Yağmur yağacakken ne sulaması bu!

Ramazan Bayramı öncesinde yaşam kalitemize yönelik olarak en çok sorguladıklarımız arasında ilk sırada yerini alacağını tahmin ettiğim aramanın ‘hava durumu tahmin raporu’ olacağını düşünüyorum. Kösle ailesi olarak biz de günbegün hatta saatlik olarak sorguladık. Hava durumu tahmin raporunda bayramın birinci günü yani saat 18.00 sonrası yüzde yüz yoğun bir şekilde yağmur yağacağı bildiriliyordu.

HEMEN İHBAR ETTİM

Bu bilgi doğrultusunda fırsatı değerlendirmek için yağmurun yağmayacağı saatler arasını değerlendirmek için ailecek Mudanya’ya gitme kararı almıştık. Acemler Kavşağı önünden geçerken orta refüjdeki yeşil alan sulama fıskiyelerinin yönlerinin ters yöne çevrili olmasıyla alakalı olarak sularını tam gaz caddeye akıttığını görünce durumu derhal 153’e ihbar ettim. (Kayıt numaram; 82682) 5, 6 saat sonra yağmur yağacağı gerçeği varken bu neyin nesiydi?

HALA ÇALIŞIYORDU!

Derken akşam oldu. Yağmurun bardaktan boşalırcasına yağdığı anda aracımızla Bursa’ya girişimiz yapmıştık. Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü önüne geldiğimizde de yeşil alan sulamaları için kullanılan fıskiyelerin hepsinin çalıştığını görünce şok olduk! Kızdık ve üzüldük. Sorunun muhatabı olan Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’ydü. İlgilisini aramaya kalksam numarası yok ki arayabileyim! Koskoca müdür ve başkan onlar; ulaşmak ne mümkün!

GÜLENÇ MÜDÜR ÇÖZDÜ

Aklıma yine; “Gecenin üçü dahi olsa; ilçesiyle köyüyle fark etmeksizin ilimiz sınırlarında olduğu sürece bir damla gereksiz su akarken görürseniz ne olur, lütfen direk beni arayın” diyen samimi insan BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç’i saat 20.27’de arayarak desteklerini istedim. Gülenç’in de ilk sözü: “Oysaki yağmur yağacağı açıklanmıştı“olmuştu... Neyse, bu işi de halletti Gülenç Müdür. Allah razı olsun sizden. Kıymetli yetkililer! (Azı istisna) Su, ağaç, yeşil, çevre, sahiplenme, hayvan, vs. vs... Bu kollardan edebiyat yapmak en kolayı olsa gerek.

Küçük ayrıntılar bunlar!

Hürriyet Bursa gazetesi abonelerimizden olan Gülşen Mühür Yönetim Kurulu Başkanı Metin Gülşen, özetimle: “1 Mayıs’ta Nilüfer ilçesindeydim. Kaldırımda yürürken birinci kalite vinilin üzerine baskısı yapılmış olan ve Başkan Alinur Aktaş imzalı duyurunun uçtuğunu görünce hemen vinilin maliyeti geldi aklıma. Çünkü biz işletmemizde bir tek kartvizitin dahi israf olmaması için pür dikkat çalışıyoruz!” diyor.
Böyle küçük ayrıntılarla üzmeyin kendinizi Metin Gülşen!

Şeker hoca’da da altı forma üstü sorma!

Adının açıklanmasını istemeyen bir vakıf çalışanı, özetimle şöyle diyor: “Tarihi eserlerin önlerine dikilen künyelerin büyük çoğunluğu perperişan duruma düşürüldü. Aslını ararsanız gereksiz bir hizmetti bu. Çünkü öncesinde bu bilgileri veren künyeler vardı. Üstelik onlar bunlara göre daha dayanıklıydı. Şekil ‘A’da da gördüğünüz Şeker Hoca Cami ve Türbesi’nin altı forma üstü sorma olan künye, alttan çözülmeye başladı!”
Sağlam görünümlü çürük donanımlı yenisinin dikilmesine diyeyim o vakit!

Hiç mi gören çıkmaz?

Okurlarımızdan Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Ayça Beyazca şikayetini şöyle diye getiriyor: “Osmangazi ilçesi sınırının bitip Yıldırım ilçesi sınırının başladığı nokta üzerinde bulunan Şehir Kütüphanesi önündeki cam kabinleri olan dönerli duyuru ve reklam toteminin iki camı kırıktır. Diğerleri de düşmesin diye maske bandıyla yapıştırılmıştır. 28 Ocak 2019 yılında çok zorlu emeklerle baştan aşağıya yenilenen ve açılışında da Başkan Alinur Aktaş’ın, “Uygarlık bugünkü seviyeye, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi birikimi sayesinde ulaşmıştır. Hiç şüphesiz ki kütüphaneler birer bilgi ve kültür hazinesi olarak insanlığın gelişimine büyük katkılar sağladı. Dolayısıyla; bilim, kültür, sanat, edebiyat ve tarih gibi alanlarda, bir milletin hafızasını oluşturan kütüphaneler, geçmişi geleceğe taşıyan en önemli yapılardır” dediği, oldukça şık ve ferah kütüphanenin önüne bu durum hiç yakışmamaktadır. Hele ki en yoğun yaya trafiğine ev sahipliğe yapan cadde üzerinde olunca!” diyor.
Bildiriminiz tam isabet Ayça öğretmenim. Fotoğrafınızı incelerken caddeye atlayıp yolun karşısına geçmeye çalışanlara takıldı gözüm... Aman ne olur böyle yapmayın. Hayatlarınızı riske atmayın, ailelerinizi de kedere boğmayın...