Paylaş
Galiba gizli bir el var ve o el Türkler'e akıl almaz marifetler yaptırtıyor. Kendi elleriyle kendilerini içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağına hapsedebilmek gibi.
Beyinlere sızan bir virüs mü, takdir-i ilahi mi? Belli değil.
Akıl almaz; çünkü, bütün bu sonuç altmış beş milyonluk bir halkın ‘‘En akıllılar bunlardır’’ diye seçtiği insanlarca yaratılmış olmakta.
Şu seçimler yumağını beğeniyor musunuz? İçinde hep birlikte debelendiğimiz, nasıl çözeceğimizi bilemediğimiz.
Eleştirseniz, bir türlü; demokrasi düşmanlığıyla suçlanma tehlikesi var.
Eleştirmeseniz, göz göre göre saçmalıktan saçmalığa sürükleniş görüntüsü insanı rahatsız ediyor.
En baştan alalım.
1995 yazında Anayasa'nın bazı maddeleri değiştirilirken, damdan düşer gibi, yapılanlarla ilgisiz bir değişiklik önergesi geldi ve kabul edildi: Değişikliğe göre, milletvekili seçimleri ile bunlardan önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılacak yerel yönetim seçimlerini birlikte yapmak gerekiyor.
Nedeni, ülkeyi sürekli seçim havası içinde bırakmamak ve herhalde giderlerde de tasarruf sağlamak.
Ama, özde yanlış; çünkü genelle yereli birbirine karıştırıyor.
Sonra, seçimlerle ve partilerle ilgili Anayasa değişikliklerinin öngördüğü uyum yasaları çıkarılmadan apar topar bir erken seçime gidildi. Herkes, ‘‘Bu seçimden hayır gelmez; kısa sürede yenilenir’’ diyordu. Böyle söylene söylene 1998'e gelindi. Mart 1999'da yapılacak yerel seçimlerin ‘‘bir yıl öncesi’’ne giren döneme, yani Mart 1998'le başlayan yıla girildikten sonra da ‘‘erken seçim’’ havaları esti. ‘‘Bu baharda mı, sonbaharda mı, gelecek ilkbaharda mı?’’ derken, 18 Nisan 1999'da karar kılındı.
Yine uyum yasaları çıkarılmadan ve bilgisayara geçirilmemiş şaibeli seçmen listeleriyle.
Şimdi de, yumurta kapıya dayandıktan sonra, ‘‘İki turlu belediye başkanı seçimi mi, tek turlu mu?’’ tartışması var.
İkinci tur; ama kaç gün arayla ve ne zaman?
Anayasa, iki seçim ayrı ayrı yapılıp da ülke sürekli seçim havasında kalmasın diye birleştirirken, birdenbire bir başka seçim turu daha.
İlk tur mu genel seçimlerle birlikte yapılacak, ikinci mi? İlk turdaki havaya bakıp genel seçimlerdeki strateji mi ayarlanacak, yoksa genel seçimlerdeki sonuçlara göre belediye başkanlıkları için ittifaklar mı kurulacak?
Üstelik, ‘‘Ne yapsanız fayda etmez; birinde tarikatçılarla sağcılar, öbüründe de dincilerle bölücüler işbirliği yapar ve korkulanlar yine olur!’’ diyenler de var.
Türkiye kıvranıp duruyor.
Çıkıp ‘‘Kendi elinizle yarattığınız yumağı çözmek de sizin elinizde: değiştirin Anayasa'daki saçma hükmü ve rahat edin; üstelik, sağlıklı genel seçimler için gerekenleri yapmaya vaktiniz olur!’’ deseniz, bu da Türkler'in yiğitliğine dokunur.
Paylaş