Yandan çarklı demagoji

Mümtaz SOYSAL

Gazete, güya ‘‘büyük’’. Türkiye'nin en büyüklerinden biri geçiniyor.

Ama, yanlışları daha büyük.

Haber çarpıtmaları, demagojileri ise daha da büyük.

Hele bilgisizlikle bütünleşince, bütün bu büyükler biraz daha büyüyüp saçmalığın kara deliklerine bile sığmayacak kocaman gülünçlüklere dönüşüyor.

Türklerin güzeller güzeli bir yarımada üzerinde sırtları denize dönük oturdukları, medyanın bu konu üzerine yeterince eğilmediği ve gazetelerle televizyon kanallarında denizciliğe ilişkin yanlışların gırla gittiği malum.

Geçen gün, Türkiye Gemi Sanayii A.Ş.'nin Camialtı Tersanesi'nde, eskiden ‘‘yandan çarklı’’ denen araba vapurlarının uskurlu çağdaşlarından biri daha törenle denize indirilmiş. Gemiyi kızakta tutan halatları da, tersane mühendislerinden bir hanım, Zülhiye Atasoy kesmiş.

Zaten, vapura verilen ad da ‘‘Ata Nutku’’.

Şimdi, sıkı durun.

‘‘Büyük’’ gazetenin aynı konuda ‘‘Bu kadar da olmaz!’’ başlığıyla verdiği haber, şahane bir yorum ve karikatürle birlikte, şöyle: ‘‘Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden gitmek, onun yolunu açtığı çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için onun çizdiği ilkeler doğrultusunda çalışmaktır. Yoksa, olur olmaz yerlere ‘‘Atatürk’’ adını vermek Atatürkçülük değildir. Olsa olsa Atatürkçü görünmeye çalışmaktır. İşte dün de böyle bir olay gerçekleşti. Ve Ankara'ya şirin görünmeye çalışan yeni inşa ettirilen bir arabalı vapura ‘Ata Nutku' adını verdiler.’’

Haberde, bu büyük ‘‘kabahat’’i müştereken işleyenlerin adları da var: Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü Muzaffer Akkaya ile Türkiye Gemi Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Üstüner Akoğuz.

Karikatürde ise, ön tarafında ‘Necla'nın Hatıra Defteri' yazan bir sandal çizilmiş. Kıçta, Necla oturmakta. Kürekteki, konuşuyor, üstelik bozuk Türkçe'yle: ‘‘Şimdi inandın mı seni sevdiğimi Necla?’’ Karenin içine soldan girmekte olan araba vapurunun baş bodoslamasında ‘Ata Nutku' yazılı!

Gemi Mühendisleri Odası'nın üyeleri ile ‘‘Ankara'ya şirin görünmeye çalışan’’ iki genel müdür neler düşünüp hissetmişlerdir, orasını bilmiyoruz.

Ama, Atatürk'ün Anıtkabir'de, Ata Nutku'nun da başka bir kabirde çok rahatsız olup ters döndükleri muhakkak.

Çünkü, Ordinaryüs Profesör rahmetli Ata Nutku, cumhuriyetin ilanının hemen ertesinde Bahriye Mektebi'ni bitirdiği günden başlayarak Türk gemi yapımcılığına büyük katkıları olmuş ünlü bir gemi inşaat mühendisiydi. Mesleğine deniz subayı olarak başladığı için, Türkiye'de yapılmış ilk tanker olan ‘‘Gölcük’’ gemisinin tasarımı da onun.

‘‘Şapka’’ denen yazım işareti yanlış bir tutumla kaldırılmamış olsaydı, Ata'nın ikinci a'sına konur ve böylece Arapça'da ‘‘verme, bağışlama’’ anlamına gelen bu sözcüğün bir ad olduğu anlaşılarak bu feci hata belki yapılmazdı.

Ama, ‘‘büyük’’ gazetenin de, ister denizciliğe, ister siyasete ve hukuka ilişkin olsun, konuları bilenlere yazdırıp çizdirmesi, yorumlarını da çarpıtmaya ve saçmasapan demagojiye kaçmadan yaptırması gerekmez miydi?