan da. Tam anlamıyla sporcu geçidiydi yani. Onlara duyarlılıklarından dolayı çok ama çok teşekkür etmek gerek. Binlerce kişi hep beraber aynı amaç için koştu anlayacağınız. Bu koşunun organizasyonunda desteklerinden dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Redbull’a, Ford Otosan‘a ve elbette ücret ödeyerek katılan binlerce muhteşem koşucu kardeşime bir selam çakmak gerek. Çünkü sayelerinde kim bilir kaç can omurilik felcine veda edip hayata sarılacak. Çok şahane hareketler bunlar!

Haberin Devamı

Ve Nusr-et tarihi Kapalıçarşı’da!

Engelli kardeşlerimden tango performansı

İstanbul’da, tarihi yarımadada, gayet eksantrik bir ortamda boy gösterdi bu kez Nusret. Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen tarihi Kapalıçarşı’nın ilk bedesteni olan 557 yıllık Sandal Bedesteni’nde hizmete açıldı. Girişinde Nusret'in balmumu heykelinin olduğu mekan gayet güzel olmuş. Birkaç duvar sıvasının varlığı haricinde tarihe sadık kalınarak, geçmişle uyumlu, alt katı burger, üst katı daha zengin kesimin takıldığı restaurant bölümü olarak düşünülmüş Kapalıçarşı’daki Nusr-et. Davet boyunca Nusret Bey, gözünden zinhar çıkamadığı gözlüğü, karizmatik duruşuyla misafirleriyle teker teker ilgilendiği gibi bol bol da fotoğraf çektirdi. Son derece hak edilmiş bir başarı bana kalırsa. İşin artistliğini de taşımasını da gayet iyi biliyor açıkçası. Şöhretinin müthiş farkında ve bunu da çok ama çok iyi taşıyor. Bravo! Ve fakat organizasyonun fazlaca mükemmel olduğundan mıdır nedir; elinde su, soda ya da kola kadehiyle dolaşan benim gibi bir çok misafirin ağzından bu sıvılardan başka bir şey giremedi. Hatta aramızda Divan Yolu’ndaki meşhur Sedef Büfe’ye gidip bir şeyler mi atıştırsak acaba şeklinde geyikler de dönmedi değil. Dolayısıyla etin kokusu dışında, lezzeti konusunda hiç bir yorumum olamayacak. Dubai ya da New York açılışları çok daha doyurucu olmuştur eminim. Sandal Bedesten içindeki Nusr-et’i gidip görmenizde çok büyük fayda var. Bedesten olduğu için restaurant çevresindeki dükkanlardan da alışveriş yapma olanağınız var elbette. Hem Türkiye’nin son dönemde popüler olmuş böylesi dünya çapındaki bir markayı, dünya medeniyetine mal olmuş Kapalıçarşı’nın, Sandal Bedesteni’nin tarihi atmosferinde tatmak son derece keyifli olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları