Federe Müslümanlık

Mümtaz SOYSAL
Haberin Devamı

Almanya'daki Kaplancıların bir ‘‘Anadolu Federe İslam Devleti’’ kurmak peşinde oldukları öteden beri söylenir.

Bilenler kusura bakmasın ama, bilmeden uluorta kullanıldığı anlaşılan ‘‘federe’’ sıfatı üzerine kısa bir açıklama: Yabancı sözcük oluşunun fiyakasından mıdır, nedendir bilinmez, son zamanlarda ‘‘federe’’ sözüne sık rastlanır oldu. Oysa, hukukta belirli bir anlamı olan ve ancak ‘‘federatif’’ sistemlerde kullanılabilecek bir sıfat bu.

Ne demektir ‘‘federatif sistem’’?

Federatif sistem, devletlerin bir araya gelerek egemenliklerinden bir bölümünü ortak bir otoriteye devretmeleriyle oluşan sistemin adıdır. Kurulan ortak otorite ‘‘federal devlet’’tir; egemenliklerinin bir bölümünü devrederek birliği oluşturanlara da ‘‘federe devletler’’ denir ve böylece bir ‘‘federasyon’’ kurulmuş olur.

Demek ki, bir ‘‘federe İslam devleti’’nden söz edebilmek için, onun ‘‘federe olduğu’’ bir ortaklığın bulunması ya da kurulması gerekir.

Aksi takdirde, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti resmen ilan edilmeden önce oradaki devlete ‘‘federe cumhuriyet’’ denmekle düşülen hataya düşülmüş olur: Yani, bir federasyon kurulmadan ve neye ‘‘federe olunacağı’’ bilinmeden ‘‘federe’’ sıfatının benimsenmesi.

Kıbrıs örneğinde, hiç olmazsa bir ‘‘iyi niyet’’ ortaya konmak istenmişti: Rumlar da ‘‘federe’’ olursa, onlarla bir federasyon kurma niyeti.

Peki, ‘‘Anadolu Federe İslam Devleti’’ neyin nesi ola ki?

Ortada bir ‘‘İslam devletleri federasyonu’’ bulunmadığına göre, en azından Anadolu'da bir ‘‘İslam devleti’’ kurma ve başka ‘‘İslam devletleri’’yle böyle bir federasyona katılma niyetinin açığa vurulması söz konusudur.

O zaman da sorulacak soru şudur: Hangi İslam devletleriyle?

Anayasalarında, 1928 öncesinin Türkiye'sinde olduğu gibi, ‘‘Devletin dini, din-i İslam'dır’’ diyen o kadar çok devlet var ki? Hangisiyle? O zamanın Türkiye Cumhuriyeti'ne benzeyen, yani böyle bir anayasa hükmüne karşın, laikliğe doğru kesin adımlar atmaya çoktan başlamış olanlarla mı? Suudiler'in Arabistanı, Taliban'ın Afganistanı gibi olanlarla mı?

Yoksa, Anadolu'dan söz edildiğine göre, ülkenin bölgelerini, mezheplere ve tarikatlara dayalı federe devletçiklere dönüştürüp bir İslam federasyonu kurmak amacı mı söz konusu?

Türkiye'ye din düzeni getirme amacından öteye, kimlerle dayanışma içine girildiği ilginç bir konudur: Girişimlerin gerisinde koruyucu olarak kimler var? Kimler Türkiye'yi zayıflatacak bu çeşit irtica dayanışmalarını kendi uzun vadeli ekonomik ve siyasal çıkarları yönünde kullanmayı ummaktadır?

Sorunun yanıtı, yakın geçmiştedir: Osmanlı Devleti'nin son döneminde halifeliği kimlerin hangi amaçlar için kullanmaya kalktığı, Musul uzlaşmazlığı sırasında mürteci Şeyh Said Ayaklanması'nı kimlerin başlattığı belli. Böyle düşününce, parmaklar hâlâ Avrupa'ya ve ne yazık ki bugünkü bazı dostlara yöneliyor.

Onların bu konuda şimdikinden daha net bir tavır almalarını, örneğin Almanya'nın laik cumhuriyeti devirmeye azimli bir şiddet hareketini toprağında barındırmaktan kesinlikle vazgeçmesini istemek Türkiye'nin hakkıdır.



Yazarın Tüm Yazıları