Yasakları takan kim...

YÜKSEK Seçim Kurulu 8 Ağustos'ta, seçim yasaklarını belirledi.

Önemli maddelerinden biri, ‘‘hediye ve eşantiyon’’ dağıtımına ilişkindi.

Madde aynen şöyle diyordu:

‘‘Partilerin ve adayların kendilerini tanıtıcı şekilde broşür ve el ilanları dışında, herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtmaları, dağıttırmaları veya bunların üçüncü şahıslar, kurum ve kuruluşlar aracılığı ile dağıtılması yasaktır.’’

Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in ilk genelgesi de YSK'nın belirlemiş olduğu siyasi çalışmaları yasaklayan bu kararlara dönüktü.

Çelikel, genelgesinde YSK'nın belirlediği yasakların hayata geçirilmesi konusunda savcılardan ‘‘hassasiyet’’ göstermelerini ve gereğini derhal yerine getirmelerini istiyordu.

NELER YOK Kİ

Listeler belirlenip adaylar ortaya çıkınca, YSK'nın belirlediği ‘‘hediye’’ dağıtımına ilişkin yasak maddesine adaylar ne kadar uydu?

Üç gündür çeşitli illerde farklı partilerden milletvekili adayları ile konuşuyoruz.

Her ne kadar kendileri, ‘‘Vallahi ben bir şey dağıtmıyorum’’ dese de rakiplerinin ‘‘siyasi rüşvetlerini’’ de sıralamaktan kaçınmadılar.

İşte, ilginç olan bazıları:

Blok oy çıkması karşılığı köyün bir türlü tamamlanamayan camisinin veya minaresinin yapımı.

Partiye kayıt olma ve adayına oy vereceği konusunda yemin etme karşılığı ilk ve orta dereceli okulda okuyan her çocuk için 30'ar milyon lira eğitim yardımı.

Cep telefonu için 50 ve 100'er kontörlük konuşma hakkı veren kartlar.

Köylerden gelen traktörlere, depo başı 10'ar litre mazot.

Kiralanan restorandan bedava yemek dağıtımı.

İlk ve orta dereceli okulda okuyan çocuklar için defter, kalem ve okul ihtiyaçlarını kapsayan kırtasiye paketleri.

‘Ramazan erzakı’ adı altında prinç, bulgur, nohut, şeker, çay, sigara, zeytinyağ, margarin, bal reçel, bisküvinin içinde bulunduğu paket.

Üzerinde ve jelatininde adayların resimlerinin bulunduğu anahtarlık, kalem, bloknot, çikolota ve şekerlemeler.

CEZASI NE

YSK'nın yasak olarak belirlediği ‘‘siyasi rüşvet dağıtımına’’ dönük savcılar bugüne kadar herhangi bir işlem yaptı mı?

Bilinen ve duyulan bir işlem söz konusu değil.

Diyelim ki bir suç duyurusu sonucu bir aday hakkında işlem yapıldı.

Alacağı ceza aynen şöyle:

‘‘Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'a muhalefetten, 6 aydan 1 yıla kadar hapis, 1 milyondan 5 milyon liraya kadar ağır para cezası.’’

SİYASİ ETİK YASASI

Yaptırımı caydırıcı olmayınca siyasi rüşvet dağıtımı da her seçim döneminde engellenemiyor.

Oysa, 1991'den bu yana her dönem, Meclis'te siyasi rüşvet dağıtımının engellenmesi, adayların ve partilerin harcamalarına sınırlama getirilmesine ilişkin Siyasi Etik Yasası gündeme geldi.

Son iki dönemdir Bülent Akarcalı ve arkadaşlarının teklifi Anayasa Alt Komisyonu'ndan geçmesine rağmen Genel Kurul gündemine bir türlü giremedi.

Sonuçta bu seçimde de siyasi rüşvet, siyasi etiğin yine önüne geçti.
Yazarın Tüm Yazıları