Paylaş
Meclis'in 18 Nisan tarihinde iki seçimin bir arada yapılması kararı, ilginç bir aritmetiği ortaya çıkarıyor.
18 Nisan'da bir parti, tüm seçim bölgelerinde aday göstermeye kalktığı takdirde, Türkiye genelinde tam 210 bin adaya gereksinim duyacak.
Seçimlere 10 partinin katıldığı varsayıldığında ise, 30 milyona yakın seçmen, 2 milyon 100 bin aday arasında tercihini kullanacak.
Adayların dökümleri açısından bakıldığında ise şöyle bir tablo ile karşılaşılıyor;
Bir parti, tüm bölgelerde seçime girmesi halinde, 2 bin 847 belediyede başkanlık için aday göstermesi gerekiyor.
Belediye meclisleri açısından bakıldığında ise, her ilçede 10 ile 50 arasında üye seçilmek zorunda. Ortalaması alındığında bir partinin, bir belediyede göstermek zorunda olduğu aday sayısı 30'u buluyor.
Buna bir o kadar da İl Genel Meclisi üyesinin eklenmesi gerekiyor.
Her ne kadar siyasi parti üyesi olamayacakları yasal hüküm altına alınmış olsa bile, son dönemde siyasi parti adayı gibi seçime giren 40 bin muhtarı da unutmamak gerekiyor.
550 milletvekili adayıyla birlikte, bir partinin göstereceği toplam aday sayısı böylece 210 bine ulaşıyor.
Muhtar adaylarının sayısı, bu rakamdan düşüldüğünde bile, tüm bölgelerde seçime girecek bir büyük partinin göstermek zorunda olduğu aday sayısı 170 bini aşıyor.
MERKEZ ZORLANACAK
Şimdi şu iki soruya yanıt bulmak gerekiyor:
1- Bir parti bu kadar adayı tek merkezden nasıl belirleyecek?
2- Bu kadar yüklü isim listesinin altından kalkabilecek mi?
Partiler bir tarafa bırakılıp, seçmenler açısından bakıldığında ise daha zor bir aritmetikle karşılaşılıyor.
Seçimlerde bütün partilerin genelde eksiksiz katıldığı Ankara'nın Çankaya İlçesi'nde her parti 7'şer milletvekili adayı göstermek zorunda.
Buna bir belediye başkanı, 45 belediye meclis üyesi ve bir o kadar il genel meclisi eklemek gerekiyor.
Bu durumda bir partinin göstermek zorunda olduğu aday sayısı 100'ü geçiyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını açıklayan Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen önce rakamlara inanmak istemiyor.
Ancak alt alta yazıp topladığında, gördüğü rakam karşısında hayretini gizlemiyor.
HAKİM TEMİNATI
Taşdelen, rakamlara bakıp şu ilginç soruyu yöneltiyor:
‘‘Partim CHP, önseçim ile adayları belirleyeceğini açıkladı. Demek ki bizim bölgeden ön seçime girecek aday sayısını şu andan kestirmek çok zor...’’
Taşdelen'in dikkat çektiği bir başka konu daha var:
‘‘Önemli olan hâkim teminatını sağlamak. Bu kadar adayın yarışacağı bir önseçim ve seçimde eğer ki hâkim teminatı sağlanamazsa durum çok daha zorlaşır.’’
Neredeyse her 15 seçmenden birinin aday gösterilmek zorunda kalacağı seçimde, aslında partiler açısından bir kolaylığın olduğu da kabul gören bir gerçek.
Parti teşkilatından isteyen herkesin aday yapılma olanağına bu seçimde kavuşulacak. Böylece hiç kimse ‘‘Ben neden aday olmadım’’ kırgınlığı içine giremeyecek.
Özellikle son yıllarda, ‘‘iş takip büroları’’ haline geldiğinden yakınılan teşkilatların yeniden yapılandırılması ve temizlenmesi açısından partilere iyi bir fırsat doğacak.
Bu fırsatı kullanabilen partilerin, ilerde daha etkin ve başarılı olacağını bugünden söylemek ise zor olmasa gerek...
Paylaş