Muharrem Sarıkaya: Yıldızlardan fal bakan hukuk anlayışı






Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

SON yıllarda birçok isim altında arka arkaya gerçekleşen operasyonlar sonucu birçok kişi gözaltına alındı veya tutuklandı.

Emniyet'in verilerine göre, değişik isimlerde tam 16 operasyon yapıldı, 605 kişi yakalandı. Bunlardan 275'i tutuklandı.

Ancak, şu ana dek hüküm giyen hemen hiç kimse yok.

Hatta, neredeyse 6 aydır, iddianamesi hazırlanmadan tutukluluğu süren onlarca kişi cezaevlerinde neyle suçlandıklarını öğrenmek için bekliyor.

Bu, tutukluluğu süren kişilerin hüküm giymeyeceği anlamına gelmiyor.

Operasyonlarla ortaya çıkarılan vurgunun mali boyutunun 4.7 katrilyon lira olduğu varsayılmaktadır.

NET OLMALI

Türkiye'de ‘‘corruption’’ yani vurgun, rüşvet olduğu yadsınamaz.

Kamuda bir işi olup da rüşvet vermeden bunu gerçekleştiren kişi neredeyse az denecek sayıdadır.

Hatta, polisten, hákimden, savcılar arasında dahi, bir özel işini yaptırmak için rüşvet talebiyle karşılaşanlar olmuştur.

Dünya Bankası'nın son raporu da Türkiye'nin bu konudaki sabıkasını ortaya koyan evrensel bir vesika niteliği taşımaktadır.

Ancak bu, Türkiye'deki her kamu görevlisine ‘‘suçlu’’ veya ‘‘rüşvetçi’’ gözüyle bakmayı gerektirmez.

Bu nedenle savcıların iddianameleri çelişki taşımamalı, net olmalıdır.

ÇELİŞKİ

Çelişkili durum, İstanbul DGM tarafından hazırlanan iddianamede karşımıza çıkıyor.

Altını özenle çizmek gerekir ki; bu satırların yazarı olayı bilmemekte, iddianamede suç atfedilenleri de, DGM Savcısı'nı da tanımamaktadır.

Olaya göre, geçen yıl bir belediye başkanı, çıkar amaçlı çete kurmak suçuyla görevden alınır ve hakkında DGM'de dava açılır.

Sonuçta İstanbul DGM Savcısı iddianamesini hazırlar. Sonuç bölümünde ise aynen şöyle der:

‘‘Bu davanın aynı zamanda sanıklar yönünden ortaya çıkan iddialar ve şaibeleri yok etmek için adli merciler önünde hesap vererek aklanma imkánı da bahşeder mahiyette olduğu bir hakkikattir.

BİNNETİCE; Görevi ihmal ve suiistismal gibi suçlar dışında irae edilen delillerden istihraçla;...’’

Savcı iddianamesinin birinci bölümünde; ‘‘Git yargıda aklan, ben sana bunu bahşediyorum’’ demeye getirmektedir.

BİNNETİCE...

Türkçe'de fazla kullanılmayan ‘‘Binnetice’’, yani sonuç bölüme gelince.

Osmanlıca sözlüğe göre, ‘‘irae; gösterme, gösterip öğretme’’ demek.

Sözlük ‘‘istihraç’’ı ise şöyle karşılıyor:

‘‘1. Bir şeyin içinden başka bir şey çıkarma 2. Sonuç çıkarma 3. Bazı belirtilerden ileriyi anlama 4. Bir dilde okuduğunu anlama 5. Fal bakma, yıldızlardan anlam çıkarma.’’

Tamamının ‘‘mealini’’ alırsak ‘‘Görevi ihmal ve suiistimal dışında gösterilen deliller, bir şeyin içinden başka bir sonuç çıkarma, bazı belirtilerden ileriyi anlama, yani yıldızdan fal bakma gibidir!’’

SAVCI DEVLETİ

Kolluk güçlerine operasyon talimatını veren ve bunu takip eden bir savcı, yasalar çerçevesinde atfettiği suçta net olmalıdır. .

Türkiye aklanırken, bir polis veya savcı devleti yoluna girmemelidir.

Kısacası; kanun devleti değil, hukuk devleti olmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları