Gelibolu Yarımadası’nda gastronomik bir durak

Yakında Trakya Bağ Yolu Rotası’nın güneydeki son durağı olarak daha fazla ön plana çıkacağından, butik ölçekli Gastronomi Turizminin önemli noktalarından birine dönüşeceğinden hiç kuşkum yok. Çünkü ihtiyacı olan bağların, şarap üretim tesislerinin içinde ya da yakınındaki kaliteli restoranların ve otellerin sayısı her geçen gün artıyor.

BAĞ ÜRETİM TESİSİ OTEL, RESTORAN VE MÜZE

İçlerinde en yenisi ve en kapsamlısı da hafta sonu gittiğim Eceabat’taki Asmadan Bağları ve Bengodi Otel. Burası gerçekten de bağların yanı başındaki şarap üretim tesisleri, 20 odalı oteli, restoranı ve Türkiye’de bir ilk olan Bağcılık Tarihi Müzesi’yle bölgenin hatta ülkenin büyük bir eksikliğini gideriyor.
Asmadan’a mesleğinin en iyilerinden olduğunu düşündüğüm, uzun yıllar Sunset, Vogue gibi İstanbul’un en iyi restoranlarında çalıştıktan sonra Od Urla’nın müdürlüğünü üstlenen, kuruluş aşamasından itibaren Asmadan ve Bengodi Otel’in başında olan İsmail Kaya’nın davetiyle gittim. Hikâyeyi de ondan dinledim.

Projenin ardında Bursalı iş insanı Erdoğan Demir varmış. Bağcılığa, üzüm ve şarap kültürüne ilgisi onu bu topraklara getirmiş. Erdoğan Bey’in yeme-içme kültürüyle ilgisi yeni değil.
Bursa’daki tesislerinde rokfor, parmesan, gauda, brie yöntemiyle yaptıkları Casari markalı artisan peynirleri var. Bağların karşısındaki zeytinliklerinden naturel sızma zeytinyağı yapıyorlar. Kompleksin içinde şarap, peynir, zeytinyağı gibi tüm ürünlerini sattıkları küçük bir satış noktaları da var.
Hayali bir bolluk ve bereket ülkesi anlamına gelen Bengodi Otel mimarisiyle de bölgeye ve konseptine uyumlu.
Seçil Bulcan Ürküt’ün mimari projeyi üstlendiği yapı gösterişten uzak bir şıklığa sahip, restoranı, ortak oturma alanları ve odalarıyla.
Bağcılık Tarihi Müze’sinin küratörlüğünü ise Türkiye’nin önde gelen rehberlerinden, çok değerli bir kaynak olduğunu düşündüğüm Türkiye Önoturizm Rehberi’ni Göknür Gündoğan’la birlikte yazan Murat Yankı üstlenmiş. Müzenin koleksiyonunun yanı sıra geçici sergi ‘Bağcılığın Yüz Yılı’ sergisini de yolunuz düşerse kaçırmayın derim.
İşine aşkla bağlı bir yönetici olan, Bengodi Butik Otel’in Müdürü İsmail Kaya çok da iyi bir ekip kurmuş. Tüm çalışanlar işlerini severek yapıyor.

BİR YILDIZ ŞEF DOĞUYOR

Bengodi Otel’in ve restoranı Potina’nın mutfağının başında henüz 28 yaşında olan Mehmet Agah Şahin var. Gaziantep Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nde lisans, İstanbul AÜ’sinde master yapmış.
İlk önemli deneyimi Alaçatı Eflatun olmuş. Ertesi yıl da Eflatun Bahçe’nin şefliğini üstlenmiş. Ardından Madrid, İstanbul’da farklı restoranlarda çalışmış. Pandemi döneminde Bağdat’a gitmiş. İstanbul’a döndüğünde de özel yemekler düzenleyip danışmanlık hizmeti verirken yolu Asmadan Winery ve Bengodi Otel’le kesişmiş.

HİKÂYESİ OLAN YEMEKLER

Şef kalbimizi öncelikle bir yıl kaldığı İspanya’dan dönerken getirdiği ekşi maya ile yaptığı karamelize soğanlı zeytinyağlı otlu ekmeğiyle fethetti. Ardından sırasıyla ızgara kereviz, kereviz püresi ikilisi, Ezine peynirli mevsim otları mücveri, Çanakkale bebek kalamarlı obruk tulum peynirli tel şehriye pilavı, ana yemek kuşkonmaz patates püresi ve bisk sosla gelen olta lüfer ve tatlı olarak sunduğu Antep fıstığı, erken hasat zeytinyağı, deniz tuzu ve yufka ile yaptığı ‘gofretvari’ gibi her biri üzerinde ince ince düşünülmüş lezzet ve yaratıcılık çıtası yüksek tabaklar geldi. Beyaz şarap eşleşmeleri de çok başarılıydı.
İkinci akşam ise bir gün öncesini aratmayan yemeğimiz küllenmiş Yedikule marullu hindibalı Antep fıstığı soslu ılık salatayla başladı. Baklanın keşkek, taze soğanlı dereotlu püre ve çıtır olmak üzere üç halinin ardından sıra ana yemeğimiz kuzu etli keşkek, bebek pazı ve ıspanak sote eşliğinde kuzu sırta geldi.
Yemeklerimize bu kez kırmızı şaraplardan bir seçki eşlik etti.
Finali de ‘reçine aromalı kozalak yoğurt sorbe’ ile ‘boza, kazandibi kıtırı ve Türk kahvesi soslu kazandibi’ ile yaptık. Bir araştırmacı titizliğiyle çalışan, bölgeye yemekleri araştıran şefin hikâyesi olan yemeklerinin her biri çok lezzetliydi.
Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, çalışkan aynı ölçüde yetenekli, yaratıcı şefin adını daha çok duyacağız.