Paylaş
Bakınız, Bodrum Adabükü’nden gelen son haberler gurur verici olmasının yanı sıra umut verici aynı zamanda. Çünkü, LUX* Bodrum, yeni sezona ödüller, yenilikler ve başarılarla ‘merhaba’ diyor. Zira uzman çevrelerce “Dünyanın Turizm Oscarı” olarak kabul görmüş ödül için geçtiğimiz yıl Bodrum Adabükü’nde konuklarını ağırlamaya başlayan LUX* Bodrum Resort & Residences uygun görüldü. Gerçekten bu son derece güzel bir haber. Aslında bu tesis, ilk yılında uluslararası arenada Milano’daki A’Design Awards’ta mimarlık alanında gümüş ödülle taçlandırılmıştı fakat bu ödül bambaşka. Tören İsviçre’de düzenlendi ve World Luxury Hotel Awards ’da, “Doğu Avrupa’nın En iyi Lüks Plaj Oteli” seçildi. Üstelik bu ödülü değerli kılan en önemli şey, otel misafirlerinin oyları ile belirlenmesi. Yani jüri müşteriler. Dolayısıyla müşteri memnuniyetini sürekli kıldığınızda işte böylesi başarılar geliyor.
BÜYÜK ÖDÜLÜN JÜRİSİ, OTEL MÜŞTERİLERİ
Aslında LUX* markası aslında tropikal iklimlerin bilinen ve tercih edilen önemli bir luxury markası. Türkiye’ye getirmek kolay olmadığı gibi, ödüllerle taçlandırmak da büyük iş aslına bakarsanız. Çünkü Mauritius, Reunion Adaları, Maldivler gibi dünya jet sosyetesine hitap eden destinasyonlarda lüksü yeniden yorumlayan bir yapılanma bu tesis. Dolayısıyla Egemiz ’in şahane sularında varlık göstermesi Türk Turizmi açısından kıymet bilinmesi gereken bir olay. Başta Murat Akdoğan olmak üzere ve güler yüzli, iş bilir ekibini kutlamak gerekiyor. Murat Bey’in söylediklerine kulak vermek gerekiyor: “Bu ödüller, sadece LUX* Bodrum’un değil; Türk turizm sektörünün başarısı.”
GELENEKSEL TIP DA TURİZMİN HİZMETİNDE
Bu arada bir yeni haber de vereyim. LUX* Bodrum, geleneksel tıp ile de sağlık turizmini de konuklarına sunacak. Dolayısıyla artık Bodrum’u aynı zamanda bir de sağlık oteli olacak. Estethica Hastaneleri’nde başlatılan ‘Geleneksel Tıp’ uygulaması burada da devam edecek. Sağlık Bakanlığı’nın onaylamasının ardından kimi hastanelerde uygulanmaya başlanan kupa, hacamat, bitkisel deva gibi geleneksel tıp yöntemlerini bir sağlık paketi olarak otel misafirlerine sunulacak. Bu da sadece Bodrum’daki tesislerde değil tüm Türkiye’deki turizmde yatırım ve hizmetlerini bir adım daha ileri taşıyacak. Bir tuğla, sonra bir tuğla daha… Kim hizmet konusunda rekabet ortamı yaratırsa bundan turizm kazançlı çıkar, Türkiye kazançlı çıkar. Daha sezon açılmadan şahane haberler geliyor ne güzel ki. Umarım bu yaz rekor üstüne rekor kıracak turizmimiz.
AHMET GÜNEŞTEKİN’DEN DİLEK AĞACI
“Bisiklet bir rüyadır” diyen Ahmet Güneştekin’in iç içe geçmiş bisikletlerden çalıştığı “Dilek Ağacı” ile dev harf bloklarından kurguladığı ve Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi ile eş zamanlı sergilendiğinde büyük ilgi gören şahane eseri “Kostantiniyye”, Erol Özmandıracı’nın 42 Maslak için oluşturduğu özel koleksiyona alındı. Güneştekin, parçalarına ayırdığı bisikletleri çam ağacı formunda bir konstrüksiyon üzerine labirent gibi yerleştirmiş. Bisikletlerle oluşturduğu bu kurgu, bir hareket yanılsaması değil aslında. Çocukluğun hayal nesnesi aslında. Zira Dilek Ağacı ’nda ki bu bisikletler, hiçbir yere gitmiyor. Çünkü orada çocukluk anıları, çocukluk yılları, duyguları gizlemiş. Çocukluk denilince aklınıza ne gelir? Pek tabii ki hayal gücü, özgürlük ve hatta kırmızı renk gelmez mi? İşte Güneştekin’ göre tüm bunlardan öte ve tüm bunları bütünleyen bambaşka bir anlam taşıyor. Her şeyden önce bisiklet gündüz düşlenen bir rüyadır, yani çocukluğun arzu nesnesi. Son derece doğru.
KOSTANTİNİYYE DE BU SERGİDE
Dilek Ağacı ile birlikte yaşam merkezinde sergilenecek Kostantiniyye heykeli ise, Kostantiniyye kelimesinin harflerini içeren dev rengarenk harf bloklarından oluşuyor. Zatn bu eseri gayet iyi biliyoruz. Harf blokları, yaşadığımız kent coğrafyasının kültürel belleğine yerleşen geçmiş adlarından, benimsenen kültür ve dinlere ait işaretlerin kabartmalarıyla çalışılmış. Yani Byzantion, Nova Roma, Costantinople, Asitane, Byzantium, İslambol, Constantinopolis, Der Saadet, Dar-ul-Hilafet gibi şehrin önceki isimleri… Amaç işte bu katmanları yeniden anımsatmak. Bana kalırsa mutlaka ve mutlaka görülmesi gereken bir şölen bu. 42 Maslak’taki Art!SPACE Gallery’de gidiniz, görünüz.
Paylaş