Havuzlu değil Hüzünlüpark

Telefonum 17 Mart 2020’de çaldığında ekranda Çekirge Mahalle Muhtarı Coşkun Alıntaş’ın adını görmüş aradığına sevinmiştim; ama konuştuklarımız için aynı şeyi söylemem mümkün değildi.
Şöyle demişti Muhtar: “Maneviyatı bir yana yüzlerce şampiyon yüzücüyü hatta 1970 yılında benim de yüzmeyi öğrendiğim trilyonluk tesisi mahvettiler. Yetkililerin de umuru değil. Daha önce haberlerimi yayımlamıştınız, sağ olunuz. Ama bu kez birlikte gidelim ve siz de görün lütfen...”
Sonra vicdanı olan her insanın yüreklerini burkan utanç ve acının adresi olan Havuzlupark meselesini 20 Mart 2020 tarihli köşemde DAHA NE OLSUN SÖYLENECEK başlıklı haberimizle yayımlamıştık. Daha sonra yine iki başka haberimiz yayımlanınca en sonunda Başkan Alinur Aktaş 01 Haziran 2021’de Havuzlupark içinde basına yaptığı açıklamada: “Burası kentin göbeğinde önemli bir tesis. Gerçekten modern ve ayrıcalıklı bir proje hazırladık. Havuzlupark’ı yeniden Bursa’mıza kazandırmak istiyoruz…” demişti.

316 GÜN GEÇTİ

Aradan tam 316 gün geçmesine rağmen değişen 30 bin metre kare alan içinde yüzlercesi 100 yaş civarında ağacın da bulunduğu tesiste değişen tek şey olmuş. Onu da yine Muhtar Alıntaş’ın davetiyle yerinde gördüm.
Muhtarın açıklamasını kısa özetimle aktarayım: “Beş, dört, üç, iki ve bir yıl önceki keşiflerimde maddi değeri olan; plastik kapılar, elektrik kabloları, prizler, şezlonglar, duş takımları, bataryalar, tesisin kazan dairesindeki ekipmanlar, sabit ya da seyyar olan metal parçalar vs. vs… Yani yüzlerce milyon liralık kamu malı çalındı. Artık Havuzlupark’ta klozet taşlarından ve de konferans salonunda bulunan mahvedilmiş yüzlerce koltuk takımlarından başka bir şey kalmamış. Bunları da çaldılar mı tam olacak inşallah! Adını da Hüzünlüpark olark değiştirdiler mi on numara olur.”
Usta şarkıcı Lara’nın bir şarkısında söylediği gibi: “Bizim kaderimiz böyle” Sanırım doğru!