Paylaş
RİTA Borsellino, Palermo mafyasının öldürdüğü savcı Paolo Borsellino'nun ablası; şimdi ‘‘Sicilya Rönesansı’’ denen enstitünün başkan yardımcısı.
Maria Falcone, eşiyle birlikte mafya kurşunlarına kurban giden savcı Falcone'nin kız kardeşi; şimdi Giovanni ve Francesca Falcone Vakfı'nın başkanı.
Kardinal Salvatore Pappalardo, 1980'lerde mafyaya karşı kilise direnişine öncülük eden ve bu uğurda hálá uğraşan yaşlı din adamı.
Leoluca Orlando, mafya elinde çok çekmiş bir kurt politikacı; şimdi Palermo Belediye Başkanı.
Alessandra Siragusa, belediyenin eğitim politikaları müdiresi.
Giovanni Pepi, ‘‘Giornale di Sicilia’’nın yazıişleri müdür yardımcısı.
Piero Grasso, Palermo Cumhuriyet Başsavcısı.
Hepsi, kentin kenar mahallelerinden Zisa'da, kereste deposundan devşirme toplantı salonunda, aralarına Nobel Barış Ödülü sahiplerinden Kuzey İrlanda Başbakanı'nın da katıldığı yerli ve yabancı politikacılar ile hukukçulara mafyayla mücadelede yaptıklarını anlatıyorlar. Yer, artık ‘‘Zisa Kültür Atölyeleri’’ adı verilen eski bir mobilyacılar sitesi. Doğrama ve marangoz tezgáhlarını, taş depoları ve boş arsaları değerlendirip yenilemişler, ancak İtalyanların estetiğiyle becerilebilecek güzelleştirme işlemlerinden sonra, kocaman bir ‘‘yurttaşlık bilincini güçlendirme merkezi’’ne dönüştürmüşler.
Kitaplığıyla, sergileriyle, toplantı odaları ve yemekhaneleriyle.
Bütün binalar, cezalandırılan mafya babalarının el konmuş emlakından.
Zaten, büyük törenlerle imzalanan ‘‘Uluslaraşırı Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’’ de, devletlerin mafyalarca edinilmiş bütün mallara, servetlere, yerli ve yabancı bankalara yatırılan paralara el koymasını ve bu yoldan elde edilen gelirin yine uluslararası suç şebekeleriyle mücadeleye ayrılmasını öngörüyor. Nitekim İtalyan Cumhurbaşkanı, açılış konuşmasında, kendi devletinin gelecekteki bu çeşit gelirlerden yüzde 25'ini doğrudan doğruya Birleşmiş Milletler'in aynı yoldaki uğraşlarına bağışlamayı şimdiden taahhüt etti.
Zisa toplantısında konuşanlardan hepsinin üzerinde söz birliği ettikleri nokta şu: Mafyayla mücadele bitmemiştir; asıl savaş, halkın zihninde yer eden yasadışılık alışkanlığına ya da uyuşukluğa karşı yine zihinlerde verilmelidir.
Rita Borsellino, adanın ortalarında, Pizzillo adlı küçük bir köydeki konuşmasından sonra, bir kız öğrencinin ‘‘Sözlerinizin hepsi iyi güzel de, bizim, dağlar arasında kaybolmuş şu ufacık köyün insanları olarak, elimizden ne gelir ki?’’ dediğini söylüyor. Kıza, ‘‘Kardeşim Paolo da, mutlaka herkesin yapabileceği bir şey olduğunu ve onu yapmaya devam etmesi gerektiğini söyler, her defasında da ‘her şeye rağmen' diye eklerdi’’ demiş.
Bayan Borsellino, bir yıl sonra aynı köye gittiğini ve oradaki gençlerin ‘‘Her Şeye Rağmen Derneği’’ adı altında bir hareket başlatıp mafyaya karşı mücadele bayrağı açtıklarını söylüyor ve gözleriyle çok güzel gülüyor.
Paylaş