Terör bu kadar vurmamıştı...

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Türkiye, Mehmet Tatar adını korucubaşılığı ile duydu. Şırnak bölgesinin aşiret kökenli ailesinin başında olan Tatar, terörün bir numaralı hedefi oldu.

Bölgede, yanında en fazla korucu çalıştıran kişilerden biri olarak anıldı.

Tatar ailesi siyasetten de kopmadı. Yakınları değişik partilerden belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliklerinde bulundu.

Sonunda 1995 yılında DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Tatar'ın kapısını çaldı.

Tatar önce milletvekilli adaylığı konusuna sıcak yaklaşmadı.

Ancak dönemin üst düzey devlet görevlilerinin ricasını kıramadı.

Mehmet Tatar, sonunda DYP'den seçilip Meclis'e geldi.

O dönemde Meclis kulisindeki sohbetlerinde Şırnak'tan bir kez 1972 yılında bir otomobil alımı için çıktığını anlattı.

Sadece İstanbul'u gördüğünü söyledi.

Ankara ile de daha yeni tanışıyordu.

Çiller'e inanılmaz derecede bağlanmıştı.

Genel Başkanı hakkında yanında birinin konuşmasına bile tahammül edemedi, tepki gösterdi.

Hatta bazen yanında konuşulanları Çiller'e aktarmaktan çekinmedi.

* * *

O dönemde Yalım Erez ile de yakınlaştı.

Erez'in partiden ayrılmasına karşın o, ‘‘Ben Çiller'den ayrılmam’’ deyip bir tarafa kıpırdamadı.

Seçim kararı ile birlikte DYP'den milletvekili adaylığı için başvuruda bulundu.

Çiller, 16 Ocak 1999 günü Tatar'ı yanına çağırdı.

Kendisinin dün telefonda aktardığına göre Çiller söze şöyle girdi:

‘‘Benim karşıtlarımın yanında yer alıyormuşsun öyle mi?’’

Tatar bu söze üzüldü. Hakkında böyle bir iddiada bulunulmasına tepki gösterdi:

‘‘Ben size karşı olur muyum? Hangi şerefsiz bunu söylüyor. Eğer siz buna inanıyorsanız, ben istifaya hazırım, bir daha da aday olmam...’’

Çiller, hemen sözünü değiştirdi, istifa etmesine gerek olmadığını, adaylık başvurusunu da geri almamasını istedi.

* * *

Ancak sonuçta Çiller'e gösterdiği vefayı kendisi bulamadı.

Şırnak'ın dört kişilik listesinde hiç yer verilmedi.

Tatar, telefonda buruk bir ses tonu ile şöyle diyordu.

‘‘Hep kadının yanında kaldım. Beni niye çizdi anlamadım...’’

Ardından yine aynı buruklukta bir ses tonuyla ekliyordu:

‘‘Terörle mücadelede o kadar çok yakınımı kaybettim, bu kadar üzülmemiştim. He valla, terör bu kadar vurmamıştı...’’

Bunun hıncını alacağını vurgulayıp bağımsız aday olarak başvuruda bulunduğunu belirtiyordu.

Şırnak'ta Tatar yalnız değildi.

Meclis Genel Kurulu'nda kürsüyü en az kullanıp, Çiller söz konusu olunca yerinden en fazla konuşan Bayar Öktem de aynı durumdaydı.

Bayar Öktem de liste dışı kalınca bağımsız aday oluyordu.

Bir zamanlar Genel Kurul'da Çiller aleyhine laf söyletmeyen, bunun için kavga etmekten bile geri durmayan Öktem, şimdi eski genel başkanına yükleniyordu.

Elazığ'dan Mehmet Ağar, Şırnak'tan Mehmet Tatar, Siirt'ten Kasım Ceylan, Muş'tan Necmettin Dede'nin ardından Öktem de DYP'den koparak bağımsız adaylar kervanına katılıyordu.

En ibretlik örneği Esat Kıratlıoğlu'nda vücut bulan siperlerin kaderi hep aynı oluyordu.



Yazarın Tüm Yazıları