Paylaş
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin önceki gün yapılan GİK toplantısında şu ilginç sözleri söylüyor: ‘‘Başbakan Yılmaz'a, ANAP'ın bürokrasideki atamalarına dönük eleştirilerimi ilettikten sonra, atamaların hızı duracağına daha da arttı...’’
Cindoruk bunun ardından, sözü Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu üyeliklerine yapılan atamalara getiriyor:
‘‘Böyle bir atama karşısında suskun kalmamızı kimse beklemesin. Avukatını, eşinin kardeşini, askerlik arkadaşını doldurmuşlar. Bu diğer yerlerde de söz konusu...’’
Toplantıda GİK üyeleri Cindoruk'un bu sözlerine destek veriyorlar.
Nitekim dün Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Aktuna da aynı eleştirileri tekrar ediyor:
‘‘THY tam uçak alımlarının olacağı bir sırada işgal edilmiş görüntüsü veriyor. Bu yanlış değil mi? Ne o öyle, Başbakan'ın eşinin ablasının kocası Önder Doğu ve kardeşinin avukatı da Yönetim Kurulu üyesi yapılmış...’’
Aktuna, ardından ekliyor:
‘‘Sayın Cindoruk cebinden birkaç rulo çıkardı. Bunların hepsinin atama isteği olduğunu söyledi. Ama siyasete yeni bir anlayışın gelmesi için bu talepleri hiçbir bakana yansıtmadığını da vurguladı...’’
Aktuna önümüzdeki günlerde THY Yönetim Kurulu üyeleriyle ilgili tartışmanın daha da alevleneceğine işaret ediyor. Hatta sendikaların da bu konuda sessiz kalmayacakları yönünde duyumlar aldığını belirtiyor.
DTP'nin görüşü bu.
EV HANIMI BİLE VARDI
Bu eleştirilerden en çok nasibini alan ANAP MKYK üyesi ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz, dün eleştirilere şöyle karşılık veriyor:
‘‘THY Yönetim Kurulu Anayol döneminde yani 1995 yılında da benzer isimlerden oluşmuştu. O zaman bu olaya neden bu kadar tepki gösterilmedi? Hatta o zamanki yönetim kurulunun içinde Sibel Çarmıklı isminde bir de ev hanımı vardı. O zaman tepki göstermeyenler şimdi neden böyle davranıyorlar?’’
Turgut Yılmaz, nedenini de açıklıyor:
‘‘Tamamen eski Genel Müdür Atilla Çelebi'nin lobi faaliyeti ve çıkar ilişkilerinden kaynaklanan bir durum. Öyle sanıyorum ki, tabii bu benim varsayımım, herhalde uçak alımlarında ciddi menfaat ilişkisi vardı ki, onun için böyle davranılıyor...’’
Turgut Yılmaz, üyelerden birinin kendisinin avukatı olduğu iddiasına da şöyle karşılık veriyor:
‘‘Bu doğru değil. Kendisi 30 yıl önceki sınıf arkadaşım, bir önceki yönetim kurulunda da olan bir kişi...’’
Ardından ekliyor:
‘‘Eğer Başbakan her selam verdiği ile ilgili bir düzenlemeye gidecekse vay bu memleketin haline...’’
Turgut Yılmaz, bu atamalarla bir ilişkisinin bulunmadığını da belirtiyor. Ardından şu öneriyi getiriyor:
‘‘Eğer bu kişilerle ilgili bir şüphe varsa, şimdi verirler mal beyanlarını, bir de görevlerinin bitiminde verirler, basın o zaman peşlerine düşer...’’
Turgut Yılmaz bu sözleri ile geri adım atmayacakları mesajını veriyor.
Ancak, THY'deki atamalar, ANAP açısından kamuoyunda ilk önemli başağrısı olacağa benziyor.
Paylaş