BAŞBAKAN Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın Irak konusundaki açıklamaları CHP lideri Deniz Baykal'ın kafasını karıştırmış.
‘‘Demokrasi ve Siyasal İletişim’’ konulu sempozyum öncesinde Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün odasında otururken Ecevit'in, ‘‘Gelişmeler, irademiz dışında bizi savaşa sürüklüyor’’, Yılmaz'ın da ‘‘ABD'nin operasyonuna katılmalıyız. Meclis haftaya toplanabilir’’ sözlerini tekrar ediyor.
Yanıtını aradığı, haftaya Irak'a bir operasyonun olup olmayacağı.
ATO yöneticileri, bunun olasılığını düşük bulduklarını belirtiyor.
Baykal da aynı görüşte olduğunun altını çizip ekliyor:
‘‘Bakıyorum Yılmaz çok arzulu. Seçimin iptali için yeni yöntem arıyor.’’
Ecevit'in operasyona karşı olduğu anımsatılınca şöyle diyor:
‘‘Geçmişte benzer davranış sergiledi. Operasyon olunca ‘Barış ve huzur içindi’’ deyip işin içinden çıktı.’’
IRAK ORADA ASKER BURADA
Hükümetin operasyon konusunda istekli davranmasını eleştirip ekliyor:
‘‘Üç yıldır orada Kürt devleti kurulu. Yeni mi fark ettiler. Operasyon gerekiyorsa buna yeni parlemento ve hükümet karar vermeli. Kuzey Irak orada, askerimiz de burada duruyor. Kimsenin bir yere kaçtığı yok.’’
Baykal, Irak konusunda dünya basınında çıkan haberleri de anımsatıyor:
‘‘ABD'nin Kürtleri devletlerini tanıma karşılığı yanına çekip muhtemel operasyonunda desteklerini alma sözü verdiği belirtiliyor. Türkiye'nin de bunu gördüğü ve gözdağı verdiği vurgulanıyor. Onun için Türkiye'nin Kuzey Irak'a operasyon için çabuk hareket etme eğiliminde olduğu belirtiliyor.’’
Samsun ve Denizli mitinglerinde meydanı dolduran kalabalığa uzun süre hitap ettiği için sesi kısılmış.
Bundan dolayı konuşmakta zorluk çekip zaman zaman duraksıyor.
Ses tellerini rahatlıktan sonra devam ediyor:
‘‘Bu işte öyle çabuk hareket edelimle falan olmaz.’’
Hükümetin Kuzey Irak'a operasyon düzenleyip, seçimleri erteletmesinden duyduğu kaygı her cümlesinde hissediliyor.
TÜRKİYE'NİN DESTEĞİYLE
Bu sırada Aygün masasının üzerinde duran Mesut Barzani'nin partisinin Türkiye Temsilciliği'nden aldığını belirttiği kitapçığı Baykal'a uzatıyor.
Kitapçık, 1991 yılında Kürt Parlamentosu Başkanı Jawhar N. Salem'ın ‘‘Kürt Parlamentosu'nun açılışında yaptığı’’ konuşmanın İngilizce metni.
Salem, ABD ve müttefiklerinin desteğiyle devletlerini kurduklarını 1991'de söylüyor.
Baykal da bu duruma dikkat çekip ekliyor:
‘‘Üç yıldır parlamentoları, hükümetleri çalışıyor. Bu devleti nasıl kurdular. Güneyde Saddam yönetiminden gelecek baskılara karşı onları biz İncirlik'ten kalkan uçaklarla koruduk. Yukarıdan da ekonomik olarak yine biz besledik. Daha ne olsun. Türkiye'nin desteğiyle devlet oluşturdular.’’
Baykal'a bu aşamada Irak'ta nelerin olduğuna ilişkin hükümetten kendisine bir bilgi aktarılıp aktarılmadığını soruyoruz.
‘‘Hayır bize kesinlikle bir bilgi verilmedi’’ yanıtını veriyor.
Eleştirisi, Kuzey Irak'ta oluşturulan boşluğun, bölgedeki yerel yönetimler tarafından devlet olarak doldurulması karşısında Türkiye'nin gelişmeleri uzun süredir dışarıdan izliyor olmasına.
Bir de, gelinen noktada sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin belirsizlik.
Baykal, iktidara gelmeleri durumunda takınacakları tavrın ne olacağı sorusuna da açık yanıt veriyor:
‘‘Ne olup bittiğini öğrenmeden, bilmeden, devletin elindeki verilerin ne olduğunu görmeden ne diyebilirim ki...’’