Uluslararası lüks otellerde değişim

Bugün ise çok büyük bir bölümünde yönetimde Türk ekipler iş başında. Hepsi de çok iyi eğitimli çok başarılı. Hatta uluslararası büyük gruplarda bölge sorumlusu olarak çalışanların sayısı da her geçen yıl artıyor. 

Sektördeki bu değişim ve dönüşüm gerçekten de gurur verici. Hafta içinde 10’uncu yılını kutlayan Mandarin Oriental Bodrum’un yeni Genel Müdürü Tunç Batum’un ev sahipliğinde bir grup gazeteci arkadaşımla bir araya gelince bu konu tekrar gündeme geldi. Daha dün gibi ama 2014 yılındaki açılışta neredeyse tüm üst düzey ekip yurt dışından gelmişti.

Tunç Batum meslek serüvenine Hilton Otellerinde başlamış, 35 yıl içinde İstanbul’dan Antalya’ya birçok tesiste üst düzey yöneticilik yapmış. Ardından Mandarin Oriental Bosphorus’un genel müdürlüğünü üstlenmiş. Şimdi grubun tüm dünyada en başarılı oteli unvanlı Bodrum’un başında.

Aslında Batum lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümünde yapmış.
Ama tesadüfen girdiği mesleği sevince, ODTÜ’de İşletme ve Eğitim, Carlson Hospitality’de restoran işletmeciliği konusunda dersler almış. Batum genç ama deneyimli bir ekiple yola koyulmuş. Otel müdürlüğünü Cem Akşahin, Pazarlama ve İletişim Direktörlüğünü Ferbal Yaman üstlenmiş. Executive Chef ise Berk Alpay. Tüm ekip gerçekten de her aşamada profesyonelliğini gösteriyor.
Havuz Başı restoranda gastronomik açıdan da unutulmaz bir gece yaşadık.
Baş aşçı Berk Alpay’ın hazırladığı menünün tümü çok iyiydi ama sıcak başlangıç midyeli risotto ile patates püresi, ıspanak kökü, ızgara taze soğan, kremalı bisk sos eşliğinde sunulan barbun fileto mükemmel lezzetteydi. Bu yıl Bodrum’a daha çok üst gelir düzeyindeki müşteriye hitap eden oteller çok iyi yapmış. Orta Üst segmentteki yabancılar bölgeyi tercih etmiyor, Ruslar Avrupa’ya kaydı. Ukraynalılar ve Azerilerin yanı sıra Meksika, Kolombiya, Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerinden gelenler çoğunluktaydı” diyor, Batum.
Bodrum’un en özel bölgelerinden Cennet Koyu’na talep büyük önümüzdeki yıl birkaç yeni marka daha geliyor ama alt yapı sorunlarını nasıl çözecekler bilemiyorum...

30’UNCU YILDA YENİ HEDEFLER

Barış Tansever’in henüz 27 yaşındayken açtığı Sunset Grill & Bar o günlerden bu yana İstanbul’un popülerliğini yitirmeyen, mutfak, servis, sunum kalitesini ise hep ileriye taşıyan sosyal ve gastronomik buluşma noktalarından biri oldu. 30 yıldır her özel kutlamada, buluşmada ilk akla gelen yer olmak kolay değil. Hepimiz biliyoruz ki ardında büyük bir emek ve ekip var.
24 yıl önce Halkla İlişkiler Müdürü olarak ekibe dahil olan, halen Genel Müdür olarak çalışan Kimya Çulha Sunset’in temel taşlarından. Üniversite’de iktisat okumuş, kısa bir süre farklı işlerde çalışmış ama yiyecek içecek sektörüne duyduğu ilgi nedeniyle Londra’da ‘Hotel Management eğitimi almış ve ablası Alize’nin eşi Barış Tansever’in kurduğu Sunset’te çalışmaya başlamış.

İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü, Barış Tansever’in kuzeni Ebru Tansever de Rehberlik ve Psikoloji eğitimi almış, bir süre farklı sektörlerde çalışmış, sonra Londra’ya taşınmış ve otel işletmeciliği ve pazarlama alanında çalışmış. Sekiz yıldır da Sunset’te. 
Ve aileden son transfer Barış ve Alize Tansever’in kızları Maya Tansever de ABD’de Brown Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Tiyatro okumuş. Endüstriyel Mühendislik Yüksek lisansı yapmış. Ardından Londra’ya taşınıp uluslararası şirketlerde çalışmış.
Sonra aslında yapmak istediğinin babasının yolundan gitmek olduğuna karar verip İsviçre’de Glion’da lüks turizm eğitimi almış. Şimdi Sunset’te, gelecekte bayrağı devralmaya ve yeni markaların sorumluluğunu üstlenmeye hazırlanıyor.
Barış Tansever bu durumdan çok mutlu: “Yeme-içme sektöründe kadınların varlığı çok önemli; bulundukları her yere estetik ve zarafet katıyorlar. Ancak, Türkiye’de kadınların gece vardiyasında çalışması olumsuz karşılanabiliyor. Gece çalışmak, çalışanlarımızın yaptığı bir fedakârlık ve başarılarımızın faktörlerinden biri.”

Tansever, “Daha fazla kadınla çalışmak isterim. Mutfakta, yönetimde, ofis kadrolarında kadınlarımız var, ancak maalesef salonda yeterince yok. Bu konuda çalışıyorum ve servis ekibinin yüzde 50’sinin kadın olmasını hedefliyorum” diyor. Hiç kuşkum yok yakın bir gelecekte bu ekip ve anlayışla değişim başlayacaktır...

Barış, gerçekten vizyoner bir kişilik ve aslında uzun yol koşucusu. Bu süreçte madem ben bu kadar tutuluyorum, ‘farklı kentlerde şube açmalıyım, büyümeliyim’ demedi. Ancak şimdi, aradan 30 koca yıl geçtikten sonra yine muhteşem manzaralı, bu kez Boğaz kıyısına daha yakın yeni bir yer, bir deniz ürünleri restoranı açma hazırlığında. Adı da Sunset Mare olacakmış. Bu güzel haberi de ilk vermiş olalım...

İSTANBUL AŞIĞI BİR ŞEF: MARIOS TSOURIS

Sunset’teki sohbetimize yeni Executive Chef Marios Tsouris’in yemekleri eşlik etti. 2001 yılında, Paris ve Atina’daki Nobu’da suşi ustası olarak başlayan, üç Michelin yıldızlı Lasarte’de ustalığını pekiştiren, Hong Kong’daki Gaia Restoran’da baş şef, Mykonos Solymar’da Executive Chef olan, Coya’nın kuruluşunda görev alan Tsouris şimdi ‘aşığım’ dediği İstanbul’da ve Sunset’in mutfağının başında.
Bizlere 30’uncu yıl tadım menüsünden sunduğu trüf mayonezli ve tütsülenmiş ekmekli dana carpaccio, avokado, havyar ve Hindistan cevizi sütü ile harmanlanmış kral yengeç tartar, porçini ve trüf mantarlı deniz tarağı, ponzu sosla harmanlanan guacamole ve siyah trüflü Şili levreği şefin tarzını anlatan lezzet çıtası yüksek yemeklerdi. Zeytinyağı, tuzlu Antep fıstığı tozu ile gelen Antep fıstıklı dondurma ise benim gibi bu fıstığın bağımlısı olanlar için bir başyapıttı...