Yeni dönemde yeni Lucca

Bunlardan biri de Türkiye’nin önde gelen işletmecilerinden, Lucca’nın kurucusu Cem Mirap. Hafta içinde buluştuk, hem değişim sürecine giren Lucca’yı hem de yeni projelerini anlattı.


16 yıl önce Bebek’te bir semt restoranı, bir buluşma noktası olarak yola koyulan Lucca, yıllar içinde hem müdavimlerini yarattı hem de İstanbul’un cazibe merkezi mekanlarından birine dönüştü.
Yakında ise dekorasyonundan mutfağına kökten bir yenilenmeyle karşımıza çıkacak.
Lucca bundan böyle yeni kurallara uyum çerçevesinde randevuyla sınırlı sayıda müşteri kabul edecek, kalabalıklar sokağa taşmayacak.
İlk açıldığı dönemdeki gibi yemeği ile ön planda olan, sade, şık ve lüks bir restorana dönüşecek...

L’express by Lucca

Cem Mirap’ı asıl heyecanlandıran projesi ise neredeyse altı aydır üzerinde çalıştığı ‘L’express by Lucca’.
Paket servisi için yine Bebek’te Lucca’ya birkaç yüz metre uzaklıkta son derece modern yeni bir mutfak ve ekip kurulmuş.
Mutfak ekibi Tuncay Uçar koordinasyonunda çalışıyor.
Lucca’nın teriyaki soslu bonfile gibi sevilen yemekleri, mini burgerleri ve atıştırmalıkları ile tüm garnitürler paket servise uygun hale getirilmiş.

İster bir kişilik ister ev partileri ya da arkadaş buluşmaları için büyük tabak siparişleri verilebilecekmiş.
Paket servisi bu hafta sonu başlıyor ama mutfağı ilk denetleyen ve yemekleri tadan kişi olma şansına eriştim. Domatesli, burratalı pizetta, ördekli başta olmak üzere taco ve suşi çeşitleri ve saşimiler en az Lucca’dakiler kadar lezzetliydi.
Ancak benim gibi uzaklarda oturanların paket servis şansı yok. L’express’in tatları şimdilik Etiler, Levent, sahil şeridi, Beşiktaş, Sarıyer ve Şişli’nin yakın bölgelerinden yeni bir paket servisi uygulaması olan Fuudy (www.fuudy.co) ile sadece online sipariş verilebiliyor. Fuudy’nin hikayesi ise aşağıda...
LÜKS PAKET SERVİSİ
Cem Mirap, uzun süredir aklında olan bir projeyi de tüm restoranların kapalı olduğu dönemde tam vakti diyerek hızlandırmış.
Teknoloji ve e-ticaret alanının en deneyimli isimlerinden İlker Baydar ile birlikte sektörün gelecekte içine düşeceği krize ve yeme-içme severlerin değişen yaşam koşullarına uygun olacağını düşündükleri bir bir çözüm üretmişler.
Fuudy, İstanbul’un önde gelen, gastronomik çıtası yüksek restoranlarının üye olduğu, “fine dine” /”lüks paket servisi” sunan bir platform.
Yeme-içme severler sevdikleri ya da daha önce gitmeyip de denemek istedikleri bir restorandan Apple Store ya da Android’den “Fuudy” aplikasyonunu yükledikten sonra sipariş verebilecek.
Şimdilik 25’e yakın restoran sisteme dahil olmuş. Bu arada restoranların neredeyse tümü de Hürriyet-Karaca işbirliğiyle hazırladığımız İncili Gastronomi Rehberi’nde yer alıyor. Zaman içinde üye restoranların sayısının çok artacağını düşünüyorum...

Bodrum’a yeni şef restoranları

ALAF 2 TEK
Bodrum’a tüm yıl açık bir restoran da genç kuşağın başarılı şeflerinden Alaf ve Alaf 2 Tek’in kurucusu Murat Deniz Temel ve Tuğba Yazıcı Temel çifti tarafından kazandırıldı. Bir yıl kadar önce Kuruçeşme’de açtıkları gastro rakı bar Alaf 2 Tek Bodrum Marina’da açıldı. Bir akşamüstü buluştuğumuz Deniz şef, “Kök salmak için tohum attık Bodrum’a” diyor.


Yine sokak lezzetlerinden beslenen bir menü oluşturmuşlar. Anamur mağaralarında dinlendirilmiş deri tulumla sunulan közlenmiş Bodrum patlıcanı, çamur peyniri, incir yaprağı yağı ve pirinç patlağı ile sunulan incir ve kuzu kaburgalı çıtır pidenin lezzeti anlatılır gibi değil...

LOFT ELIA

Türkbükü’nde Akfen Holding tarafından inşa edilen yaşam alanı Bodrum Loft’un restoranı olarak açılan Elia Melkan Tabanlıoğlu’nun elinin değdiği tasarımı ve yalın dekorasyonuyla en önemlisi yemekleriyle Bodrum’un en iyileri arasına girdi.

Elia’nın mutfağı Karaköy Mürver’in şefi Yılmaz Öztürk’e teslim. Çilek soslu, yerel çamur peynirli domates salatası, kuzu kaburgalı ev makarnası, kum midyeli linguini ve ekşili domates püresiyle sunulan lagosun damakta bıraktığı tatlar unutulmazdı. Restoran ekim sonuna dek açık olacakmış.

Bodrum’un neye ihtiyacı var?

Geçen hafta sonu Bodrum’da birkaç gün geçirdim. Bu kez kaleyi ve limanı tepeden gören manzarasıyla Bodrum klasiği haline gelen, kendi kategorisinde tüm yıl açık ender otellerden biri olan The Marmara’da konakladım. Her zamanki gibi oda servisinden Tuti Restaurant’ın yemeklerine her şey çok iyiydi.


Hijyen, sosyal mesafe kurallarına uyumları da mükemmeldi.
Konaklayanların büyük bir bölümü de İngiliz ve Rus turistlerdi. Otelin Genel Müdürü Nedim Akbayrak, yabancı konukların her zaman eylül ve ekim aylarını tercih ettiğini, bu yıl bir aksama olur diye düşünürken doluluk oranı yüzde 90 civarında olmasının onlara da sürpriz olduğunu söyledi.
Her zaman dillendirdiğim gibi Bodrum’un hem iç hem de dış turizm için yaz-kış açık restoranlara ve otellere ihtiyacı var.
Kapılarını 12 ay açık tutan La Pasion by Neco yaz kış dolu, bir Bodrum klasiğine dönüştü. Bodrum’da sürekli yaşayanların en önemli buluşma noktalarından biri oldu. Sadece paella’sını yemek için bile gidilir...

Çevrimiçi konserler dönemi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediği 48. İstanbul Müzik Festivali programındaki tüm konserler bu yıla özel çevrimiçi yayımlanıyor. Profesyonel ekipler tarafından, yüksek görüntü ve ses kalitesiyle kaydedilen konserler 5 Ekim’e dek Türkiye’de ve tüm dünyada
online.iksv.org adresinden çevrimiçi izlenebilecek.
İstanbul’da Şerefiye Sarnıcı, Tekfur Sarayı, Hidiv Kasrı, Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi, Harbiye Saint Esprit Katedrali ve Süreyya Operası gibi şehrin çok kültürlü kimliğini, tarihini ortaya koyan mekânlarda, yurt dışında ise Belçika, Almanya, Avusturya ve Hollanda’nın farklı bölgelerinde Stavelot Manastırı, Wonderfeel Festival Alanı, Schubert Kilisesi gibi mekanlarda kaydedilen konserler hem görsel hem de müzikal bir şölen sunuyor...