BUGÜN YAPMAZSAK NE ZAMAN BİZ YAPMASAK KİM YAPACAK

İnanılmaz bir tarihi geçmişi ve kültürü var. Anadolu Selçuklularının merkezi, Mevlana’nın yaşadığı, Mevleviliğin yeşerdiği topraklar.
Konya’ya her gidişimde bir başka yönüne hayran olur, daha mamur, kendine güvenli ama hep bir adım öteye gitmek isteyen bir kent ve kentliler görürüm. Her zaman keşfedilecek yeni yerler, yeni köyler, kasabalar vardır.

Kısa bir süre önce Türkiye turizminin öncü isimlerinden, kurucusu olduğu Magic Life Otelleri’yle 1990 yılında ‘her şey dahil’ sistemi başlatan Cem Kınay ve ailesinin kökleri Konyalı olan eşi, ünlü yapımcı ve iletişimci Elif Dağdeviren’den “Dünyanın ilk otellerinden birinde, 800 yıllık Selçuklu Kervansarayı’nda tarihle iç içe bir deneyim” daveti alınca doğrusu bu denli büyüleyici ve etkileyici bir projeyle karşılaşacağımı düşünmemiştim.

Obruk Kervansaray Müze Otel & Rumi Tat ve Koku Müzesi’nin hikâyesini Kervansaray’ın sınırları içinde olduğu Karatay ilçesi Belediye Başkanı Hasan Kılca ve bu tarihi yapının otel olma fikrini oluşturan Cem Kınay’dan dinledim.Doğma büyüme Konyalı olan Hasan Kılca, Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra savcılık, hakimlik ve hatta avukatlığın kendine göre olmadığını anlamış.
Bir süre Büyükşehir Belediyesi avukatı ve genel sekreteri olarak çalışmış. İki dönemdir de 400 bin nüfuslu Karatay’ın ‘Belediye Başkanlığı’ görevini sürdürüyor. Belediyecilik bana haz verdi diyor.
Bölgenin tarihi zenginliklerini ön plana çıkarma, koruma, geleceğe miras bırakmayı misyon edinmiş. Dünya Belediyeler Birliği Üyesi de olan Kılca bunu kısaca “bugün yapmazsak ne zaman yapacağız, biz yapmasak kim yapacak” diyerek özetliyor.
13’üncü yüzyılda, Anadolu’nun en büyük obruklarından ‘Kızören Obruğu’nun hemen yanında inşa edilen İpek Yolu güzergahı üzerindeki Kervansaray 1900’lü yılların başına dek han olarak kullanılmış.

Ticaretin yoğun olduğu dönemlerde günlük yürüyüş mesafesi her 30-40 kilometrede bir olan hanlarda tüccarlara üç gün boyunca hiçbir ücret talep edilmeksizin konaklama, yeme içme hizmeti verilir, bir sonraki hana dek yetecek iaşesiyle yolcu edilirmiş.
Ticaret yapma yolları değişince işlevini yitiren han, zamanla metruk bir hale dönüşmüş. 2019’da yapıyı koruma altına almak üzere Vakıflar restorasyona başlamış, Hasan Kılca belediye başkanı olunca da restorasyonu devralmış.
Kendisi de Konya Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un desteğiyle yeniden yola koyulmuşlar.

Arayışlar ve fikirler peşinde olduğu süreçte Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan sayesinde Cem Kınay’la tanışmışlar.
Başkan’ın heyecanı ve vizyonu Cem Kınay’ı çok etkilemiş.
Kervansaraylar otel olursa sürdürülebilir olur düşüncesinde olan Kınay, başkana müze otel yapmayı önermiş. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun da el birliğiyle her şey kuralını uygun yeniden yapılmış.
Ünü Anadolu sınırlarını aşan dünyanın en büyük eskicisinden masalar, kapılar, sandıklar, yatak başlıkları satın alınmış.
Sadece Karadeniz’den toplanan ikinci el ahşap kullanılmış.

Ve bu anlayışla ortaya kimyasal malzemenin sıfıra yakın olduğu, plastiğin hemen hiç kullanılmadığı sürdürülebilir bir yapı çıkmış.
Tüm çevresinin lavanta bahçesine dönüştürüldüğü Müze Otel, 11 oda ve iki de süit daireden oluşuyor.
Eski ve yeni, geçmişin ve bugünün tasarım anlayışı çok uyumlu bir şekilde harmanlanmış.
Bu özgün ve geleceğe miras diye düşündüğüm eser Kapadokya yolu üzerindeki bölgeyi turizmin cazibe merkezi yerlerinden biri yapacak, buna gönülden inanıyor ve tüm emeği geçenleri kutluyorum.
Selçuklu Mimarisi yapılarını, tarihi camilerini çok sevdiğim Konya, ilk kez gittiğim Karatay ve Obruk Kervansaray Müze Otel & Rumi Tat ve Koku Müzesi sonbahar ve kış seyahat programınızda olsun derim...

SAVATRA ANTİK KENTİ

Selçuk Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı Doçent İlker Işık ile birlikte kazıların başında olduğu Savara Antik Kenti’ni de dolaştık.
Gün yüzüne çıkarmaya başladıkları mozaiklerden Erken Hıristiyan dönemine ait 1500 yıllık kilise bulduklarını anlamışlar.
İlginç bulguların olduğu kazılar devam devam ediyor.
Katman katman Anadolu uygarlıklarından etkilenmemek mümkün değil.
Yine kazılarda bulunan anıtsal üst yapı elemanı süslemesinin üzerindeki Turkin yazısı da 1071 öncesi Anadolu’da Türklerin varlığına işaret eden önemli bir kanıt...

YÖRESEL YEMEKLER

Obruk Kervansaray Müze Otel’in mutfağı da çok donanımlı. Mutfağın başında da deneyimli şef Malik Türksever var.
Domates ve bamya çorbaları, haşlama terbiyeli kuzu, Konya Obruk Tulumlu erişte, kabak tatlısı, sabah kahvaltıda yediğimiz pişinin tadı hâlâ damağımda.
Yurtdışından ve içinden gelen turistlerin böyle bir talebi olacağını sanmıyorum ama evde pişenden farklı yemek isteyen Konyalılar için Akdeniz mutfaklarından da örnekler var menüde.
Ama bence buraya Konya mutfağını temsil eden, geçmişten süzülüp gelen yemekler, tatlılar çok daha yakışır. Dil birliği bozulmamalı, tabii ki et ağırlıklı bir mutfak olduğu için vegan ve vejetaryenler de unutulmadan...