Paylaş
Hollanda'nın sayısız parklarından biri, yalnız lale türlerine ayrılmıştır. Daha doğrusu, park değil, bir çeşit müze ya da tek bir çiçek konusunda botanik tarlası: Lalenin her türlüsü, her rengi, her motifi.
Osmanlı'dan gelen bir çiçeğin, değişik yöntemler ve etkilerle nasıl çeşitlendirildiğini, ne biçim ‘‘kırma’’ türlerin ortaya çıkarıldığını görerek şaşırırsınız.
Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye'de yavaş yavaş üreyen karşı-devrim güllerinden şimdi tam bir bahçe oluşmuştur.
Renk renk, türlü türlü, neredeyse tam bir gül tarlası.
Medyada, gazete ve televiyon öbeklerinde de bu güllerden var; ama asıl şaşırtıcı çeşitlilik, hiç değiştirilmemiş seçim yasaları ve çok değişmiş solcular sayesinde onların hasbahçesine dönüşen bugünkü parlamentodadır.
Karşı-devrimci türün en doğal ve kolay anlaşılır örneği irtica gülleridir.
Atatürk döneminde yeşermesine bile müsaade edilmeyen, ama Terakkiperver ve Serbest Cumhuriyetçi Fırkalar dönemlerindeki yarım yamalak muhalefet aylarında bile hemen tomurcuklanıveren bu güller çok partili demokrasiyle birlikte önce başka öbeklerde tek tük açmış, sonuçta kendi bahçelerini de bularak iyice serpilmişlerdir. Yakın zamanlara gelinceye kadar, bu türün ekonomide ulusalcılık ve ağır sanayi iddialarıyla ilginçleşen kırma çeşitleri görüldüyse de, Çiller ortaklığından beri o renkler kaybolmuş, daha iyi açılıp Atlantik ötelerinden kabul görmek için IMF gübresine ve uluslararası tahkim aşısına bile razı olan daha basit ve pis kokulu bir tür ortaya çıkmıştır.
Cumhuriyetin son elli yılı boyunca demokrasiyle birlikte gelişen devrim karşıtı kırma gül türleri arasında müthiş bir çeşitlilik gözlenmiştir.
Görünürde devletçiliğe itiraz eden, ama uygulamada devleti kendileri ve yandaşları için sömürerek büyüyen sözde liberal güller mi istersiniz?
Ulusalcılık siperi gerisinde dış oyunlara maşalık edenler ve en sonunda uluslararası sermayenin isteklerine bile boyun eğenler mi?
Orta direk lafı edip orta sınıfın dayandığı bütün değerleri yerle bir eden muhafazakár kılıklı Prezidan Bush taklitçileri mi?
‘‘Cumhuriyet devrimlerinin ürünüyüm’’ diyerek ortaya çıkıp sonradan kendi türünü bile tiksindiren arsız ot benzeri güller mi?
Türkiye'nin siyaset sahnesinde hepsi görüldü.
Ama, hiç kuşkusuz, has bahçenin en ilginç türü, son aylarda örneklerine yeni rastlanan karışık bir gül cinsidir: Her türlü iklime dayanan bu cinsin taç yaprakları döküldükçe ortaya biraz Amerikanvari yetişme tarzı, biraz Halide Edip, biraz Şerif Mardin, biraz ulusalcılık, biraz Hint mistikliği, biraz sol demagoji karışımı öyle bir renk cümbüşü çıkar ki, o gülün de karşı-devrimci familyadan olduğu anlaşılıncaya kadar mevsimler değişir, dönemler geçer.
Paylaş